tag:blogger.com,1999:blog-30037030.post1685816175317000603..comments2023-08-17T16:00:18.065+03:00Comments on endiseliperi: yazısız ya da "en güzel düş bile gerçeklikten farklılığını ve bağışladığı şeyin sadece bir yanılsama olduğu bilincini bir leke gibi taşır üzerinde"*endiseliperihttp://www.blogger.com/profile/09406137016531617709noreply@blogger.comBlogger26125tag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-63977848000195569442012-09-14T00:32:12.394+03:002012-09-14T00:32:12.394+03:00teşekkürler...teşekkürler...endiseliperihttps://www.blogger.com/profile/09406137016531617709noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-32268149165503451552012-09-13T23:25:45.380+03:002012-09-13T23:25:45.380+03:00uzun zamandır yazının ilk bölümündeki kadar yalın ...uzun zamandır yazının ilk bölümündeki kadar yalın ifadeler duymadım.tertemiz.tüm yorucu ,karmaşık benzetmelerden gereksiz kafa karıştırıcı süslerden uzak ifadeler. çok etkilendim.<br />Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-21055821770107166082012-09-09T21:29:26.533+03:002012-09-09T21:29:26.533+03:00zeytin'ciğim benim,
olmuyorsa, olmuyordur. yap...zeytin'ciğim benim,<br />olmuyorsa, olmuyordur. yapılacak her şeyi yaptıktan, denedikten sonra olmadığını anlar insan. o zaman da bırakmak lazım. biriyle birlikteyken yalnız hissetmekten beteri yoktur. insan tek başına katlanıyor yalnızlığa, bırak korkmayı, işin kötüsü alışıyor da insan buna. sana korkma diyeceğim ama... hayatla bir bağ kurmaya da devam etmek, o boşluğu doldurmak, manasızlığı aşmak da lazım. bir mesai gerektiriyor bu. çiçeklerin latince isimlerini ezberlemekten tut, yeni bir dil öğrenmeye... ne bileyim, İngiliz edebiyatı, yok macar sineması diye tutturup onları izleyip, haklarında okumaya, dikiş öğrenmek, battaniye örmek... ya da neyi yapmayı istiyorsan onu yapmaya bir disiplinle çalışmak lazım. benim en büyük sorunum bu bağlam sorunuydu ve bu sorun insanın kendini kandırmakta zorlanacağı, her zayıf anında kendini boşlukta hissedeceği bir sorun. bunu halledersen korkma. hem canım, evde hır gür, kavga gürültüye alışıyor da onun yokluğunu tuhafsıyor insan, oysa huzur gibisi yok, inan bana. insan karışık ve anlaşılmaz, doğa ise basit ve anlaşılır ve diyor ki bernhard'ın ressamı bugün, insan doğaya terstir. bazen doğaya esas almak lazım, bu her sorunu düzleştirir ve iyi gelir.<br /><br />canım zeytin'ciğim, ben pek teselli edemiyorum seni sanırım şimdi, ama doğru ve rahatlatıcı şeyler söylemeyi çok istiyorum. lütfen canını çok sıkmamaya çalış. ben öyle ya da böyle buradayım, mektup da yazabilirsin. çok vaktim olmuyor ama sana derhal yanıt vermeye çalışırım. bana her konuda, istediğin zaman, istediğin şekilde yazabilirsin. sevinirim de buna.<br /><br />canım, sımsıkı kucaklıyorum seni. hiç korkma, inan bana geçiyor ve hepsi anı oluyor. öpüyorum çok. sevgiler.endiseliperihttps://www.blogger.com/profile/09406137016531617709noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-38133890177703199422012-04-14T16:13:26.845+03:002012-04-14T16:13:26.845+03:00"ve ben ki hazırımdır bir süre unutulmaya
ama..."ve ben ki hazırımdır bir süre unutulmaya<br />ama hep sorulur gibidir benden: ben şimdi ne yapsam acaba.<br />ben şimdi ne yapsam, ben şimdi ne yapsam kaç kere yalnız<br />hem bunu kaç kere söylemek, ne türlü söylemek adına<br />eskimiş fırçalarda, kırılmış şişelerde, tozlanmış ilaç kutularında<br />okunmaz kitaplarda, uzaksı giyişlerde, çocuksuz avlularda<br />anlamsız kahvelerde, bir yolun çok ucunda, asılmış koyun butlarında<br />ben şimdi ne yapsam, ben işte ne yapsam kaç kere yalnız<br />kaç kere yalnız, ama kaç kere yalnız, gene kaç kere insan olmalarımla" <br /><br />Geçen sefer yalnızlıktansa bir ilişkiyi sürdürmeye emek harcanması gerektiğini yazmıştın ya.. kesinlikle senin gibi düşünüyorum ama işte bazen kabullenmek gerekirmiş. direnmemek için, içinden geçmek için.. buna hazırlanıyorum biraz korku,biraz daha korku,biraz endişe, biraz ümitsizlik, biraz kırgınlık biraz yorgunlukla.. biraz daha...Zeytinnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-14636411453341076712012-04-14T10:27:08.183+03:002012-04-14T10:27:08.183+03:00evet, güzel bir gün. yukarıya harika şarkılar koyd...evet, güzel bir gün. yukarıya harika şarkılar koydum. insanlar gelmeden, açıp dinle bence:)<br /><br />öpücükler, sevgiler.endiseliperihttps://www.blogger.com/profile/09406137016531617709noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-15126853955794313722012-04-14T09:58:15.541+03:002012-04-14T09:58:15.541+03:00Evet sabah bakabiliyorum öğleden sonra çok kalabal...Evet sabah bakabiliyorum öğleden sonra çok kalabalık bir daha bakamam diye gelmiştim. <br />Ben de sevindim. Güzel olacak gün anladım benn. Gülümsettin.<br />Ben de sarıldım.Ebruhttps://www.blogger.com/profile/09302249425128054477noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-78692649055368222012-04-14T09:56:20.976+03:002012-04-14T09:56:20.976+03:00:)ne çabuk geldi yanıt! orda mıydın!? canım... ne ...:)ne çabuk geldi yanıt! orda mıydın!? canım... ne hoş, orda olmana çok sevindim birden.<br /><br />sarılıyorum sana.endiseliperihttps://www.blogger.com/profile/09406137016531617709noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-2509005024017789722012-04-14T09:54:36.262+03:002012-04-14T09:54:36.262+03:00Altı Öykü ve Karanlığın Yüreği.Altı Öykü ve Karanlığın Yüreği.Ebruhttps://www.blogger.com/profile/09302249425128054477noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-30329581229449387322012-04-14T09:52:49.833+03:002012-04-14T09:52:49.833+03:00conrad'ın hangi kitabı acaba! çok sevindim. um...conrad'ın hangi kitabı acaba! çok sevindim. umarım seversin.<br /><br />fal gibi okudum bana çıkan alıntıyı:) teşekkür ederim. neyse halim o çıkmış falım. birazdan çıkacağım olayların içine. daha iyiyim. sen de iyi ol.<br /><br />sevgiler.endiseliperihttps://www.blogger.com/profile/09406137016531617709noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-66431014260000778312012-04-14T01:10:10.848+03:002012-04-14T01:10:10.848+03:00Sayfanı açarken bugün senden sıkça dinlediğim okud...Sayfanı açarken bugün senden sıkça dinlediğim okuduğum Conrad'a kavuştum demek için gelmiştim. Hatta sözünü de ettim. <br />Biliyormusun garip bir defter aldım dip not gibi alıntılar olan. Senin için açıyor ve çıkan alıntıyı da yazıp sarılıyorum:)<br /><br />'Don Kişot kendine olaylar icat ediyordu, biz ise üzerimize gelen olayların elinden nasıl kurtulacağımızı bilemiyoruz'(E.M.Cioran)<br /><br />Hile yapmamayım çıkanı yazdım:)<br /><br />İyi ol emi.Ebruhttps://www.blogger.com/profile/09302249425128054477noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-42794500147351717452012-04-14T00:19:29.814+03:002012-04-14T00:19:29.814+03:00ben de çok sevdim, azecim.
umarım daha iyisin.
se...ben de çok sevdim, azecim. <br />umarım daha iyisin.<br />sevgiler çok.endiseliperihttps://www.blogger.com/profile/09406137016531617709noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-11707110936857269932012-04-14T00:10:23.907+03:002012-04-14T00:10:23.907+03:00Adorn'bub alıntısına bayıldım..Okuyayım artık ...Adorn'bub alıntısına bayıldım..Okuyayım artık şu kitabı bari...<br />Sevgiler...Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-54902339764969570172012-04-13T23:30:46.884+03:002012-04-13T23:30:46.884+03:00hoş geldin, özgür. umarım daha neşeli yazılarda da...hoş geldin, özgür. umarım daha neşeli yazılarda da karşılaşırız. bu aralar dağınık zihnim ya, böyle oluyor. düzelir her şey, iyi oluruz.<br /><br />sevgiler.endiseliperihttps://www.blogger.com/profile/09406137016531617709noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-2751082767230089552012-04-13T23:28:38.652+03:002012-04-13T23:28:38.652+03:00hmmm! sahiden de, görüntüden kurtulmanın en basit ...hmmm! sahiden de, görüntüden kurtulmanın en basit yolu, uyumak. gazeteyi alıp, okuyayım, uykum gelsin sonra da. arçil hiç sormadan almış gazeteyi. sağolsun. onu kontrol edip, tembihlemedikçe o d akendine alan açıyor ve iyi şeyler yapıyor. tina iyi şeyler yapmıyor. yataktaki gazetenin her tarafını parçaladı. bir derdi var ya ne, anlamadım. asabi. az önce beni evin içinde dolaştırdı peşinde, miyavlayıp çağırıyor. uyur umarım o da.<br /><br />iyi uykular sana da.endiseliperihttps://www.blogger.com/profile/09406137016531617709noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-55419808247261666762012-04-13T23:18:54.111+03:002012-04-13T23:18:54.111+03:00Endişeli ya da endişesiz girdiniz hayatıma! Ki; an...Endişeli ya da endişesiz girdiniz hayatıma! Ki; anlarda aklıma giren pek azı gibi. En çok ne zaman bir bilseniz; yeni geçirilmiş nevresimlerin arasına banyodan çıkmış yorgun bedenimle sığındığım sessiz gecelerde. Hoşgeldiniz ayrıca çok iyi geldiniz. Bu şekilde olsa bile sizinle tanıştığıma memnunum. Ve merhaba! Sevgiyle...Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-17835611569812128692012-04-13T23:16:57.099+03:002012-04-13T23:16:57.099+03:00peri dünya yorar, bu yüzden uyumak isteriz: hepimi...peri dünya yorar, bu yüzden uyumak isteriz: hepimiz. görüntüden kurtulmanın en kestirme yolu: "uyusun da büyüsün ninni!" diyen anne en doğrusunu söyler: yok olmak ya da büyümek için uyumak gerek: güzel uykular diliyorum sana; güzel, sana, seni sevdirecek rüyalar diliyorum...<br /><br />sen kendini sevince dünya hayallerine hizmetçi olurmuş...<br /><br />gerçek güzellikler...ismail pelithttps://www.blogger.com/profile/00290542199011194022noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-33107483020355164022012-04-13T23:08:14.120+03:002012-04-13T23:08:14.120+03:00şimdi boşver ankara'yı filan son paragrafa zıp...şimdi boşver ankara'yı filan son paragrafa zıplayalım hemen (nasıl iki dakkada sattım ankara'yı:)çok teşekkür ederim. bu aralar çok sıkıcı olduğumu düşünüyorum, ismail. ben burada, sitede konuşmaya alışmışım. sokaktayken neyi, nasıl anlatmalıyım, bariyerleri nerelerde tutmalıyım, epey bocalıyorum aslında. yazarken de sıkıcıyım ya. sen şimdi, renkler, tatlar, dokunuşlar demişsin... çok sağol. bana güç veriyor bu sözlerin.<br /><br />istanbul hakkında dediklerine katılıyorum. herkes bir görüntü, imaj peşinde. dokunmaya kalksan, ekran gibiler. genellemeyeyim de... ankaralı olma halini seviyorum. içten, yalın, dürüst bir ilgileri var her şeye karşı. genelliyorum tabii yine. ama ben beni ne yapsam acaba, ne istanbul, ne ankara... ben bir ağaç altı istiyorum, abi. sakinlik, duruluk, hiçbir şeysizlik istiyorum. bir hiçlik istiyorum; esinti, taş, ağaç kabuğu, aa kuş uçtu istiyorum. <br /><br />yorulmuşum da niçin yorulmuş, onu da bilmiyorum. kafam yorulmuş benim.<br /><br />neyse. sağol, sağol, sağol ismail'ciğim.endiseliperihttps://www.blogger.com/profile/09406137016531617709noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-86114907425474604322012-04-13T22:46:04.480+03:002012-04-13T22:46:04.480+03:00peri;
dünya senden başlar, her zaman böyledir bu!...peri;<br /><br />dünya senden başlar, her zaman böyledir bu! <br /><br />rüyaları önemseten de budur, renkleri sevdiren de! nerede olursan ol, ankara içinde değilse zaten ona gidemezsin: <br /><br />ankara'yı ilk gençliğimde nasıl severdim: çorum'da yaşıyordum o zamanlar... taşra'dan kitaplara kaçmak için tek geçerli adres ankara idi. <br /><br />sabah ilk otobüsle ankara'ya çorum'dan giderken yerimde duramazdım: yeni kitaplar, insanlar göreceğim içim heyecandan gözümü kırpamazdım: sonra zaman geçti: dünyaya alıştım, ama biliyor musun hala ankara, umut demek benim için. düşün hayatımda ilk kez bir kızın peşine ankara'da düştüm. hayatımda ilk kez kendimi secdede ankara'da unuttum. <br /><br />istanbul'a gelince: umudu besliyor ama karın doyurmuyor, ruhu aç istanbul'dakilerin. herkes görüntüye yatırım yapıyor; sözler önemli değil istanbul'da. insanlar gördüklerine inanıyor.herkes gövdeye yatırım yapıyor. ben de dahil! oysa ankara'da en paspal halimi gören tanıdığım "ne kadar da özenli giyinmişsin." dedi. sadece olanı giymiştim. <br /><br />peri, renk şart sana. bloguna koyduğun şarkıları dinlerken renkler uyanıyor zihnimde, migrenden belki. ama rengi doğuruyor kelimelerin... tatlar, dokunuşlar dünyayı değiştiriyor; oysa sen sadece yazı yazdığını sanıyorsun değil mi? <br /><br />sağ sol!ismail pelithttps://www.blogger.com/profile/00290542199011194022noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-9411987395222978962012-04-13T22:14:38.876+03:002012-04-13T22:14:38.876+03:00kendini sevmekte ifrada kaçmaktan da korkmak lazım...kendini sevmekte ifrada kaçmaktan da korkmak lazım ya, iyi geldi sözlerin. o halde, her şey yolunda, iyi bir yoldayım. dünya, madde anlamını kaybetti, evet ama, önümde de yeni bir kapı açılmadı yahu, ismail. eşikteyim ve kendimden kuşku duyma noktasındayım. onun için burada artık arkadaşları bıktıracak denli, içerisi, dışarısı sohbeti yapıyorum. ama kendimle tartıştığım şey bu. o halde durulalım, kendimizde direnelim, güzelleşelim:P<br /><br /><br />sevgiler tekrar.endiseliperihttps://www.blogger.com/profile/09406137016531617709noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-53168673289695593452012-04-13T22:06:17.285+03:002012-04-13T22:06:17.285+03:00sevgili arkadaşım ismail,
sen taksim'desin, be...sevgili arkadaşım ismail,<br />sen taksim'desin, ben maltepe'de, kadıköy'de buluşalım mı diyorsun... eh, gülerim tabii:)<br /><br />keyfim yerindeydi. kuaförün balkonunda, deri, iskandinav koltuğuna oturmuştum. kahve de getirmişlerdi. hafif esiyordu. kitabım kucağımdaydı. conrad vardı elimde, yormuş da yormuş bir hikayeyi, düello hikayesi. basit bir nedenle sürekli düelloya tutuşan, insanlara bunun nedenini açıklamaktan utanıp, yüce bir neden olduğunu düşünmelerine neden olan bir hikaye. fena değil de sarkmış durmuş çok. hah, işte onu okuyordum, kuafördeki genç çocuk oraya ne zaman gitsem ve ne zaman kitabı elime alsam, sıkıldığım için okuduğumu sanıp sohbet açmaya çalışır. komikti yine. saçımla uğraşan ise iri yarı, kolu dövmeli bir delikanlıydı. kekeme ve sanırım r leri de söyleyemiyor. en sevdiği içeceğin süt olduğunu söyledi:) çok da laflamak istiyor:) keyfim yerindeydi, aradığında. <br /><br />bu senin derviş, süper bir dervişmiş. kadınalrın saçıyla ilgili bir gizi ortaya çok iyi bir edebiyatla ortaya koymuş. korkarım edebiyat kısmı sana ait, di mi?;) sen hiç yoktan herkese keyif bağışlarsın, ismail'ciğim. başkasının suçunu üstlenirsin hiç sesini çıkarmadan. yukarda allah olduğunu bilmek sana yüce gönüllülük, delikanlılık, şövalyelik bahşeder. aldırmaz, çok şükür, dersin.<br /><br />ben şimdi header'daki resmi kaldırayım o halde. madem bana renk yakışıyormuş. keder fotoğrafım bu ya, bulmaya çalışayım renkli bir kederi.<br /><br />sevgiler, iyi yolculuklar sana. ankara'yı sevmek istersen, niyetin bu olursa, çok seversin o şehri. yolu ankara'dan geçmeli insanın, buna çok inanıyorum. tamam.endiseliperihttps://www.blogger.com/profile/09406137016531617709noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-23604259441446716682012-04-13T21:49:11.063+03:002012-04-13T21:49:11.063+03:00sevgili umur,
bugün ankaralı bir gün oldu. ismail ...sevgili umur,<br />bugün ankaralı bir gün oldu. ismail de ankara'ya gitti de, ankara'dan konuşalım dedik, olmadı. <br /><br />sağol geldiğin için. arkadaşın kederli olduğunda demek sessiz kalamadın:) şiir için de, sağol. evet, güzel bir şiir, mutedil. biraz, yapacağı işi daha yapmadan onu düşüne düşüne yorulun insanlar vardır öyle. hayat hakkında yalın fikirlerimiz olmalı, sanırım. itiraz, hayatı da bizi de yoruyor.<br /><br />tekrar teşekkür ederim.<br />sevgiler, selamlar.endiseliperihttps://www.blogger.com/profile/09406137016531617709noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-89634627117725253922012-04-13T21:36:53.904+03:002012-04-13T21:36:53.904+03:00keder kötü değil: sana sen olduğunu öğretir. dünya...keder kötü değil: sana sen olduğunu öğretir. dünyayı bildirir. dünyayı öğrenince kendini seversin: pek matah bir yer değildir dünya: ama çirkinlikler sana seni sevdirir. sen güzel olmazsan hiçbir şey güzel değildir: said nursi, "güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır..." demiş. insan kendisi ile doyduğunda dünya, madde anlamını kaybeder, yeni bir kapı açılır peri, o kapıdan içeri sen girersin sadece, sadece kalbinle..!ismail pelithttps://www.blogger.com/profile/00290542199011194022noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-79376923318403954702012-04-13T21:02:25.014+03:002012-04-13T21:02:25.014+03:00peri, bugün telefonda dedin ki: "uçuyorsun, k...peri, bugün telefonda dedin ki: "uçuyorsun, kaçıyorsun..." <br /><br />oysa taksim'den kadıköy'e geçmenin hesabını yapıyordum sadece: en fazla kırk dakikada dolmuşla geçebilirdim karşıya. bunu sana söylemedim. <br /><br />sen saçlarınla birlikteydin: bir kadın saçlarıyla birlikteyse kalabalıktır. zengindir. ben fakirdim; saçlarım üç numara. saçı sevmiyorum: ruhumun onda devam ettiğini bilsem de, berberime emrediyorum "kes şunları!" <br /><br />"kadın saçını sever oğlum: ruhu onda devam eder!" bunu bir derviş öğretmişti bana. yazıyı okuyunca, bugün seninle konuşunca derviş aklıma geldi...<br /><br />ama sesini beğendim, telefonda,: mutluydun: benim taksimde olmama güldün sözgelimi. iyiydi bu. sevindim. saçlarına, ruhuna, sana...ismail pelithttps://www.blogger.com/profile/00290542199011194022noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-16602210024585639602012-04-13T20:31:50.092+03:002012-04-13T20:31:50.092+03:00Değerli Peri,
Çok uzun zaman oldu bir merhabayı ...Değerli Peri, <br /><br />Çok uzun zaman oldu bir merhabayı esirgeyeli sizden kendi adıma...<br /><br />Ama hala iyi bir okurunuz olduğumu ve hala çok kendiniz gibi yazmayı başardığınızı söylemek isterim...<br /><br />Bugün biraz tatsız olduğunuzu hissettiğim için, Ankara'dan, öğrencilik yıllarınızın geçtiği şehirden bir arkadaş merhabası dersem, sanki anlık bir huzur yalayıp geçer ruhunuzu umuduyla yazmış oldum bu cümleleri...<br /><br />Süreyya Berfe'nin şu şiiri ne güzel ve ne hüzünlüdür...Tıpkı hayat gibi...<br />Baki selam...<br /><br />Umar Törem....<br />HEPSİ O KADAR<br /> <br /><br /> <br />Gidilir, gelinir. <br />Belki sağsalim dönülür, <br />hepsi o kadar. <br />Günler geceler çabuk geçer. <br />Çabuk geçmez <br />şaşkın bir çocuğun hüznü <br />Vapurlar, arabalar, <br />karlar çabuk geçer. <br /><br />Ayrılık da özlem de herşey... <br />Herşey çabuk geçer <br /><br />Ve birden gün ağarır. <br />Hepsi o kadar. <br /><br />Gidilir, herhalde gelinir. <br /><br />Bütün gün denize bakmak kadar. <br />Belki ayvalar çürür. <br />Birşeyler kurur, atılır. <br /><br />Nedir ki uzakta olmak <br />Ardahan'da boş duran bir ev <br /><br />Hiçbir zaman suyu olmayacak bir kuyu <br /><br />Unutulur, kalır. <br /><br />Hepsi o kadar. <br /><br />O kadar anlayabilmek <br /><br />O kadar acemi <br /><br />O kadar toy <br /><br />O kadar ilk <br /><br />O kadar yeni <br /><br />Ey uğursuz yolculuklar <br /><br />Ey yıldızsız samanyolu <br /><br />Bir daha hiç olmayacaksınız. <br /><br />Çünkü yarım ve yaralı kalan <br /><br />Bir akşam, yemin etmiyorum ama <br /><br />En az günlerce, günlerce kanar.<br /><br />Gidilir, <br />gelinse de gidildiği gibi değildir <br /><br />Hepsi o kadar...<br /><br />Süreyya BerfeAnonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-3906886586725243952012-04-13T18:47:05.215+03:002012-04-13T18:47:05.215+03:00ah! vladimir, beğendim. bu akşam acaba kederden ka...ah! vladimir, beğendim. bu akşam acaba kederden kaçmak için onu yozlaştıracak, onu küçümseyecek şeyler yapmasam mı, adam gibi kederli mi olsam? öyle olalım. şaka kaldıracak halde olmadığımız tekinsiz bir akşam olsun bu.<br /><br />sevgiler.endiseliperihttps://www.blogger.com/profile/09406137016531617709noreply@blogger.com