tag:blogger.com,1999:blog-30037030.post3103810146136848091..comments2023-08-17T16:00:18.065+03:00Comments on endiseliperi: bakışma yarışmasının kaybedeniendiseliperihttp://www.blogger.com/profile/09406137016531617709noreply@blogger.comBlogger44125tag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-8396399442701504042011-11-22T13:13:19.572+02:002011-11-22T13:13:19.572+02:00vuslat,
ne yapmak lazım, bilemedim şimdi. okula ai...vuslat,<br />ne yapmak lazım, bilemedim şimdi. okula ait bir şeyi okul, öğretmen, veliler birlikte yapmalı sanki. velilerden terzi olan varsa diker. sırayla yıkanır o perdeler filan. ben bir kaç kere yıkayıp ütülemiştim sınıfın perdelerini. ben para nedeniyle değil, çok fazla sohbet etmek, soru yanıtlamak, çok cümle kurmak zor geldiği için en az ilişki yaratacak şekilde insanlarla karşılaşmayı tercih ederim de ondan hayatımdaki şeyleri ben yapar, pek yardım istemem. ben aslında, bir bardak su getirir misin, cümlesini etmek, karşımdakinin, biraz sonra getireyim, şu an meşgulüm demesi olasılığını düşünmek zor geldiği için, kalkar suyumu kendim alırım. bilemedim şimdi o yüzden. 71 veli ile muhabbet etmek zorunda kalmak... düşündüm de epey zor:) sarı, turuncu, olmadı bej olsun rengi lütfen:)çok rica edeceğim, mavi olmasın. ben öğretmen olsam, kocaman cam bir kurabiye kavanozu, renkli renkli akide şekeri kavanozları da koyarım ya, bakmayın siz bana:) <br /><br />yooo, ben hayatın detaylarını dinlemeyi severim. aslında kimsenin genel hayat görüşü, inançları vs ilgimi çekmez. sıkıntılıyken kağıt mendili minik minik koparıp parmaklarımın arasında döndürerek rulo yapıyor ve aklımdan geçen cümle bitince onu tabağa atıyorum, dese biri, en bayıldığım şey olur mesela:)<br /><br />hadi bakalım, ben heyecanla bekliyorum öğrencilerin karakterini, yaramazlıklarını okumayı. acaba en afacanı hangisi, en çalışkanı...:)<br /><br />sevgiler.endiseliperihttps://www.blogger.com/profile/09406137016531617709noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-15502110726908132632011-11-21T20:31:12.296+02:002011-11-21T20:31:12.296+02:00Yo, para toplayamam ben insanlardan. Öğretmenlik h...Yo, para toplayamam ben insanlardan. Öğretmenlik hayatımda hiç yapamadım daha önce. Dünya görüşü olarak da biliyorsunuz, parasız, bilimsel, kamusal eğitime inanıyorum. Ama elbette gerçekler böyle değil. Daha önce bir okulun ihata duvarını dört maaşımla yaptırmıştım. Köy okuluydu elbette... Veliden toplamayıp kendim ödüyor olmam elbette dünya görüşüme daha uygun değil, hatta düpedüz anlamsız da... Ama iş bu ya benim yüzüm tutmaz bu tür şeylere... Zaten küçük şeyler ben hallederim. Alt tarafı daha az duble rakı içerim olur biter :) <br />Destek için teşekkürler... <br />Ben de sonunda sevdiğim bir işi yapacağım için mutluyum. Ha bir de sevgili Atze'nin güvenini kazanabilirsem bir de yeni dost olacak hayatımda Sonya adlı... Hem belli mi olur yazın onu Marseiiles'm ile tanıştırabilirim belki...<br />Neyse bir iki satır daha yazıp hayatımın tüm detaylarını dökmeden bitiriyorum efendim :) <br />İyi geceler öyleyse...Vuslat AKTEPEhttps://www.blogger.com/profile/11184641577559175247noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-36651227167517338172011-11-21T20:18:35.143+02:002011-11-21T20:18:35.143+02:00*
çok sevindim ilk gün böyle hissetmenize. süper!...* <br />çok sevindim ilk gün böyle hissetmenize. süper! önemli olan çocuklarla anlaşmanız. öğretmenleri boşverin. bana kalırsa öğretmenler odasına çok da girmeyin. açın, kitabınızı okuyun. niye kenetlenecekmişsiniz ki. işiniz gücünüz çocuklar olsun. acele etmeyin; zamanla kafa bir kaç arkadaşınız olur, o da yeter. siyasi, dini bir tartışmaya da girmeyin, bana kalırsa. gereği yok. inanın bana. sürülme endişesi ile demiyorum. o topluluklarda atışarak, sataşarak, laf vurarak hiçbir şeyi değiştiremezsiniz. başka türlü geliştirici bir sohbet de olmaz. defterini vermeyen o angut hocaya da aldırmayın. siz değil o utanmalı. orda ben tanık olsaydım, onun tavrından utanırdım. çoğu insan için de böyle. yanlışı yapan utanmalı. ona muhatap olan değil.<br /><br />*<br />perde ve örtü için para toplayacaksınız, di mi velilerden? öyle yapın elbette. cebinizden vermeyin.<br /><br />*<br />çok seviniyorum sizin için bu gelişmelere. çok güzel olacak. bir şeye ihtiyacınız olursa yapabileceğim, çekinmeden sorun lütfen bana. seve seve yardım ederim.<br /><br />sevgiler.endiseliperihttps://www.blogger.com/profile/09406137016531617709noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-10614617486794196382011-11-21T19:27:26.733+02:002011-11-21T19:27:26.733+02:00Mutluluğun resmini çok beğendim. Aze'ye katılı...Mutluluğun resmini çok beğendim. Aze'ye katılıyorum. Bu arada bu gün ilk iş günümdü. Çocuklar bir harika. 71 öğrencim var. Yalnız yapmam gereken çok iş var... Sınıfa perde almalıyım, sıralara örtü, bir kitaplık kurmalı ama onu zaten hazırlamıştım, o iş kolay belki ek bir kitaplık dolabı olabilir. Çok hızlı çalışmam gerekiyor çocuklar biraz geri kalmışlar hali ile... Ama başarırız biz onlarla! <br />Güzel bir yorgunluk var üzerimde. Öğretmenler odası denen şeyle gerçek anlamda tanıştım bu gün ve evet pek hoşuma gitmedi. Daha önce köy okullarında çalıştığım en kalabalık okul 6 öğretmendi ve hepimiz birbirimize kenetliydik. Bir tanesi hariç onun kendi dini ritüelleri vardı, her neyse burada ise yüz küsur öğretmen kimse kimseyi tanımıyor zoraki bir selamlama... Hatta bu gün ilk defa biri beni bozdu da... Birinci sınıf öğretmeni bir bayanla tanıştım. Yeni geldiğim için "hocam müsaadeniz olursa defterinizi bu gün ödünç alsam, benim defterim boş da sizden şimdiye kadar olan bölümü kopyalayabilirsem iyi olur." demiş bulundum. Birden rengi değişti, "Hayır efendim ne münasebet gidin defterinizi doldurun, kolaya kaçmayın!" demez mi? Öylece kalakaldım sandalyede. Oldukça zoruma gitti. Her şey bir yana ben bunca yıllık hayatımda esaret altında bile öyle bir tavra maruz kalmamışım. Garipti... Ama önemli de değil. Çocuklar harika, kolları sıvama zamanı!<br /><br />Ps: Yeniden sürülürsem çok gülerim ama! :)Vuslat AKTEPEhttps://www.blogger.com/profile/11184641577559175247noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-58281948388088207702011-11-21T06:58:16.303+02:002011-11-21T06:58:16.303+02:00hadi, başarılar. sabah bir kaşık bal ye.hadi, başarılar. sabah bir kaşık bal ye.endiseliperihttps://www.blogger.com/profile/09406137016531617709noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-11005695007306308352011-11-21T03:05:23.408+02:002011-11-21T03:05:23.408+02:00çok teşekkürler peri, şimdi conrad okuyan parlayan...çok teşekkürler peri, şimdi conrad okuyan parlayan gözlerinizden ayrılıp ders çalışmaya başlamalıyım.yarın sınavım var/öğleden sonra...bana başarılar mı dilediniz? <br /><br />teşekkürler:)<br />tTolga https://www.blogger.com/profile/07042843149915124142noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-28294301613450076412011-11-21T01:16:42.509+02:002011-11-21T01:16:42.509+02:00: p mersii.
sarajevoda büyuükçe bir park var; oray...: p mersii.<br />sarajevoda büyuükçe bir park var; oraya giderken. köprü üstündeyim. arkada ırmak var. orda her yerde ırmak var. o parka ilk gidişimizde çekildi o fotoğraf. çok heyecanlı ve mesut hissettiğim zamanlardı. tuhaf bir kaygısızlık vardı üstümde. sanki her şey avuçlarımdaymış gibi... o kadar mümkün. öyle mutluydum ki. içimde tomurcuk tomurcuk sevinç vardı. sürekli sürekli açacak, sürekli sürekli güzel bir şey olacakmış gibi. boğazımda sevinçten bir hıçkırık vardı nerdeyse. konuşmaya başladığımda sesim çınıltılı, şarkı söylüyor gibi çıkıyordu bu nedenle. ırmağın üstünde bir köprüde, öyle kendinden, halinden memnun poz veriyordum bu nedenle. insan o kadar kaygılıların tehditini görmezden gelip nasıl da kendisine sevinçten bir koza yaratabiliyor. hayret doğrusu. o nedenle hep diyorum, yaşamak denen şey insanın yarattığı gerçeklikle nasıl bağlantılı... bu kadının orda öyle sevinçten çıldıracak gibi olması nasıl safça bir şey. <br /><br /><br />o, mutluluğun resmi aze'ciğim. saçlarımdan da memnundum, daha ne olsun:P<br /><br />öpüyorum seni.endiseliperihttps://www.blogger.com/profile/09406137016531617709noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-14481703679813287932011-11-20T23:21:50.383+02:002011-11-20T23:21:50.383+02:00O ne güzel gülüş o ne güzel saçlar öyle,O ne güzel gülüş o ne güzel saçlar öyle,Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-71692467197578189132011-11-20T20:30:30.923+02:002011-11-20T20:30:30.923+02:00koydum resmi, tolga. şu yorgunluğumun arasında ban...koydum resmi, tolga. şu yorgunluğumun arasında bana iş çıkardın ya... değerini bil;)endiseliperihttps://www.blogger.com/profile/09406137016531617709noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-53339418862072007412011-11-20T20:24:53.567+02:002011-11-20T20:24:53.567+02:00dgül'cüğüm, az önce girdim eve. ne yorgunluk. ...dgül'cüğüm, az önce girdim eve. ne yorgunluk. bizim kasap kapalıymış, bugünün pazar olduğunu unutmuşum ben. bu haftaiçi yine çıkmak zorundayım. ciğer aldım. artık yarına o da. gelmeden önce yemek yedik geldik, o aradan çıktı neyse ki. hemen çay koydum ocağa. eve dönmek ne güzel. tina bir afra tafra, ona göre evden hiç çıkmamalıyım. neyse. alacaklarımı aldım. arçil'e bir sürü kıyafet yine. kahveyi de unutmuşum. tchibo'dan alıyorum kahveyi. hmmm...<br /><br />evet, bir nevi nazi kampı gibiydi bizim yatılı okul. bildiğimiz askeriyenin aynı kuralları geçerliydi. yok yok, ben şarkıları öyle bir romantizmel dinlemedim hiç. ben çok geç büyüdüm. lisede enikonu çocuktum daha. erkek dünyası bana çok uzaktı. galiba idealize edeceğim bir erkek tipi de yoktu çevremde. onlara üniversitede dikkat ettim ilk kez. evet, tuhaf yaratıklar:p<br /><br />kayseri mutfağına bayılırım ben. afiyet olsun. demek dondurucudan çıkarıp pişirdin sarmayı? ama şekerim ben öyle yapınca pirinçler bi tuhaf oluyor. çıtır çıtır eziliyorlar sanki. ya da ben beceremedim. oysa bir gün yapıp bölüm bölüm koysam, istediğim zaman pişirsem ne pratik olur. afiyet olsun size. <br /><br />evet, ev işi bu yaz sonuna kaldı galiba. gerçi arçil'in ne dediği de pek anlaşılmıyor ya. kadıköy civarında bir ev olsa hemencecik giderdik şimdi evimize, diye dert yandım yemek yerken. depreme dayanıklı değil, dedi istediğin yerler. acıbadem'in dayanıklı olduğu söyleniyor, o halde ordan ben bakayım, dedim. sesini çıkarmadı. arçil bir çok konuda çocuktur ama bir çok konuda da benden daha iyi düşünür her şeyi. o nedenle ona soruyorum. bi de n'olacak ki, onun dediğini yapınca o kendine güvenli oluyor. bana dese ki, tanzanya'ya gitsek... ben ciddi ciddi düşünürüm. benim düşünme şeyimde öyle budalaca bir sınırsızlık var:)ama allahtan evladım akıllı da ankara yı kazanırsam kendini buna hazırlamalısın diyor. bakalım. kazanır umarım istediği bir yeri.<br /><br />dgül'cüğüm, ben çok yorulmuşum. şu çayımı alıp biraz uzanayım. izleyecek dizi, film filan bulayım kendime. epey okudum bugün kadıköy de alışverişe mola verdiğimde, otobüslerde filan.<br /><br />sen evini ayrıntılarıyla, keyfini çıkara çıkara anlat. zevkle dinlerim. hatta abuk subuk şeyleri merak ederim:)<br /><br />öpüyorum çok seni. herkese, annene özellikle çok selamımı, sevgilerimi ilet.endiseliperihttps://www.blogger.com/profile/09406137016531617709noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-15882770559123277192011-11-20T20:10:11.214+02:002011-11-20T20:10:11.214+02:00evet, tolga'cığım, bugün çocuk hakları günüymü...evet, tolga'cığım, bugün çocuk hakları günüymüş. şimdi gelirken gazeteden okudum. kutlamalıyız bunu!:p<br />pek d ehüzünlü değil yukardaki fotoğraf ama, bir ara bakayım da bulayım bir gülen fotoğraf;)<br /><br />sevgiler.endiseliperihttps://www.blogger.com/profile/09406137016531617709noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-32498360953670780172011-11-20T18:07:39.941+02:002011-11-20T18:07:39.941+02:00Canım Perimmm;
Seninle benim çağrışımları birlik...Canım Perimmm; <br /><br />Seninle benim çağrışımları birlikte tek bir torbaya doldurabilsek var ya; Allah bilir kaç filmlik senaryo yazılır... ;) Yatılı okuldaki müzik keyfinizden, daha önce de bahsetmiştin evet, o zaman da aynı çağrışım belirmişti zihnimde; şimdi de nedense; sakın kızma ama, bir benzetme değil bu asla; Nazi kamplarını anlatan birkaç farklı filmde izlemiştim bunu; hoparlörden dinletilen farklı müzikler; zaman zaman en temel umut dayanağı da oluyordu oradaki insanların; yahut anılarını canlandırma zamanları... Sen bahsederken de aynı umut fikrini çağrıştırıyor galiba bana; gündelik rutin, tekdüze yaşam biçimi içinde; ışıl ışıl bir umut; bir coşku; hele de o dönemin pop şarkılarıyla düşünürsek; belki tam da o yaşlarda çoğu platonik yaşanan nice aşkların belki en yakın destekçisi, sırdaşı gibidir müzik... Gülüyorsun belki de fikir uçuşmalarıma ama, valla senin yüzünden, sen böyle güzel cümleler yazdıkça, beni de kendi kendime konuşturuyor; hatta bak yazdırıyorsun böyle; her ne düşer ise aklıma.. :)) Bir de marul ve kısır bahar müjdecilerinden biriydi gerçekten o zamanlar; yatılı okulda okumasam da, benim için de öyleydi... Ve ne düzel bir paylaşımdı... Keşke her şey mevsiminde kalsaydı yine; böyle yıl boyu marketlerin sebze meyve reyonu; neredeyse hep aynı kalmasaydı... <br /><br />Evim için nasıl gönülden sevindiğini çok iyi biliyor ve alıp yüreğime koyuyorum o kıymetli dileklerini; lâkin e madem en geç önümüzdeki sonbaharda; ben de senin için sevinmek istiyorum... Hem inşallah dilediği bir üniversiteye ve gerçekten istediği bir bölüme yerleşsin Arçil'ciğim de; çifte kutlama yapalım bu vesileyle sizin için; tüm okurlarınla, hep birlikte; ana-oğul "şerefinize" diyerek...<br /><br />Sana mutlaka anlatacağım ev maceramı, detayları, ama geniş geniş, aceleye getirmeden madem, sen dinlemek istedikten sonra; ne mutlu bana.. :)<br /><br />Yemek için yaptıklarıma gelince; bir kısmını Kayseri'den ana malzemelerini hazır olarak getirdiklerimle yapmıştım; söylemek istememem bundandı, yoksa senin niyet edip de, cesaret edemeyeceğin bir şey yoktur bana göre.. :) Onlar da yapılabilir, ama ben kendim denemedim, denemek istersen yazarım yine annemden öğrenip.. Yahut şöyle de yapabiliriz; Kayseri'ye gittiğimde ana malzemeleri alıp, sana da gönderiveririm, sonrası kolay olur zaten... Diğerleri bildiğin şeyler; zeytinyağlı yaprak sarma (onu da annemden getirmiştim, buzluktaydı, pişirdim sadece), çeşitli farklı içlerle börek (baklava hamurundan, kol böreği tipinde), klâsik elmalı kurabiye, hindistan cevizli kurabiye, hazır lor tatlısı ile gelen misafirlerimin getirdiği; susamlı simit ve brownie.. :)) Yazdım, sen istedin, benden günah gitti... Ama dedim ya; sen gel dilediğinde; ben sana alâsını yaparım hepsinin, fazlasıyla...<br /><br />Sevgilerimi yolluyor ve öpüyorum seni çok... :)dgülhttps://www.blogger.com/profile/14980564375924015299noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-9793936872680730282011-11-20T13:52:57.342+02:002011-11-20T13:52:57.342+02:00hey peri,bizi iç dünyana dokunan makineler gibi gö...hey peri,bizi iç dünyana dokunan makineler gibi görme ama bişi rica edeceğim; banner fotoğrafını içi gülen gözlerinle değiştirir misin... bugün bizim haklarımızın günü.<br /><br />ben TOLGA!!!!<br /><br />sevgiyle:)Tolga https://www.blogger.com/profile/07042843149915124142noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-8032535941459362782011-11-20T10:51:08.327+02:002011-11-20T10:51:08.327+02:00aa ışıl, sen misin? tuhaf oluyor böyle sormam ama ...aa ışıl, sen misin? tuhaf oluyor böyle sormam ama tanışmıştık biz, di mi? diğer miyazaki filmlerini de izleyin mutlaka. ponyo'da o virajlı yol beni dehşete düşürüyordu. sonra deniz...ne korkunç, gerilimli bir filmdi. onu bir kez izleyebildim:p<br /><br />öpüyorum ikinizi de. <br />sevgiler.endiseliperihttps://www.blogger.com/profile/09406137016531617709noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-30449582852434145442011-11-20T02:29:07.337+02:002011-11-20T02:29:07.337+02:00Miyazaki'yi ben de cok seviyorum. Bes bucuk ya...Miyazaki'yi ben de cok seviyorum. Bes bucuk yasindaki kizimla Ponyo'yu kac kez izledik...<br />Aklima getirdiginiz icin tesekkurler.<br />Sevgiler,<br />Isil.Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-17809652706731183672011-11-20T00:40:16.399+02:002011-11-20T00:40:16.399+02:00:-)) Çok çok teşekkür ederim...Sabah kendimi iyi h...:-)) Çok çok teşekkür ederim...Sabah kendimi iyi hissetmenin heyacanıyla dışarı çıktım, daha da kötü olup geldim ne yazık...Şimdi o güzel tavsiyenle ki okuyunca bir parça iyileştiğime eminim, bir bitki çayı, azcık televizyon, azcık yazılar iyileşiyorum sanırım...<br />Sende iyi ol...Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-67868774299277123002011-11-20T00:28:08.500+02:002011-11-20T00:28:08.500+02:00:)aze'ciğim...
bugün nasıl oldun acaba? hastal...:)aze'ciğim...<br />bugün nasıl oldun acaba? hastalığı atlatabildin umarım. iyi ol, lütfen.<br /><br />sevgiler, aşklar:pendiseliperihttps://www.blogger.com/profile/09406137016531617709noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-85590951133990307252011-11-20T00:21:11.665+02:002011-11-20T00:21:11.665+02:00E, ben ne diyeceğim şimdi ? İnsan böyle eli kolu b...E, ben ne diyeceğim şimdi ? İnsan böyle eli kolu bağlı bırakılmaz ki! " Eli kolu bağlı olmak" deyimi bu demekmiş tam olarak demek...Ben bile kendime bu kadar hoşgörülü olamazdım sanki, ben bile kendimi bu kadar koruyamayabilirdim...Vardı bir kaç diyeceğim, tartışma da değildi gerçi ama bazı cevaplar belki...Ama öyle haklısın ki endişeliperi, nedir bu cevap yetiştirme telaşı ki hem ! Su gelir yolunu bulur.Gün olur, cevaplanır o kadar denmesi gerekiyorsa...Hem beni bu kadar çabuk tanıman konusundaki yeteneğine hayran kaldım, saygıyla eğiliyorum...Lakin bu kadar teklifsiz olmasam daha iyi belki de :-)...<br />Aşkla diyelim,Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-73306141479286455322011-11-19T20:17:27.268+02:002011-11-19T20:17:27.268+02:00Sayın Peri,
Samimiyetle söylüyorum; Peki...
Uma...Sayın Peri, <br /><br />Samimiyetle söylüyorum; Peki...<br /><br />Umar....Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-72961690982310209252011-11-19T20:11:32.275+02:002011-11-19T20:11:32.275+02:00hmmm...
sizi birbirinize tanıtayım, diye düşünmüşt...hmmm...<br />sizi birbirinize tanıtayım, diye düşünmüştüm dün sarhoş halimle ya, bugün unutmuşum. aze'nin tarzı öyle. klişe olacak ama "kral çıplak," diyen çocuğu anımsatıyor bana. onu gördüğüm hemen her seferinde gülümsüyorum. <br /><br />tartışmayın bugün, lütfen:) dün kendimle geçirdiğim şamatalı geceden sonra bugün aradığım tek şey sükunet, tatlılık.endiseliperihttps://www.blogger.com/profile/09406137016531617709noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-82536645918950990772011-11-19T19:48:52.482+02:002011-11-19T19:48:52.482+02:00Umar Törem; sende ki bu dilbilgisi merakı nedir, ...Umar Törem; sende ki bu dilbilgisi merakı nedir, (AZE) <br /><br /><br />Değerli Aze ;<br /><br />Biraz nezaketsizliği çağrıştırsa da çocuksu bir merak ve samimiyete yaslandığına inanmak istediğim yukarıda kopyaladığım üsluptaki sorunuza yanıtım aşağıdadır...<br /><br />Arzediyorum; <br /><br />Dilbilgisi merak değildir...<br /><br />Dilbilgisi kişilerin birbirine üstünlük sağlayıp , egolarını tatmin edecekleri bir alan hiç değildir...<br /><br />Dilbilgisi ; oturup kalkmak gibi, uzaklardan gelen bir ezgiye usulünce eşlik etmeye özenmek gibi, birbirini hiç tanımayan insanların senli benli konuşma yanlışına düşmek yerine asgari nezaketi çok ama çok önemsemeleri gerektiği gibi hayatın önemli ve özen gösterilmesi gereken bir alanı ve katmanıdır...<br /><br />Mesela ben, dünyanın en etkileyici insanlarından biri dahi olsa telefonunu ŞARZ etmek isteyen biriyle karşılaştığımda veya bana durup dururken SEN diye hitap edildiğinde zihnimde çağrışanlara engel olamam...<br /><br />Sayın Aze, <br /><br />Bir de son olarak hatırlatayım ki dilbilgisi sende ki diye yazanların daha çok önem vermesi gereken bir alandır çünkü iyeli belirten ki ler çok nadir istisnalar dışında DAİMA bitişik yazılır...<br /><br />Selamlar...<br /><br />Umar Törem...Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-66047974065868332112011-11-19T19:45:54.735+02:002011-11-19T19:45:54.735+02:00canım dgül'cüğüm,
sen anlatınca benim de aklım...canım dgül'cüğüm,<br />sen anlatınca benim de aklıma yatılı okul zamanımız geldi. anlattıydım galiba yine burda. kız okuluydu. hep etüd hep ders. ama bahar gelince akşam etüd teneffüsünde müdürün odasındaki pikaba plak koyardı nöbetçi kız. eski pop müzik şarkıları. hoparlörden dinlerdik bahçede dolaşırken. baharda adana'da hava öyle güzle olur ki. inanılmaz güzel kokar. ilk teneffüste kararmamış da olurdu hava. o zaman ki müzik dinleme zevki gibisi yoktur hayatımda. bi de baharın gelişinde menüden anlardık. kısır, marullu bol salata, ayran olurdu:)<br /><br />arçil çok mantıklı bir öneri getirdi. öyle mantıklı ki ben de kabul ettim. gelecek yıl onun kazanacağı üniversiteye göre ev bulacağız. eğer bu yıl taşınırsak, gelecek yıl belki yine taşınmak zorunda kalırız diye. o zamana kadar ben bu soğuğa katlanacağım. bütün kapıların açık olduğu, bütün odaların ısındığı ev rüya gibi geliyor şimdi bana:)<br /><br />sen bana yeni evini anlat:) çok isterim. bir aşk hikayesi dinlemeyi bir de yeni ev hikayesi dinlemeyi çok severim.<br /><br />dgül'cüğüm, sen bana yaptığınız yemekleri de tek tek yaz. fikir vermiş olursun. benim yapamayacağım yemek yok. becerim olmasa bile acayip bir cesaretim var:)bana "şu" (adı böyle miydi?) hamuru hazırlayıp, profiterol yaptık demezsen iyi olur işte. şu hamuru yapmaya cesaret edemiyorum:)<br /><br />öpüyorum dgül'cüğüm seni. arkadaşlarınla iyi vakit geçirmene, yeni evini sevmene çok seviniyorum. mutlulukla, güle güle otur evinde.<br /><br />sevgiler çok.endiseliperihttps://www.blogger.com/profile/09406137016531617709noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-41182257719348885332011-11-19T19:31:55.149+02:002011-11-19T19:31:55.149+02:00sevgili guguk kuşum,
çok teşekkür ederim. o fotoğr...sevgili guguk kuşum,<br />çok teşekkür ederim. o fotoğraf geçen yıldan. ama sanki bin yıl geçmiş gibi geliyor bana. sanki biraz değiştim. bu arada saçım belime kadar uzadı ve şimdi yine kestirdim böyle. herkeste öyle mi, sonbaharda saçım dökülüyor. her sonbahar saçımı kısacık kestirme hayali kuruyorum bu nedenle:)<br /><br />şarkılar çok güzel, dinle mutlaka. ilk şarkıyı çok sevdim.<br /><br />öpüyorum çok seni.<br />sevgiler.endiseliperihttps://www.blogger.com/profile/09406137016531617709noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-6597948420293584152011-11-19T18:39:18.523+02:002011-11-19T18:39:18.523+02:00Bu yorum yazar tarafından silindi.dgülhttps://www.blogger.com/profile/14980564375924015299noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-85048995255285534282011-11-19T18:39:18.103+02:002011-11-19T18:39:18.103+02:00Perimmm,
Çocukken bir garip kodlanıyor galiba şar...Perimmm, <br />Çocukken bir garip kodlanıyor galiba şarkılar zihnimizde; bu "hey gidi koca dünya" şarkısını plaktan dinlerken çocukluğumda hep; henüz o okula yeni başladığım yıllarda sadece okul müdürümüzün odasında görüp de üzerinde hayaller kurduğum dünya maketi gelirdi gözümün önüne... Hatta şarkının o maket uğruna yazılmış olduğunu dahi keşfederdim(!)... İçinde taşımaktan pek bunaldığı kimbilir ne yük (gam??, dert ??)leri olduğunu düşünüp; pek üzülürdüm... Karnı pek şişmiş gibiydi garibimin.. :)) Şarkı ve senin çağrışımların, bunları hatırlatıp güldürdü beni de :)) <br /><br />Ha, bir de pencereden baktığında göremezsin -en azından şimdilik- beni diye; ben de sana anlatayım bugün olup bitenlerimi dedim... :) Mesai arkadaşlarım olarak hayatıma girip; sonradan her biri canım kız kardeşlerim olan arkadaşlarım geldi bugün; yeni evime "hoş geldin"e.. ) Hazırladıklarımı pek beğendiler sağolsunlar, hepsi kendi evlerindeymiş gibi geçip tutunca da tüm işlerin ucundan, bolca keyifli zaman ve mutluluk kaldı bana; en tatlı hediye olarak... Neler hazırladığımı söylemeyeceğim; ola ki canın çeker; mümkünü de olmaz; üzülürüm o zaman çok; bir gün sana da tattırabilmeyi dileyeyim inşallah onun yerine; belki bir İzmir ziyaretinde; kimbilir... ;)<br /><br />Sana esas söylemek istediğim; keşke uygun bir ev bulup; sen de değiştirebilsen evini.. Üşüdüğünü biliyorum... Ve ben de nasıl bir çileydiyse; tam 10 yıl katlandım o üşüme hallerine... Evin her yerinin ısınıyor olabilmesi kadar konforlu bir şey yok bence hayatta; inan bana; hayatım, bakış açım, ruhum değişti evle birlikte... Anlatmamı istersen, detayları anlatırım da uzun uzun, ama özü; bana inanılmaz düzeyde iyi geldiği... Senin de bu konfora kavuşmanı, öyle çok isterim ki.. Lütfen ikna et Arçil'i bir şekilde ve kış daha da bastırmadan taşın, hatta benim gibi; bugün ev bulup, yarın taşın!... Öyle oldu benimkisi vallahi.. Ve öyle de iyi oldu ki... Hadi Perimm yaa...dgülhttps://www.blogger.com/profile/14980564375924015299noreply@blogger.com