tag:blogger.com,1999:blog-30037030.post4647518666174454083..comments2023-08-17T16:00:18.065+03:00Comments on endiseliperi: memleket nere?endiseliperihttp://www.blogger.com/profile/09406137016531617709noreply@blogger.comBlogger26125tag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-76317283467186296832011-07-05T14:21:37.978+03:002011-07-05T14:21:37.978+03:00justine'ciğim,
bak, aile için uygun, ortalama ...justine'ciğim,<br />bak, aile için uygun, ortalama bir film dedim ben, demedi mi!:) o anlamda fıstık gibi bir film aile için.<br /><br />hem annen beğenmiş, sen boşuna konuşuyorsun. dinlemiyorum kiii, dinlemiyorum kiii:P<br /><br />hem bana bir filmde olsun, kitapta olsun bir şey öneriliyorsa çok ciddiye alıyorum. rahatlıyorum böyle derdi, tasayı biraz da ti'ye alan filmlerde. annem yazar olsaydı, ben şimdi yüksek mevkilerde neler neler olmuştum:)<br /><br />öpüyorum bitanem seni. kolay gelsin. can sıkıntın da geçmiştir umarım filmden sonra:pendiseliperihttps://www.blogger.com/profile/09406137016531617709noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-85752467907479193692011-07-05T14:11:55.474+03:002011-07-05T14:11:55.474+03:00Yukarıda bahsettiğin filmi, dün gece annemle birli...Yukarıda bahsettiğin filmi, dün gece annemle birlikte seyrettik canım. Aslında garipti onu izlemeye karar vermemiz, tesadüf gibi. Zaten geç olmuştu. Annem benim kadar oturamıyor tabii, uykusu geliyor belli bir saatten sonra. Neyse, inen filmlerde klasörlenmemiş yüzlerce film birikmiş. İlk önce "Filmler" klasöründeki düzenlenmiş filmlere baktım, sonra boş verdim (canım çooook sıkkındı biraz da ondan), diğerlerine baktım işte. Orada türk filmleri de vardı. Saat çok geç altyazı okumasın kadın diye düşündüm, Av Mevsimi ve Çoğunluk gözüme çarptı. Çoğunluk'tan biraz seyrettirdim, hadi bunu izleyelim dedi annem. Hatta niye izlemiyoruz ki biz bu filmleri ne güzel filan da dedi:) Ama anne, bunu Peri bugün seyretti daha, dur bir soğusun, iyi mi kötü mü söylesin dedim;p Şaka tabii, türk filmi gece seyredilmiyor sanki, benim saçma takıntım böyle. Çok uzatıyorum yine, neyse sonra, atlaya atlaya filmlere tıklayıp, bakıyoruz görüntülerine. Annem, aç seyredelim birini diyor. Takmıyor hangi film, oysa benim iki saatim gidecek orada, zaten canım sıkılmış, anlamıyor beni;) Bir de kötü film çıkınca ya da o beğenmeyince diyelim, ne kötü film seçmişsin diyor;p İşte, tıkladım birine, baktım Andy Garcia konuşuyor. "A, yoksa?", dedim. Evet oymuş. Güzel oldu ama, annem çok beğendi filmi. Sonlarına doğru iyice kayıyordu, zorla uyumamaya çalıştı, olsun beğendi neticede;) Çok sağol canım, tavsiyen için.<br /><br />(Benim filmle ilgili eleştirilerim elbette var, ama sonraya kalsın:) Şimdi bir duş alıp hazırlanmalıyım. Nöbete gideceğim.)justinehttps://www.blogger.com/profile/16564510296794114909noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-68887801799910387262011-07-04T15:21:32.241+03:002011-07-04T15:21:32.241+03:00deniz, ya:)
okudum oğuz atay. öyle bir alternatif...deniz, ya:)<br /><br />okudum oğuz atay. öyle bir alternatifin yok, okusam mı oğuz atay okumasam mı, diye. çok iyidir, çok önemlidir, demeye bile şimdi utanıyorum biraz. <br /><br />anlatabildim umarım.<br /><br />sevgiler.endiseliperihttps://www.blogger.com/profile/09406137016531617709noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-36133445041627009712011-07-04T14:26:24.572+03:002011-07-04T14:26:24.572+03:00peri oğuz atay okudun mu ne düşünüyorsun alayım mı...peri oğuz atay okudun mu ne düşünüyorsun alayım mı?deniznoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-9653856797106712522011-07-04T00:40:33.005+03:002011-07-04T00:40:33.005+03:00pardon, toti hanım. "siz"le başlamıştım,...pardon, toti hanım. "siz"le başlamıştım, ama yorumda "sen"i görünce öyle devam etmişim. karman çorman bir şey olmuş:)endiseliperihttps://www.blogger.com/profile/09406137016531617709noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-7188142743524456622011-07-04T00:39:06.644+03:002011-07-04T00:39:06.644+03:00toti hanım hoşgeldiniz,
ilk kez bana mı geliyorsun...toti hanım hoşgeldiniz,<br />ilk kez bana mı geliyorsun acaba? ne sevinirim:)<br /><br />çok teşekkür ederim. bilmem ki, yine de insanın içinde o taşralılık, güven ihtiyacı filan olunca tüm hayata bakış açısıyla ters düşebilecek bir şekilde bi yere ait olmamanın yoksunluğunu hissedip, üzülebiliyor. ama arızi, duygusal tepkiler bunlar. geçiyor.<br /><br />yarın sizin şu peynirli kişten mi yapsam, diye düşündüm. dün salçalı bifteği yaptım:) teşekkür ederim tarif için. görüyorsun, sitede ne yazacaksın, hangi tarifi vereceksin, diye bekliyorum sabırsızlıkla.<br /><br />çok teşekkür ederim uğradığın için.<br /><br />sevgiler.endiseliperihttps://www.blogger.com/profile/09406137016531617709noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-8709511295596334182011-07-04T00:24:10.543+03:002011-07-04T00:24:10.543+03:00sevgili endişeli peri,
ne güzel yazmışsın. coğrafy...sevgili endişeli peri,<br />ne güzel yazmışsın. coğrafyalar yerine evleri hatırlamak çok yakından tanıdığm bi duygu hali. bi "yer"li olamamak hiç fena değil aslında.<br />sevgiler,<br />toti hanımAnonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-22797410975436913522011-07-03T22:57:45.333+03:002011-07-03T22:57:45.333+03:00aaa, sierva, mehmet, caaan! nerdesiniz? ne kadar ç...aaa, sierva, mehmet, caaan! nerdesiniz? ne kadar çok oldu görüşmeyeli. can ne kadar büyümüş! çok tatlı, maşallah. <br /><br />yazıyı beğenmenize çok sevindim. anlaşılıyor olmak nasıl rahatlatıcı:) ben de seni çok, çok iyi anlıyorum.<br /><br />çok teşekkür ederim, uğradığın için. gerçekten çok sevindim. ismin ne güzel, annemin ismi:)<br /><br />hepinize kucak dolusu sevgiler.endiseliperihttps://www.blogger.com/profile/09406137016531617709noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-50235055569404032232011-07-03T22:31:04.922+03:002011-07-03T22:31:04.922+03:00:)
Şu an Can uyuyor, Mehmet karşımda pazar birasın...:)<br />Şu an Can uyuyor, Mehmet karşımda pazar birasını yudumluyor. Bilgisayara bakarken neden gülümsedin diye sorunca yüksek sesle okudum yazdıklarını.Ne<br />güzel yazmışsın.Bunu 15 yıldır istanbulda yaşayan iki taşralı olarak söylüyoruz.istanbul'a geldiğimde deprem ile yıkılan memleketimde sinema olmadığı için hiç sinemaya gidememiştim ama gidemediğim sinema hakkında ne çok şey biliyordum, ne çok <br />şaşırmıştı İstanbullu arkadaşlarım.O geldi aklıma. öpüyorum Peri, ses vermesekte biz hep buralardayız.<br />Fatmarheahttps://www.blogger.com/profile/17120627727864345830noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-71253213503056497632011-07-03T20:55:02.124+03:002011-07-03T20:55:02.124+03:00:)
aslında öyle. bir süre, bir yıl kadar çalışmada...:)<br />aslında öyle. bir süre, bir yıl kadar çalışmadan daha idare edebilirsem şahane olacak. sonra çalışmam gerekebilir. ne yapmam gerektiğine de o zaman karar verceğim. düşüne düşüne çok canımı sıktım bu meseleyle, düşünmeyeceğim bir süre. iyiyim, evet.<br /><br />görüşürüz, justine'ciğim.endiseliperihttps://www.blogger.com/profile/09406137016531617709noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-56607213439493100892011-07-03T20:45:38.838+03:002011-07-03T20:45:38.838+03:00Ve konu aniden değişir...
Baksana şekerim, sen ban...Ve konu aniden değişir...<br />Baksana şekerim, sen bana zenginsiniz her yerde eviniz var, şu bu dedin ama asıl sen kendinden haber ver; ne güzel çalışmıyor, Arçil'le her gün evde oturuyorsunuz;p Çalışan ben, ee zavallı fakir olan da ben haliyle;) Hatırlıyor musun ilk yazışmalarımızda senin çalışmamana özeniyordum ve sen çalışmaya başlayınca fena bozulmuştum. Hatırladın mı? Hah işte, aklıma geldi sen akşam yemeği menüsü filan deyince. Evde oturmak ve günün menüsünü düşünmek gibi var mı yahu? Şaka bir yana şimdi gayet iyisin böyle, devam;)<br /><br />Bahçeye çıktım ben, dediğini yapıp hava alayım biraz. Vedalaşmıyorum, çünkü ne zaman geleceğim belli olmaz benim.justinehttps://www.blogger.com/profile/16564510296794114909noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-602704909878613942011-07-03T20:20:40.340+03:002011-07-03T20:20:40.340+03:00ooo mis! afiyet olsun. arçil efendi bezelye yemeği...ooo mis! afiyet olsun. arçil efendi bezelye yemeğini de bıraktı, artık yapacak sebze yemeği kalmayacak nerdeyse. ama sizin aşçı usulünde sebzeli makarna yaparsam, afiyetle yer.<br /><br />şimdi ben ne yapacağım diye düşünmekten yılıp domatesli makarna yapıyorum ya, -aslınd aikimizin de en çok sevdiği yemek- arçil, yuppi, şölen var diyor.<br /><br />ay geç. çok güldüm sana. gülüp gülüp durdum. bu dindarlık şeysi komik aranızda. kabullenmiyor mu dindar olduğunu? belki gerçekten değildir. niçin kızdırıyorsun bakiim, justine? hem C dindarsa bile öyle dindarları çok severim ben. valla severim.<br /><br />:)çok güldüm tavla sahnesine. çok haylazsın sen, justine, çook:) neyse ki komiksin. sana kızılmaz ama işte sevgili olunca insan türlü türlü alınganlık gösterebilir.<br /><br />bahçede çay da iç şimdi yemeğin üstüne, oh, nefis. ben uzandım, markette sabah varmış, aldım, öyle bakınacağım şimdi aptal modda.<br /><br />sarılıyorum canım.endiseliperihttps://www.blogger.com/profile/09406137016531617709noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-43006518215092484802011-07-03T20:10:20.461+03:002011-07-03T20:10:20.461+03:00tabii ki özge!
yazıyı sadece sana da ayırabilirdim...tabii ki özge!<br />yazıyı sadece sana da ayırabilirdim:) ama öyle güzel sözler söyledin ki benim için, onları burda yazmak biraz kendini beğenmişlik gibi olur, diye güçlükle durdurdum kendimi;)<br /><br />herkese çok selamlar, sevgiler benden. öpüyorum seni sevgili özge'ciğim.endiseliperihttps://www.blogger.com/profile/09406137016531617709noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-86421134637718653152011-07-03T20:03:26.695+03:002011-07-03T20:03:26.695+03:00Hah ha, şeye güldüm, hani çemberi tamamlamışsın ya...Hah ha, şeye güldüm, hani çemberi tamamlamışsın ya, çok komikti o, ama dışarıda kalacak şimdi benim akşam yemeği menüm;p <br />Yemekte, kuru köfte, sebzeli makarna (bezelye vardı içinde iki tane, rakamla 2) ve yoğurt (aşçı, beni uğraştırmayın öyle zamazingo işlerle, nane filan demiş bence, hazır yoğurt vardı, kutuda. sakıpağa) çıktı. Yedim valla, şükür doydum. Ya, böyle de çok dindar biri gibi oldum, Vuslat'ın inadına yaparmış gibi;p Değilim aslında, asıl dindar olan C. Ho ho, aman okumasın burayı, en sonunda öldürecek beni!<br /><br />Tabii tabii, sen öyle san. Ben konuşuyorum o gülüyor kısmı doğru, hatta ben konuşuyorum, o dinliyor kısmı daha da doğru. Bazen, bu espri çok komikti kabul et diyorum, uyarıyorum da öyle gülüyor beyefendi. En son ne oldu bak; adada tavla oynuyoruz. Ben buna öğrettim tavlayı zaten, amacım daha iyi bir oyuncu olması(;p), hah ha, yoksa dalga geçmek gibi bir derdim yok. C.'de bir haller, bir tavır, bir surat. A, ne oluyor ya dedim, hadi oynayalım bitsin diyor. Hah ha, sanırsın hayat memat meselesi o tavla, adanın kurtuluşu bizim tavla oyunumuzun sonucuna bağlı!;p<br />Barıştık, barıştık sonra ama sanırım, oyun sırasında yapılan espriler bazılarını fena bozuyor:)<br /><br />Öpüldün, çok.justinehttps://www.blogger.com/profile/16564510296794114909noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-64742735148114529922011-07-03T20:02:42.447+03:002011-07-03T20:02:42.447+03:00Sevgili Endişeli Peri,
Yazınızda bana yer verdiğin...Sevgili Endişeli Peri,<br />Yazınızda bana yer verdiğiniz için çok teşekkür ederim!!Eve geldiğimde heyecanla anneme sizi anlattım,o da çok sevindi:)Sizi çok seviyorum(insan tanımadığını sever mi?? Ama ben sizi tanıyorum :)Kardeşim de inanamadı,çok sevindi.Selamlarını iletiyor.<br /><br />Tekrar sevgiler..Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-91799790450707759482011-07-03T19:37:38.778+03:002011-07-03T19:37:38.778+03:00:) taa yukarı gittim okumak için, çook önceden gön...:) taa yukarı gittim okumak için, çook önceden göndermişsin:) justine'ciğim, çok komiksin, C çok gülmüyor mu sana? yani sen konuşuyorsun o gülüyor sanki. şahane.<br /><br />evet ve aklın karıştığı her yere biraz pislik de bulaşır. aklını kullanıyorsan o pisliğe karşı bir temkin de geliştirmelisin. antibiyotik alırken vitamin alman gibi. hayır, başlangıca, ilaçlara bağlayayım, çemberi tanımlayayım, dedim ama, sen nöbetçisin, konuşuruz uyuklayıncaya kadar.<br /><br />öpüyorum çok. ağrı filan da kalmadıysa iyi bu. akşam yemeğinde ne varmış acaba? iyi bir şey yoksa, dışardan hafif bir şeyler söyle, justine.endiseliperihttps://www.blogger.com/profile/09406137016531617709noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-26760902763164328622011-07-03T19:30:18.684+03:002011-07-03T19:30:18.684+03:00aa justine'ciğim, bilmem ki. ben doğrudan mail...aa justine'ciğim, bilmem ki. ben doğrudan mail adresindne yayınlıyorum, belki bir karışıklık olmuştur, dur hemen bakayım blogspot'a.<br /><br />yok yok, uyumadım. ay, diyeceğim canın isteyecek şimdi ama, menemen yiyorum. yarın sen de yaparsın artık. <br /><br />öpüyorum. bakayım ben.endiseliperihttps://www.blogger.com/profile/09406137016531617709noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-79631123613432672632011-07-03T19:25:37.064+03:002011-07-03T19:25:37.064+03:00redrabbit'ciğim,
siten olmuş! az önce farketti...redrabbit'ciğim,<br />siten olmuş! az önce farkettim. şöyle bir baktım, hoş olmuş çok. uğrarım.<br /><br />çok, çok, çok istiyorum bir yere, bir şehre ait olmayı, ama sevgili redrabbit öyle solgun, öyle küskün, öyle sancılı ki o tarih bir şekilde... olamıyorum. yoksa, şehrime, kasabamı, hatta köyüme yani her şeyin ilk başladığı yere gideyim ve orda huzurlu olayım... yok. yok öyle bir şey. ama dediğin gibi kesinlikle olsun, uzakta da olsa, olsun ve birgün oraya dönebileyim ve orayla hesaplaşabileyim. acı çekerek, acıtarak sevdiğim yerlerden oralar.<br /><br />bizim marketin karpuzunu sevmiyorum. uzaktan getirmek için de ağır bir meyve. carrefour dan çekirdeksiz karpuz almalıyım 3-4 tane, bir ara gidip. ben yerim zevkle böyle bir yemeği, ama arçil ciddi yemek sever. dediğin şeyler sadece tatlı statüsünde arçil için:) arçil sütlü çay içiyor, ama ben içmiyorum. içeyim ondan da o halde.<br /><br />öpüyorum çok. sevgiler.endiseliperihttps://www.blogger.com/profile/09406137016531617709noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-36285273097784183452011-07-03T19:05:17.185+03:002011-07-03T19:05:17.185+03:00Ama ben dille ilgili kısacık bir şeyler yazmıştım....Ama ben dille ilgili kısacık bir şeyler yazmıştım... Hani şu ilaç ve menemenle ilgili yorumumdan önce, nereye gitti ki? Hay allah, neyse... Acaba bunadım mı ben? Daha gencim ama... Neyse, neyse... Yorgunum ya, ya da yaşlanıyorum işte, ne var kabullenmeyecek yahu?;)<br /><br />Uyu sen hadi, uyumuşsundur belki de. Ben de uzansam evime gidip koltuğa (bu kelimeyi -koltupa, koltuua- üç kerede ancak yazabildim!), ne güzel olur.justinehttps://www.blogger.com/profile/16564510296794114909noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-57567969711032145942011-07-03T18:34:51.802+03:002011-07-03T18:34:51.802+03:00Ben de taşrada ilkgençliğini geçirmiş biri olarak,...Ben de taşrada ilkgençliğini geçirmiş biri olarak,oranın gerçekten idrakına büyük şehir İstanbul'a gelince vardım.Önce utandım,iteledim,savaştım ama sonra arar,özler,cümlelerim ve düşüncelerim de daha çok kullanır oldum.Şu an seviyeli bir ilişkimiz var.Ne orayla ne orasız.Ama "ora" sı olması bile insana iyi geliyor bazen.Evet peri,dediğin gibi insan anılarında bazı boşlukları tam da olduğu gibi değil de olmasını arzuladığı şekilde dolduruyor bazen.Galiba içten içe,biryere,birine,birşeye ait olma,onun parçası olma güdüsünden geliyor bu.O yüzden dallayıp budaklayıp,süslüyoruz ki bu güdümüzden utanmayalım .Kendini kandırma,araklama işte birşekilde.Çok insani.Taşra iyidir,yazdır,sokaktır,ötekidir,berikidir,neşelidir,arabesktir bazen,zamanı an be an hissedebilme imkanı sunar.Daha ne olsun.Varsın uzakta olsun ama olsun.Bu arada akşam yemeklerinde üzüm,kiraz,karpuz,peynirden oluşan bir yemek yemenizi öneririm bir gün.Arkasından da sütlü çay.Pişman olmayacaksınız.redrabbithttps://www.blogger.com/profile/13268491763061692049noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-52505577370568692142011-07-03T17:53:53.546+03:002011-07-03T17:53:53.546+03:00hmmm! çok net hatırladım o sahneye. sağol, hatırla...hmmm! çok net hatırladım o sahneye. sağol, hatırlattığın için. çok, çok hüzünlü bir filmdi o. sancılı. istanbul a gelmiş bir sürü taşralı aydının hali.<br /><br />hastanede ilaç olmaması çok ilginç, bilmiyordum. ben bilgisayar tamircilerine de saygı duyuyorum ve hala öğretmenlik mesleğine çok, çok saygı duyuyorum. birine bir şey öğretmek, öğrendi mi diye dertlenmek, sınavla test etmek, başarılı olanı gönülden sevmek, yaptığının işe yaraması... keşke öğretmen olsaymışım. hem tayinim çıkar dururdu ne güzel. bir sürü yeni ev, yeni manzara demek o da. gençken ama insan düşünemiyor. hakim olabilirdim, onda da tayinim çıkardı, hoş olurdu. öğrenmek istediğin hayat şehirde, batıda sanıyorsun işte. neyse.<br /><br />ütü yapacak halim yokmuş ki, ayağa kalkınca anladım. uzandım şimdi. ben 3 saat uykuyla duruyorum bugün. bu akşam erken yatıp, eğer yarın 6 gibi uyanırsam çok şahane olur o düzen, bakalım. arçil de evden çıkmıyor,illa ütülü giysiye ihtiyacımız yok. bir sürü nevresim, tişörtler, iççamaşırları var. ütülemesem mi acaba nevresimleri... bilemedim şimdi. bakarım kırışıklıklarına. tişörtleri ütülerim bir, bir de çamaşırları.<br /><br />aslında pilav ve dünden kalan biftek var biraz, salata yapacak halim yok, yoğurtla servis edeceğim arçil'e onu. kendim de :):)inatçısın, tamam, büyük bir özveri ve maharetle yapılmış melemen yiyeceğim:)<br /><br />öpüyorum çok ben de.endiseliperihttps://www.blogger.com/profile/09406137016531617709noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-28707411138846135602011-07-03T17:26:03.623+03:002011-07-03T17:26:03.623+03:00A, hastanede ilaç yok ki!;)
Valla herkes öyle (ter...A, hastanede ilaç yok ki!;)<br />Valla herkes öyle (tersini) sanır ama hastanede ilaç yoktur. Hastaların ilaçları ve hastalar için kullanılacak ilaçların satıldığı, mesai saatlerinde açık olan eczane vardır sadece. Biz çok acil bir durum olduğunda, yanımızda ilaç olmadığında (bende hep ama hep majezik vardır, hastasıyım;p) acil servise filan gider, bir tane novalgine ampul alır, kırar ve suyla karıştırıp içeriz. Ben öyle yaparım en azından. <br />Neyse, şimdi daha iyiyim canım, ağrım azaldı, neredeyse geçti gibi. Yaşasın, ilaçları -özellikle Majezik'i- bulan bilim insanları. Bir tek o mesleğe saygı duyuyorum zaten, gerisi hava civa, tıpmış, doktormuş, siyasetmiş, mühendismiş(!) boş iş bunlar;p<br /><br />Nuri Bilge dedin madem, aklıma geldi, hatırlıyor musun Uzak filminde kahramanımız porno izlerken yeğeni odaya girdiğinde araya Tarkovski filmi atar. Hani araya parça girmek deyiminin orada tam tersini görürüz;) Komiktir o sahne ve acıklı ve hatta tam da bizim dediğimiz durumdur belki. Biraz farklı sadece.<br /><br />Dil durumunu konuşacağım ama sonraya mı bıraksam acaba? Kesiliyor yazım, hoş olmuyor böyle. Dur, yazını bir kere daha okuyayım, unuttum gitti!<br /><br />Ütü yapma sakın, bırak ya, ütüsüz giyilmeli bence kıyafetler. Ben hiç ütü yapmam, çok zorda kalırsam -forma, beyaz önlük ütülemek gibi-, ancak o zaman ütü yaparım. Arçil'in kıyafetleri var değil mi senin cephede de. Yap o zaman, ne diyeyim?;)<br /><br />Of, canım menemen istedi. Hatta, büyük bir öz güven ve marifetle yapılan "melemen" yemek istedim şimdi, çok;p Öğlen yemeğinde nohut, bulgur ve yoğurt (naneli filan, sanki cacık yapmaya üşenmiş, koyverip gitmişler bir yerden sonra) vardı. Nohut, yumuşak ve lezzetli değildi, bulguru zaten kuru ve anlamsız yapıyorlar burada. Aç kaldım işte. Dışarıdan yemek istemiyorum hiç. Zaten çıkacak ya da sipariş verecek halim yok bugün. Akşam yemeğinde ne var ona bakayım ben şimdi.<br />Çok öptüm, sarıldım, canım.justinehttps://www.blogger.com/profile/16564510296794114909noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-36538163906305661242011-07-03T17:03:25.349+03:002011-07-03T17:03:25.349+03:00ne güzel konuşuyorsun, justine. sen konuş ben dinl...ne güzel konuşuyorsun, justine. sen konuş ben dinleyeyim. yorgunum çok. gerçi aramızda çalışan sensin, yorgunum denmez sana:) uzansam mı, ütü gibi çılgın bir projeye mi başlasam, yoksa akşama yapacağım menemen için şimdi aldığım mis kokulu tarla domatesini mi soysam, karar veremiyorum:p komşunun tabağı da öyle boş boş duruyor, onu geri vermek için içine konacak bir şey yapmalıyım da halim yok hiç.<br /><br />neyse. tatlım ya, elbette film bizzat cinsellik üzerine de olur, çok da hoş olur. cinsellik bir sürü davranışın da nedeni netice de. arçil küçükken bana nasıl oldum filan, diye mi sordu yoksa ben işgüzarlık mı yaptım hatırlamıyorum; tübitak yayınlarından çıkan "bize dna derler," adında bir kitap vardı. çocuğa ordan yardım alarak, sperm, yumurta, genetik, dna sarmalı resimlerini göstererek, oluşumunu anlattım güya. içinde sıfır seks vardı sohbetin. galiba, iki insan birbirini severse birlikte olmak, aynı yatakta uyumak ister, gibi bir şey ekledim. 4 yaşında bir çocukla konuşurken tabii neyi anlatmak sakıncalı, ne doğru pek bilemiyorsun. şimdi bize uzun zaman türk filmlerinde sanki dört yaşındaymışız gibi seksi ima eden ama haşa göstermeyen şeyler izletildi. şimdi ekranlarda yerli dizilerde bu konuda açılımlar oluyormuş, gazeteden öğrendiğim kadarıyla. elbette olmalı, iyi bir şey. ama rica ederim tüccar gibi düşünmeden yapılsın o da, dediğin gibi. <br /><br />n.b. ceylan'ın iklimler filminde, adam ara sıra, sadece cinsellik üstüne kurulu bir ilişkisi olduğu kadınla birlikte olurken, kamera uygun bir mesafede, o ilişkinin doğasını anlayacağımız şekilde duruyordu. aşık olduğu kadınla birlikte olurken çok, ama çok yaklaşmıştı, hemen hiç bir şey görünmüyordu nerdeyse bulanık bir ten ve ne olduğu anlaşılmaz kıpırtılar dışında. öyle mahremdi ki bir şey görmememize rağmen. <br /><br />ya da üç maymun filminde, kapalı kapının ardından, öksürük, sigara yakma sesi, mırıltılı konuşmadan biz o kapının arkasında sevişme sonrası bir hal olduğunu tahmin ediyorduk.<br /><br />düzgün, yerinde yaparsan iyi olur bu sahneler de.<br /><br />lafı uzattım ve saçmaladım da galiba ama filmine güvenmeyip cinsellikle pazarlamaya kalkarsan olmaz bu işler. <br /><br />ben fransız filmlerindeki cinselliğe karşı değilim; onların komedi ya da aksiyon filmi çekmesine karşıyım:p<br /><br />annenle ilgili o konuşmayı hatırlıyorum, senin yorumlarında geçiyordu galiba:)tatlı kadın annen. <br /><br />şu ağrın için ilaç al, lütfen. hastanedesin, istemediğin kadar ilaç vardır.<br /><br />sarılıyorum çok.endiseliperihttps://www.blogger.com/profile/09406137016531617709noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-16117130716569307822011-07-03T16:45:21.394+03:002011-07-03T16:45:21.394+03:00Andy Garcia'yı sevmem ben, eğreti bulurum, tak...Andy Garcia'yı sevmem ben, eğreti bulurum, taklit, toy filan. (yekten girdim ve abarttım, tamam toparlayacağım, kimsenin kalbini kırmaya değmez şu üç günlük dünyada, Andy'nin bile;p) Fakat haklı olabilirsin, olgunlaşmış daha bir hoş olmuştur belki. Zaten ben bu aktörlerin gençlik hâllerini sevmem (genç sevmem demedim;p) yaşlanınca daha hoş oluyorlar sanki. Film güzel demek, annemle seyredeyim öyleyse. Sen cinsellik sınıflamasını da yaptın, oh içim rahat;) <br /><br />Taşra ve dil konusu kafa karıştırıcı. Dediğin çoğu şeye katılıyorum. Ben ayrıca, dilin düzgün kullanımından çok belki edebiyat yapmanın bu ayrımı yarattığını düşünüyorum. Söylediğin ağız çok önemli elbette, fakat bir de dili evriltmek, dille oynamak, dile kurguyu dahil etmek var işin içinde. Kentli, akılla konuşur daha çok, mantık ve dilde ağda önemlidir onun için. <br /><br />ara....justinehttps://www.blogger.com/profile/16564510296794114909noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-72262852476217188692011-07-03T16:14:31.280+03:002011-07-03T16:14:31.280+03:00Evet, ne diyordum? Böyle ara verince de olmuyor ki...Evet, ne diyordum? Böyle ara verince de olmuyor ki, ne saçmalık. Neyse, şimdi keyfim yerinde hiçbir şey sıkamaz canımı, ağrım da azaldı. <br /><br />Konuyu dağıttım iyice!;)<br /><br />Fimlere gereksiz yere koyulan cinsellik sahnelerini sevmiyorum ben de. Ve allaha şükür salak değilim, anlıyorum, yönetmenin cinliğini. Ama ne bileyim bir film olur, cinsellik ciddi gösterilir ama anlamlıdır, öyle akar gider, seyredersin. Rahatsız etmez, onu seviyorum. Ekleme durmayacak bir sahne, Fransız oyuncuların durduk yerde soyunmalarına da gıcık oluyorum, artı parantez;p (bu artı parantez lafı nereden geldi acaba aklıma, ilk defa kullanıyorum, siyaset meydanının tartışmacıları gibi;p)<br /><br />Of, hasta geliyor hep. Yine ara vereceğim, kusura bakma Peri.justinehttps://www.blogger.com/profile/16564510296794114909noreply@blogger.com