tag:blogger.com,1999:blog-30037030.post5049050814947876667..comments2023-08-17T16:00:18.065+03:00Comments on endiseliperi: endiseliperihttp://www.blogger.com/profile/09406137016531617709noreply@blogger.comBlogger41125tag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-91314937175627418682007-04-27T13:49:00.000+03:002007-04-27T13:49:00.000+03:00lilium, ne güzel bir söz, "ayakta olsun" sözü. eve...lilium, ne güzel bir söz, "ayakta olsun" sözü. evet evet öyle olsun. kimseyi yormasın. <BR/><BR/>sevgiler.endiseliperihttps://www.blogger.com/profile/09406137016531617709noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-26605149336188726362007-04-27T13:46:00.000+03:002007-04-27T13:46:00.000+03:00bizde var CD'leri verirdim size, sonra iade ederdi...bizde var CD'leri verirdim size, sonra iade ederdiniz çünkü Bora henüz izlemedi, yazın izleyecek. <BR/><BR/>dün kitapçıdaydım, kitapçı gelen arkadaşına ısrarla lost'un yeni çıkan kitabını satmaya çalıştı. arkadaşı da kem küm etti. kitabının iyi olduğunu sanmıyorum. yahu dizi de pek matah değil de kurgusu filan iyi, dizi olarak idare eder işte.<BR/><BR/>normal bir kanalda da 4-5 ay içinde yayınlanır. artık hayat çok hızlı nakhar, kimseyi bekletmiyorlar.<BR/><BR/>svg.endiseliperihttps://www.blogger.com/profile/09406137016531617709noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-47359370938661901022007-04-27T12:23:00.000+03:002007-04-27T12:23:00.000+03:00gerçi lostu izlemiyorum ama dediğin gözümün önünde...gerçi lostu izlemiyorum ama dediğin gözümün önünde canlandı :)<BR/><BR/>geçenlerde bi kitabevinde görmüştüm gaykediye alalım bee dedimse de alışkanlık yapmasından korkuyorum dedi :)<BR/><BR/>neyse yakında bi kanal verir gerçi ben o zamana kadar 40 yaşıma gelirim herhalde :)Nakharhttps://www.blogger.com/profile/13255812629495460323noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-86892289881699815252007-04-27T09:19:00.000+03:002007-04-27T09:19:00.000+03:00bana da hep nedense büyük gelir hayat. kaybolduğum...bana da hep nedense büyük gelir hayat. kaybolduğumu hissederim. küçükken geceleri uyanıp tuvalete gitmek isterdim ama kapıyı bulmazdım. yatağa dönüp uyurdum. bazı zamanlarda kendimi öyle hissediyorum, uçsuz bucaksız bir yerde dolanıyormuş gibi... bir gün o kapıyı bulduğumda da ben de aniden olmasını isterim. çok uğraşıp da herkesi üzüp gitmek istemem. ayaktan olsun derler bizim orda.. ama sırasıyla olsun inşaallah.. Allah cümlemize uzuuuuun ve hayırlı hayatlar.. ona göre de vuslatlar nasib etsin..Lilium Bosniacumhttps://www.blogger.com/profile/10487990277222495631noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-2721546450353379212007-04-26T23:38:00.000+03:002007-04-26T23:38:00.000+03:00nakhar lost'u izliyor musun? orada, şey... hımm......nakhar lost'u izliyor musun? orada, şey... hımm... şey (ismini hatırlayamıyorum şimdi) doktor olan değil de diğeri de çok hoş isimler takıyor. hatta masa tenisinde yenilince isim takmama cezası verdiler ona. fena bir dizi değil. biz Cd'lerini alıyoruz, toplu olarak 5 er 10 ar izliyorum.<BR/><BR/>ben hiiiç isim takamam. hiçbir sevgilime de sevimlilik olsun diye takamadım. gayet ciddi, ismiyle hitap ederim.ama bora'nın gerçekten de üstüne yok bu konuda. sabah uyandım ve gözlerim şişse mesela yuki hanım olarak omlet pişiririm. akşam poni olarak salata yaparım. ikisi de lezzetli olur. benim küçükken lakabım yumucuk'tu nakhar. gözlerim yüzünden, gülünce kaybolduğu için. şimdi aklıma geldi, acaba bora eski sevgilisine taktığı bir ismi bana da takmış mıdır? hımm... pek sanmıyorum. eski sevgilisini tanıyordum. birbirlerine şey derlerdi... demeyeyim şimdi, beni öldürür. ama berbattı yani o kadarını söyleyebilirim. böğğ<BR/><BR/><BR/>sevgilerimle.Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-12924504690487869582007-04-26T22:34:00.000+03:002007-04-26T22:34:00.000+03:00isim takma konusunda üstüme yok... :) ama ben ismi...isim takma konusunda üstüme yok... :) ama ben ismini unuttuklarım için takıyorum ismi mesela dişi ruhiyeyse bunlar;<BR/>sırasıyla marika, maria, hüsniye, melahat ve kezban favori isimlerim<BR/>yok erkekse de;<BR/>hamdi, hüsam, abduş, filan...<BR/><BR/>çok eğlenceli oluyor gülmekten kırılıyoruz her seferinde... :)Nakharhttps://www.blogger.com/profile/13255812629495460323noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-21724794730493382262007-04-26T12:29:00.000+03:002007-04-26T12:29:00.000+03:00ah anonim, erkek değil, kızmışsınız. siz gidi sizi...ah anonim, erkek değil, kızmışsınız. siz gidi siziiii.<BR/><BR/>ev-vet mankendi. yüzü hep resim gibi donuk. ben sevmem onu. vücudu gerçekten çok nefis. şeytan filminde de oynuyordu. oscar aldığı filmi de gördüm ama oscarlık mıydı yani, anonim!? değildi.<BR/>:)<BR/>sevgiler.Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-38258891019396477392007-04-26T12:26:00.000+03:002007-04-26T12:26:00.000+03:00ekmekçikız o chatbox biraz aşağıda, unutuyorum ona...ekmekçikız o chatbox biraz aşağıda, unutuyorum ona bakmaya. kusura bakma. daha sık bakarım. <BR/><BR/>zaten kanal 1'deki o filmi izleyemezdim. hem daha önce iki kez izlediğim için hem de cnbce'de scorsese'nin filmini izleyeceğim için. nicholas cage oynuyordu. ambulans şoförü ve ilk müdahaleci. sürekli içerek intihar ettiği filmi var ya (hiç bir şeyi aklımda tutamıyorum artık, bakar mısın) onun gibi gözaltı kırmızıydı yine.<BR/><BR/>tesadüf yaşamadım mı, yaşadım. dün mutfakta nicholas cage'i, yeni eşi, uzakdoğulu o garson kızı düşünmüştüm. hollywood camiası çok cahil diye kızla dalga geçmişlerdi de biz bile duymuştuk bunu hani. insanlar ne vahşi, değil mi? acaba nicholas cage niye onunla evlendi diye düşünmüştüm. çünkü eski evliliği çok tantanalıydı. insan sükunet istiyor olmalı. dilkini, kültürünü bile bilmediği ama ona yalnızlığını unutturan biri onun ideal eşi oluyor.<BR/><BR/>çok yıllı evliliklerde öyle aslında. bakmışsın hiç ama hiç konuşmuyorlar. sıkılmışlar birbirlerinden, ama diğer yandan da daha çok bağlanmışlar birbirlerine.<BR/><BR/>akşam yemekten sonra uzanan bora'nın yanındaydım. vapurda tüm gazeteyi hatmettiğini söyleyince uylu, mırıltılı bir sesle, akşam iyi bir film var mı diye sordum. Aaa var dedi, sesine renk geldi resmen. Scorsese'nin filmi dedi. Nicolas Cage oynuyor, dedi. ambulans şoför mü, diye sordum. aslında filmi izlememiştim ama insan akıl okuyabiliyor bir süre sonra. Aa evet, dedi. İzlerim ben, dedim. Bora yine ben izleyemem,çalışmalıyım, dedi ama uykudan uyanınca yanıma şöyle bir oturup bütün filmi izledi.<BR/><BR/>rastlantının böylesi adlı bu yorum yazımı size ithaf ediyorum ekmekçikız. ihmalkarlığım yüzünden bağışlanmayı dileyerek:)<BR/><BR/>sevgilerimle.<BR/><BR/>ee, siz izlediniz mi filmi? beğendiniz mi? toby'ciği?:)Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-49487386928640445412007-04-26T01:31:00.000+03:002007-04-26T01:31:00.000+03:00Sayin Peri - kusur degildi, oyle gozume carpti yaz...Sayin Peri - kusur degildi, oyle gozume carpti yazayim dedim. Her zaman kusur gormem aslinda bunu bilmem beni de sasirtti aslinda. <BR/><BR/>Anonim yazmak kolay gizlenip anonim in arkasina asil sizin gibi yazmak lazim.. Ama nerde bizde o cesaret? <BR/><BR/>Diger filmde Cider House Rules olacak herhalde. Ben de begenmistim o filmi. Kadinin adini ben de hatirlayamadim simdi. Hakikaten manken miydi o?Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-11565442643718031212007-04-25T21:41:00.000+03:002007-04-25T21:41:00.000+03:00Periciğim,Deminden beri kendi kendime acil haberle...Periciğim,<BR/>Deminden beri kendi kendime acil haberleşme kutucuğunuza yazıyorum. Orası farkedilmiyor mu ne?<BR/>Bu gece "Cider House Rules" oynuyor tv'de.<BR/>Buraya da yazayım da sağlama alayım.<BR/>Sevgiler.EKMEKÇİKIZhttps://www.blogger.com/profile/01102834883988846959noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-54678192297473966442007-04-25T21:02:00.000+03:002007-04-25T21:02:00.000+03:00pelin, ne zaman gelsem 10-15 yorum görüyorum sende...pelin, ne zaman gelsem 10-15 yorum görüyorum sende, bu nedenle kaç zamandır yorum bırakamadım sana:) herkes konuşup, bitirmiş oluyor sohbeti. müzikler ne tuhaf etki yapıyordu, değil mi? o pastalar biraz midemi bulandırdı. giysiler çok hoştu. renkleri özellikle.<BR/><BR/>tarot'tan ben de anlamıyorum. boşver. biraz matrak. resimleri filan. bir sürü ilginç tarot resmi olması hoş. ben böyle oyunları seviyorum. falları, düşleri, rastlantıları...<BR/><BR/>sevgilerimle.Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-9846163497018045512007-04-25T20:57:00.000+03:002007-04-25T20:57:00.000+03:00sevgili anonim, bir önceki anonimin kız, sizinse e...sevgili anonim, <BR/>bir önceki anonimin kız, sizinse erkek olduğunuzu tahmin ediyorum. öyleyken yine de cümlenizi ben yazmışım gibi. ne kadar benim yazma biçimime benziyor.<BR/><BR/>uyarınız için teşekkür ederim. değiştirtmeyin bana ama. kusurları severim. siz de katlanın birazcık, olmaz mı? Virgin suicides filmini beğenmiş Sera. Ben de onu bulabilirsem alacağım. <BR/><BR/>Uydurma da olsa bir isim seçseniz ne çok sevineceğim. İnsanın kendine isim beğenmesi çok zordur ama anonim olarak bir tek Müzmin Anonim'i seviyorum.<BR/><BR/>sevgilerimle.Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-66382362652077838422007-04-25T18:11:00.000+03:002007-04-25T18:11:00.000+03:00Bu saat farki yuzunden hep muhabbeti kacirmis gibi...Bu saat farki yuzunden hep muhabbeti kacirmis gibi hissediyorum:)Filmler konusulmus bitmis. Simdi Marie Antoinette'i izledim ben de diyicem. "oooo biz coktan konustuk bitti" diyceksiniz. Film icin muziklerini ben de sevdim diyecektim, kostum ve dekor da cok iyiydi. Hele o herbiri ayri bir rituel gibi olan yemek saatleri ve her sabah kralicenin giydirilme merasimleri, hatta komiktiler bence. <BR/>Su tarot isini cok merak ediyorum ama hic anlamiyorum. Anlasaydim ben de inanirdim kesin.Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-66676741485283145952007-04-25T16:14:00.000+03:002007-04-25T16:14:00.000+03:00Sophie degil Sofia Coppola olacak. Ve evet izleni...Sophie degil Sofia Coppola olacak. Ve evet izlenimlerinize katiliyorum, Lost in Trasnlation ben de de benzer etkileri yapmisti. Marie Antoinette i ise daha izlemedim. Bakalim ne zaman.Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-47834232259873453842007-04-25T01:21:00.000+03:002007-04-25T01:21:00.000+03:00aslı, sen şimdi uyumuşsundur. en azından uyuman ge...aslı, sen şimdi uyumuşsundur. en azından uyuman gerek. yarın iş var. ben de saat 6.00 da uyanacağım ama uykum yok. eğer 10 sularında kitap gözümü ağırlaştırmışken uyusaydım, olabilirdi. bak saat 1.00 sularında iyice derinleşip iyice su yutmaya başladım.<BR/><BR/>sana tuhaf gelecek ama bazı kitaplar beni kendisinden, niyetinden daha çok etkiliyor. eninde sonunda ben cici, çalışkan, yatılı okul çocuğuydum. ne kadar, yani ne kadar serseri olmaya çalıştıysam da atasözlerinin dosdoğru yolundan pek az ayrılmışımdır. gerçi bu ayrılışlar/kayboluşlar nelere maloldu ama olsun. o kitap da hiç kötü gelmemişti bana. keşke kendimi ıspartalı bir savaşçı gibi yetiştirsem. yani bir şeye o kadar inansam, hayata sahip çıkmak konusunda bir savaşçı gibi yetiştirsem kendimi diye düşünmüşümdür. ama kalkanları çok ağır, hayatta kaldıramam. sonra acıyla eğitiyorlar bedenlerini ki, ben eğer bir casus olsam ve diyelim işkence altındayım, en başından derim şiddete gerek yok arkadaşlar, konuşup anlaşalım diye:))<BR/>Tobey maguire için öyle deme. çok hoş bir anım var onunla ilgili. Çok sevdiğim bir kız arkadaşım vardı. çok ama çok yumuşak, çok tatlı bir kız. seviyorum onu gerçekten. uzun zamandır görüşmüyoruz. aramam gerek. bir kış vakti, kar yeni başlamıştı ve bu çizgi romanlardaki efekti veriyordu. sokak lambalarının altındaki görüntüsü filan. taksim'e yakındı işyerim. safter aradı, bir filmi birlikte izlemek için, olur dedim. adını unuttuğum o film yoktu. toby maguire'ın oynadığı (bu örümcek adamlardan önce)bir film vardı. kız da avustralyalı şu güzel kız, mankendi hani. toby bir yetimhanede büyümüş, doktorun asistanı. o da michael caine. hatırladın mı? film öyle hoşumuza gitti ki. Toby ne kadar ne kadar tatlı idi. Yani evet kucaklamayı istemiştim onu. yani evet, biraz mıymıy biliyorum. biraz da sıkıcı. düz düz konuşması insanın asabını bozabilir. ama yine de bir evin içinde hareketleri insanın asabını bozmayacak tiplerden.<BR/><BR/>sonra safter dedi ki, bir barda bulutsuzluk özlemi söylüyor; hayal kahvesindetdi sanırım. hiç sevmem o grubu ve çok şükür ki o gece çalmadılar. ben de safter'i cambaz'a götürdüm. tiyatrocuların gittiği kır kahvesi görünümlü tahta iskelmle ve masalı bir yer. kar nedeniyle bomboştu. müzik güzeldi, şarap güzeldi, kar yağıyordu.<BR/><BR/>hah, Toby'i ilk kez o gün gördüm. onun kırmızı halı üztünde kendini rezil etmesi biraz beni de üzer. en azından sevmeye çalışıyorum onu.<BR/><BR/>uyudun mu?<BR/><BR/>ben yarın çok meşgul olacağım. yemek pişireceğim. her molada gelip bakarım. bana mektup yaz. <BR/><BR/>öptüm.Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-65965250747888474082007-04-25T01:02:00.000+03:002007-04-25T01:02:00.000+03:00sera hoşgeldiniz! nefis fotoğraflarınız gördüm. si...sera hoşgeldiniz! nefis fotoğraflarınız gördüm. siz özlü sözleri aforizmaları da çok seviyorsunuz demek:) bora çocukların odasının kapısına ingilizce atasözleri asıyor belirli aralıklarla. bir faydasını görürler belki diye. şu an olan atasözü şu: "faith will move mountains." bizim çocukların tek azmi daha fazla oyun oynayabilmek için gösterdikleri direnç oysa. ama bir azimle azimle uğraşıyoruz çocukları adam etmek için:)<BR/><BR/>kristen dunst... bilemiyorum. fena değil. hayranı değilim. özellikle onu görmek gibi bir steğim yok sanırım. ama iyi bir aktrist, fena değil.<BR/><BR/>gael garci'yı kucaklamam. aşırı bir şey var onda. benim kontrolümü görmezden gelecek, sürpriz yapacak bir hal. ben uzaktan izlediğim, hareketleri yumuşak olan, kendi içine dönmüş, mesela çalışmaktan çok yorgunlaşmış, bedenleri kapalı alanlarda uyumlu ve yavaş hareket eden insanları kucaklamak isterim. açık alanlarda diledikleri kadar hızlı olabilirler ki ben de hızlı yürürüm. <BR/><BR/>bazı insanları kucakladığınızda bedenlerinde bri hareket, kıpırdanma hissedersiniz. hızla yaşam devam eder. Reha'nın (siz tanımıyorsunuz, eski eşim. öldü)onun bedeni öyleydi. ona sarılıp dinlenemezdim.ya okuduğu kitabı ya bir filmi ya da bir olayı anlatıyor olurdu zaten. çok da güzel anlatırdı. gerçekten güzel. bora'ya sarıldığım zaman dinleniyorum. uyumlu ve sakin ve genellikle kendi içine dönmüş çalışıyor olur:)<BR/><BR/>bu kadar hikayeyi neden anlattım sera hanım? hem tanışalım istedim hem de sizin sitelerde eksik olan şeyin hikaye olduğunu anlatmak istedim. bu hikayeler sizi ya teşvik edecek ya da kararınızda ne kadar haklı olduğunuzu gösterecek. ayrıca uyku tutmayınca ne kadar gevezeleştiğimi de anlamış olduğunuz şu kısa sürede.<BR/><BR/>sevgilerimle. yine gelin. yine gelin!<BR/>:)Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-30739965046172544142007-04-25T00:49:00.000+03:002007-04-25T00:49:00.000+03:00elif,ben fal kötü çıktığında da moralim bozulur am...elif,<BR/>ben fal kötü çıktığında da moralim bozulur ama tekrar tekrar bakmaya devam ederim. bunun nedeni, iyi çıkmasını sağlamak ve artık moralimin düzelmesi ya da falı iyice ama iyice o gizemli gücünden soyup şaklabana çevirmek. genellikle de dikkate almam falın beni uyarmalarını. Mesela Reha ile evlenmeden önce o kadar çok tarot baktım ve hepsi öyle kötü çıktı ki. ama 3 ay sonra gelinlik provasına gidiyordum. sigaranın sağlığa zararlı olduğu sohbetinin kışkırtması gibi.sanırım ben iyi ve kötünün, yanlış ile doğrunun... hayır hayır karışımı değil. ayrı ayrı hepsi... denizin içinden ona karışmadan akan tatlısu gibi bağımsız... işte böyle yönlerim var. bora'ya soracak olursanız bütün bunlar boş laflar ve ben kendimi hiç tanımıyorum. o beni benden daha iyi tanıyor. ona göre mesela tina ile ben birbirimize tıpatıp benziyoruz. keyfimiz isteyince sokulganlaşmamız, istemediği anda tırmalamaya çalışmamız, kibir, alınganlık, kindarlık... hımmm... sevimliliğimiz, kendi başımıza, kendimizle dopdolu yaşayıp gitmemiz... gevezelik yapıyorum elif, aldırma.<BR/><BR/>korkmadım gerçekten.<BR/><BR/>sevgilerimle.Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-43045292980084067492007-04-25T00:36:00.000+03:002007-04-25T00:36:00.000+03:00cano hanım,okurken filan çok kolay gelirdi, şimdi ...cano hanım,<BR/>okurken filan çok kolay gelirdi, şimdi unutmuşum. bora arasıra soruyor bazı kelimeleri; seziyorum ne olduğunu ama anlamlandıramıyorum. çok zor. öztürkçe sözlüğünü almıştık 1. sınıftayken, velidedeoğlu'nundu sanırım. o daha berbattı. bora'nın yorulduğu sözcükler ya da kurumlar değil de davayı anlatma konusunda hukukçuların o lüzumsuz tumturaklı, ağdalı dilleri. çok gösterişli. davanın zavallı anlamı bu ağır sözcükler altında ezilir, ezilir, adalet yerini bulmaya çalışır inleyerek. bana öyle gelir.<BR/><BR/>şimdii, az önce son bölümünde bıraktığım Kızılağaçlar Kralı NİHAYET bitti. Tournier'in. Kitapta, zor durumlarda yaşayanların, umut ülkesi, cennet olarak adlandırdıkları yerin adı Kanada, sizin memleketiniz:) Okuduğum diğer kitap, Renkler, orada da lapis lazuli var. Siz de buradasınız!:) Hoş tesadüfler birbirini kovalamış bu akşam. Hoşgeldiniz.Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-10388720184295176072007-04-25T00:03:00.000+03:002007-04-25T00:03:00.000+03:00İşten yeni gelmişim, Yaman'ı ancak bayıltmışım. Şi...İşten yeni gelmişim, Yaman'ı ancak bayıltmışım. Şimdi oturdum günün en güzel anındayım. Sana gelen yorumları ve senin cevaplarını okuyorum. <BR/><BR/>"Söyleyebilirim ki bir Ispartalı savaşçı kolay yetişmiyor" <BR/><BR/>Kaç dakikadır güldüğümü sana anlatamam.<BR/><BR/>Aklıma Örümcek Adam filmleri geldi. Bak Arçil'e sor kesin benimle aynı fikirdedir.<BR/><BR/>Örümcek Adam 3 vizyona girdi ya, bunların Dünya Prömiyeri falan yapılıyor hani, Örümcek Adam 3'ün de Tokyo'da olmuş. Hepte denk gelirim bu prömiyerlere.<BR/><BR/>Şimdi bu Tobey Maguire kardeşimiz filmde öyle harbi örümcek gibi son derece cool bir biçimde salınıyor ya. Yani sonuna kadar kullanılan film teknikleriyle adamda acaip bir karizma oluşuyor. <BR/><BR/>Bu garibime pröpiyerlerde giydiriyorlar o kostümü, salıyorlar kırmızı halıya, adamdan gerçek hayatta da aynı coolluğu bekliyorlar ama gerçek hayatta slow motion olmuyor ki. Adam tuhaf tuhaf hareketler yapıyor, maymun oluyor. Böyle filmlerin süper kahramanlarını da böyle prömiyerlerde madara etmesinler be Peri.asliberryhttps://www.blogger.com/profile/17721746471719880704noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-49552992875217817962007-04-24T23:20:00.000+03:002007-04-24T23:20:00.000+03:00Sofia Coppola'nın Virgin Suicides'ını çok sevmişti...Sofia Coppola'nın Virgin Suicides'ını çok sevmiştim. Onda da Kirsten Dunst vardı. Marie Antoinette'i izlemedim, tuhaf bi önyargım var filme karşı ama göreceğiz.<BR/><BR/>Science of Sleep son derece yaratıcı, naif ve eğlenceli bir filmdi. Müzikleri de çok güzeldi. Ben de ikisinin evlerini çok beğenmiştim. Ayrıca Gael Garcia gayet de insanın kucaklamayı isteyeceği tiplerden :)Serahttps://www.blogger.com/profile/16257446387561892770noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-51204757536460870502007-04-24T16:17:00.000+03:002007-04-24T16:17:00.000+03:00yaaa özür dilerim valla seni korkutmak ya da üzmek...yaaa özür dilerim valla seni korkutmak ya da üzmek gibi bir niyetim yoktu :(( Aslında çyle iç karartıcı bir rüya da değildi hatta benim çoğunlukla gördüğüm sıradan rüyaların yanında oldukça hayal gücünü tetikleyen bir şeydi. Ama dedim ya, üzmek istememiştim ya da korkutmak; öyle olduysa özür dilerim, anlatarak düşüncesizlik etmiş olabilirim yani...patavatsız insan ben... bi şey olmasın sana peri :) Elif Dervişhttps://www.blogger.com/profile/03367739983468149681noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-91729363434147826602007-04-24T15:11:00.000+03:002007-04-24T15:11:00.000+03:00Bora Bey cok hakli. Annem de kendi dilinden Turkce...Bora Bey cok hakli. <BR/>Annem de kendi dilinden Turkce`ye cevirirdi hukuk yazilarini (mahkeme tutanaklari falan), ben de onun Turkce`sinden asil Turkce`ye, hukuk Turkce`sine :) Kac sene hukuk okumuslugum bile derdime care olmazdi, ancak bu kadar agirlastirilabilir bir hukuk dili :( <BR/><BR/>Marie Antoinette ve Freedom Writers da kac gundur benim izlenecekler listemde, hatta gozumun onunde bana bakiyorlar her aksam ama uyumaya gitmek baskin cikiyor su aralar :( <BR/>Antoinette`yi acikcasi Kirsten Dunst icin istiyorum, kesin cok yakismistir. Zira sonunu bildigim filmi seyretmeyi sevmiyorum.<BR/>Freedom Writers icin de guzel ovguler okudum, ondan. Belki bu gece... :)Lapis lazulihttps://www.blogger.com/profile/15172629413782012965noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-67980012059677742642007-04-24T15:06:00.000+03:002007-04-24T15:06:00.000+03:00erfe, cumartesi iyi eğlenceler diliyorum size.ben ...erfe, <BR/>cumartesi iyi eğlenceler diliyorum size.<BR/><BR/>ben arkadaşlara hak vermiyor, değilim, sadece... çok yaşlandım sanırım, çok geçmişte kaldı bunlar, bu sohbetler. insan yaşlandıkça konuşmak için ne kadar az gereksinim duyuyor.Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-11415342960448435192007-04-24T15:03:00.000+03:002007-04-24T15:03:00.000+03:00radioblog'tan siteye nasıl müzik yüklenir?* radiob...radioblog'tan siteye nasıl müzik yüklenir?<BR/><BR/>* radioblog sitesine giriniz. www.radioblogclub.com<BR/>* search'ten dilediğiniz şarkıyı araştırınız. (ben şimdi sizin için eric clapton'dan i shot the sherrif şarkısını seçtim:)aşağıda bir liste çıkacak. o listenin yanında da sağa dönük mavi zemin üzerinde beyaz play tuşu (ve onun yanında da kalp var ama işimiz kalple değil bu sefer:)<BR/><BR/>* o play tuşuna tıkladığınız anda sağ tarafta, müziği dinlediğiniz yerin altında preview yazan bir yer göreceksiniz. orada bir kutu içinde HTML kodu var. Hepsini seçin, kopyalayın.<BR/>* sitenize yazı için giriş yapın. sayfanın sağ üst köşesinde HTML ve OLUŞTUR yazar. Siz, HTML'i tıklayın. Kopyaladığınız kodu byaraya yapıştırın.<BR/><BR/>sonra oluştur'a tıklatıp, yazınızı yazabilirsiniz.<BR/><BR/>* radioblogclup'ta HTML kodunu kopyaladığınız yerde dikkat ederseniz, colors yazan bir yer var. dody: Border: vs diye gider. oralara tıklayarak sitenize kopyalayacağınız görüntüyü renkli yapabilirsiniz.<BR/><BR/>zor ve karışık görünüyor ama hiç değil. denediğinizde kolayca yapacaksınız.<BR/><BR/>iyi eğlenceler.<BR/><BR/>ekmekçikız, ilk şarkı için fal tutuyorum. sitenize koyduğunuz ilk şarkı benim:)<BR/><BR/>svg.Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-30037030.post-3145175056387271012007-04-24T14:01:00.000+03:002007-04-24T14:01:00.000+03:00Sevgili Peri, Asla bu düşünceyle yazmadım. Sinema ...Sevgili Peri, <BR/>Asla bu düşünceyle yazmadım. Sinema sinemada izlenir sohbetine girmek istemedim zaten. Benimki tamamen "ayyy! keşke bende izleseydim " konulu kıskançlık duygularının ayyuka çıktığı bir yorumdu:). Çünkü ne yazık ki, sinema salonlarına aşık olmakla beraber bende çoğu zaman evde film izliyorum. Birde insan evde ve benim tercihim tek başına film izlemeye alışınca başka türlü izlediği filmlerden tad alamıyor.<BR/><BR/>Bu sebeple bu cumartesi akşamı tekli koltuğumu televizyonun karşısına çekip, ayaklarımı pufa uzatıp, sinemanın büyüsüne kapılıcam:)<BR/>Çok çok sevgi ve selam.erfehttps://www.blogger.com/profile/14726409569890734437noreply@blogger.com