Salı, Nisan 10

her şey yolunda.

şarkı söyleyelim!

cake, çok sevdiğim bir grup. onların en çok, şarkı söylemenin ciddiyetiyle dalga geçer bir ciddiyetle şarkı söylemeleri hoşuma gider. dinleyince hak vereceksiniz. bu dünya, boktan, sıkıcı bir yer değil de, biri ışıkları yakmayı unuttuğu için kapkaranlık filanmış gibi. ah, çok komik, hep hep güleceğiz halimize. eh, en uyanık olanımız ışığı yakmayı akıl eder ve biz birbirimizi sevmeye devam ederiz. çünkü çocukluk arkadaşıyız ve hep yanımdasın, değil mi? öyle inan ki. onun ne halt olduğu, ne yaptığı umrunda bile olmaz. en başın belada olduğu zaman gelir sarılır sana, seni, bizi hatırlatır, dünya dönmeye devam eder. şarkı söyleriz, hani ben başlarsam senin mırıldandığın, utanmadan bakarak gözlerimize. çocukluk arkadaşları utanmaz. ağlama, ağlama!en zeki olanımız kazansın parayı, en uyanık olanımız açsın ışığı, en yetenekli olanımız yapsın omleti.

kahretsin. ne çok özlüyorum.
ağlama, dedim. şarkı söyleyelim.







cake
Müzik dünyasının prestijli müzik dergisi Rolling Stones tarafından; ‘mekanize ve organik modern popun yaratıcıları’ olarak tanımlanan Sacramento’lu eğlenceli topluluk Cake, beşinci albümleri “Pressure Chief”in kayıtlarını piyasaya sürdü. Muhteşem vokal uyumunu, trompet, davul, bas ve çeşitli vurmalılarla birleştiren Cake, yarattıkları ilginç tını ile kısa sürede herkes tarafından sevildi. Tuborg Modern Rock festivali kapsamında yaklaşık 2 yıl önce ülkemizde de canlı olarak izleme şansını bulduğumuz Cake’in 11 yeni şarkısını içeren yeni albümü şimdi piyasada.

1992 yılında tohumları atılan Cake, Capricorn Records adına kaydettikleri ilk albümlerini bundan 10 yıl önce yayınladı ve albüm o yıl post alternatif rock dünyasına bomba gibi düştü. Bu albüm sonrası müzik dünyasına; ‘I Will Survive’, ‘Never There’, ‘Perhaps, Perhaps, Perhaps’, ‘The Distance’, ‘Short Skirt/Long Jacket’ gibi ölümsüz parçalar kazandıran, ayrıca yeniden yorumladıkları ölümsüz klasikleri de yeni nesle yeniden hatırlatmayı başardı. Rock, hip-hop, funk ve country karışımı müzikleriyle, renkli bir bando tadındaki Cake, yeni albümlerinin açılışını ‘Wheels’ isimli şarkı ile yapıyor. Elektronik altyapısı ile dikkati çeken enerjik şarkı ‘The Phone’ ve folk ritimli ‘The End of the Movie’nin öne çıktığı yeni Cake albümü “Pressure Chief” yine dinleyenlerini eğlenceli bir yolculuğa çıkarmayı başarıyor.

“Comfort Eagle” albümleri sonrasında ‘Unlimited Sunshine’ adıyla uzun bir turneye çıkan Cake, The Flaming Lips, Modest Mouse, De La Soul gibi önemli isimlerle aynı sahneyi paylaştı. Cake, yeni albümleri sonrasında tüm sonbahar ve kışı da turnelerle geçirecek.

www.studyoimge.com

8 yorum:

endiseliperi dedi ki...

ve... bugünün şiir falı, edip cansever, sesli harfler'den bir kıt'a.

(...)
seni yanımda gezdiriyorum aşk kelimesi
uyanık, duygulu, bir her günkü yanımda
bilmem ki ne yapsam, ne etsem bu sevinirliği
kendimi görmeye parklara gidiyorum
kiminin bana kiminin çaresizliği elleri.
(...)

Margot dedi ki...

Merhaba Peri,
Şarkıları çok sevdim. Şiir de bir o kadar güzelmiş. Yalnız kiminin bana kiminin çaresizliği elleri kıtasını anlamadım. Çaresizliğe elleri desem sanki daha manalı oldu, ama yine tam çıkaramadım :(

Neyse güzel geçiyor inşallah senin de günün, çay saati geldi ofiste. Yağmurlu havalarda daha mı çok çay çekiyor insanın canı?

Adsız dedi ki...

Margot Hanım,

"Yağmurlu havalarda daha mı çok çay çekiyor insanın canı?" demişsiniz. Kesinlikle haklısınız!

endiseliperi dedi ki...

margo, hoşgeldin.
bu şiiri okumuşumdur önce ama ha deyince aklıma gelen bir şiiri değildi. falımda çıkınca çok sevdim. bu bir aşk şiiri. söylemi umutsuz değil ama kendisi umutsuz bir aşkın şiiri. söylemi, sevinçli, bir bahar aşkı sanki.

çaresiz bir aşk bu. parklarda, kuytularda buluşulan, sevgilisinin tutamadığı yasak elleriyle elleriyle bile çaresiz. ve sonra sonra

"aşka, döğüşe, maviye yetmek için
biriyim, cesurum, var mısın ellerime
bir başka sabaha kadar içelim."

demiş. yani içmeye, sarhoş olmaya da çok ihtiyacı var bu aşkın olabilirliği için... sarhoşluğun yarattığı bir metafora, çılgınlığa filan... ama herkes biliyor ki, mümkün değil.

böylesi aşklarda, aşk kelimesini yanında dolaştırırsın gibi geliyor bana. ne denir, aşk yaşadığın, içinde olan bir şey değildir. duygusunu bilirsin, yaşadığının o olduğunu da bilirsin ama aşkın muhtemelen yasak olanına düştüğün için ve de çok olgunlaştığın için, soğukkanlılıkla yanında değerli bir paket gibi taşırsın kelimesini.

şiiri açıklamaya çalışmak çok zor. seziyorum yalnızca.

kelimesi kelimesine diyemem şu şudur diye, ama duygusu bu işte.

sevgilerimle tatlı margot.

endiseliperi dedi ki...

ooooo metin bey'ler de gelmişler. hoşgeldiniz:) ne ikram etsem, ne yapsam, bilmem ki nasıl ağırlasam? aşure bile yaparım, içine kanyaklı çikolatalardan, ruhuna kestaneler serpiştirerek filan.

evet, metin bey yine bana selam vermeden konuğumla konuşuyor. olsun.

ben de sırt bana dönükken metin bey'in katıldığı yerden sohbete katılayım ve elbette aşure konusunda gücendirdiğimiz metin bey'e bu sefer sonuna kadar katılarak, birbirimize böyle katıla katıla çay konusunu kapatalım. elbette, kış mevsimi insan daha çok çay içmek ister. istemeyenleri sevmiyoruz zaten.

sevgiler.

Margot dedi ki...

Hoşbulduk Tatlı Peri,

Şiiri çok sevdim, yanında aşk kelimesini gezdirme lafına bayıldım. Yalnız bir son cümlede duraladım, ne demek istemiş acaba burada diye :) Onu da şimdi sanırım daha iyi anladım. Aşkın yasak ve çaresiz olması çok fena, yanında taşıdığın bir paket değil, çocukların çığlıklar atarak kendilerini bıraktıkları o renkli toplu havuzlar gibi olmalı aşk! İçinde mutlu, mesut ve gülücüklerle yuvarlanmalısın :)

Senin hatırlatman sonrasında Turgut Uyar'ın kitabını aldım ben de en son, her gün bir şiir okumaya çalışıyorum, ama falsız kaldığım günler de çok oluyor.

Metin Bey'e ve sana ben de katıla katıla hak veriyorum, yaşasın çay ve halis munis demlikler! :)

Adsız dedi ki...

CAKE demek Istanbul a gelmis.. Ne iyi etmisler. Ben de Cake cok cok severim ve de cok begenerek dinlerim. Bloguna sans eseri girdim, CAKE gorunce de dayanamadan yazayim dedim. Ben de kendilerini bir defa evime yakin Washington DC de pre-children zamanimda rahat rahat gezebilirken gormus ve tabii ki bayilmistim. En son CD lerini almistim gecen yil sanirim bir sarkisinda Bosphorus diyor.. Farkettin mi?

Bu arada gordum ki benim mekanlari geziyorsunuz ailecek? ozledim canim cekti gel Temmuz gell..

sevgiyle,

Bobby ve Emine nin annesi :)

endiseliperi dedi ki...

Bobby ve Emine'nin annesi, hoşgeldiniz. çok hoş, ortak beğenilere sahip insanların birbiriyle tanışması. Temmuz'da İstanbul, hayalinizdeki gibi olur umarım.

Sevgilerimle.