Pazar, Eylül 23

ne yağmur, ne şiirler

roy lichtenstein-kiss

yağmuru beklemek ne tuhaf. yağacağını umuyorsunuz ama asılı kalmış gibi gökyüzü, donuk, unutkan. gri. oysa şansa bakın ki benim de ilk kez yağmurluğum var. yeşil. ama ben bora'nın yağmurluğunu giyiyorum. mavi. üstünde yeşil kermitler olan şemsiyem de var. siyah. sevdiğim yağmura karşı çok ama çok donanımlıyım artık. eskiden sevmezdim yağmuru. yağmur mu başladı, aldırmaz, hızlanmaz, ıslanır, yürür giderdim. (eh, şimdi de yağmurdan kaçanlara pek iyi gözle bakmam ya, neyse)

her şey karıştığında ve sis de bastırdığında, şiir gibisi yoktur bence. bir ruh gibi yükselip o karmaşanın üstünde... diyeceğim, bir ruh gibi dalgınlaşıp... yani ruh gibi içindeki bir odağa bağlı ve diğerlerine kör... işte bilirsiniz, bir ruh gibi masum olmak istediğinizde şiir okumak gibisi yoktur. belki birazdan da yağmur başlar.

sezai karakoç'un evde kitabı yok. internetten bulup buluşturup okuyorum.
işte, sevdiğim bir şiiri daha:

Kara Yılan

Güneşin yeni doğduğunu sana haber veriyorum
Yağmurun hafifliğini toprağın ağırlığını
Ve bütün varlığımla kara yılan seni çağırıyorum
Seni çağırıyorum parmaklarımdan süt içmeye
Pamuğun ağırlığını yapan dağın hafifliğini
Sana haber veriyorum yeni doğduğunu güneşin
Ben güneyli çocuk arkadaşım ben güneyli çocuk
Günahlarım kadar ömrüm vardır
Ağarmayan saçımı güneşe tutuyorum
Saçlarımı acının elinde unutuyorum
Parmaklarımdan süt içmeye çağırıyorum seni
Ben güneyli çocuk arkadaşım ben güneyli çocuk
Ben çiçek gibi taşımıyorum göğsümde aşkı
Ben aşkı göğsümde kurşun gibi taşıyorum
Gelmiş dayanmış demir kapısına sevdanın
Ben yaşamıyor gibi yaşamıyor gibi yaşıyorum
Ben aşkı göğsümde kurşun gibi taşıyorum
Seni süt içmeye çağırıyorum parmaklarımdan
Kara yılan kara yılan kara yılan kara yılan


Sezai Karakoç

7 yorum:

histerik dedi ki...

tüm güzel yazınlar,böyle kapkaranlık
kasvetli havalarda yazılmış gibi gelir bana
yutulurcasına okuduğumuz yazılar
gönül karanlığımızı yırtar, aydınlık duru mavilere
ulaştırır bizi
sevgiler ve merhaba

Öykücü dedi ki...

Peri,

İyi ki gitmedin:))Ben de kaçmam yağmurdan ama kaçana kötü gözle bakmam,kaçana şaşırırım.Gökyüzünden su yağmasını kaçırdıkları için şaşırırım.Muhteşem bir olay bence.Yaz yağmurları favorim.

Ama gri,kasveti havayı sevmem.Öyle bir havada çay,battaniye,kitap üçlüsü olursa belki ama öyle bir havanın sınav öncesi oması, zor bir karar öncesi olması bana çok korkunç gelir.İçimde sıkıntı varken gri havaya tahammül edemiyorum.

Sevgiler.

yasemin dedi ki...

geçmiş olsun arçil'e. ne güzel bir hasta keyfi yapmış ama. endişeli peri sana mail attım az önce. sevgilerimle.

EKMEKÇİKIZ dedi ki...

Yağmur yağacak diye çok heveslenmiştim.
Dün es geçince üff, gene bilemedi şu meteorolojistler, diye biraz da bozuldum, doğrusu.
Neyse ki, bu sabah işe gelirken yağmurda ıslandım da, küsmem geçti.:))

endiseliperi dedi ki...

merhaba,
bugün güneşli. ben gözümü açtığımda güneşi gördüm ve içim pır pır... demek ki ben yağmuru bir bilinçle, bir açıklama, tonlama, bir doğru vurguyla sevebiliyorum da güneşi görünce aklım başımdan gidiyor ve sözcüksüz, şekilsiz şemalsiz ona yöneliyorum. ama çok sıcaklar değil de, bu işte. ben olup olacağı, çok sıradan bir bahar mevsimi severiyim sanırım. bir kış mevsimi severi olmak için kaç fırın ekmek yemem, kendimle ne kadar uğraşmam gerek, allahım! beni bıraktığınız anda, bakın, ne hale geliyorum! hiç ama hiç şiirsel, efendime söyleyeyim hiç ama hiç bir mana taşımıyorum.

sanırım nisan'da doğmam yüzünden. yani kirazların çiçek açtığı mevsimde. yani güneşli bir günde rüzgar tatlı talı eserken...

tamam tamam, susuyorum.

EKMEKÇİKIZ dedi ki...

Eee?
Ben kış çocuğuyum, yine de bahar seviyorum.:)
Ne olucak, şimdi?
=))

endiseliperi dedi ki...

çünkü sen yay'sın ekmekçikız. yaylar, benim için şans, cömertlik, kahkaha, sürpriz demektir. ybir yay'a en berbat sorununu anlatırsın ve o seni hiç şaşırmadan dinler. ona göre her şey mümkündür ve her sorun çözümlenmek içindir. hiç dertlenmeden senin de dertlenmene anlam veremeden çözümü sunar. yaylarla alıp başını gidersin. oturduğun yerden de gitmiş gibi olursun. onlar bu şenlik için baharı tercih ederler. yaylarla her mevsim bahar olur. senin baharı sevmen bu yüzden.

yok yok keyif bağışlamıyorum hiç sana, bir yay için ve bir yay olduğunu şıp diye anladığım senin için aynen böyle düşünüyorum.

sevgiler.