Cumartesi, Aralık 20

Aslı, canım.


Dün akşam mektubun geldi ve bu demektir ki dün akşam biraz duygusaldım. Hopper ayracı ile ağlayacaktım. Sen böyle inceldikçe ben hep biraz daha ağlıyorum zaten, biliyorsun.

Ben şunla bunla, gündelik hayatla çok içli dışlı, kendimle ise epey uzak bir hal içinde soluklaşıyorum. Böylece çok suskunlaşıyorum. Düşlerime giren yüzlerden ve diyelim çorbayı karıştırırken dilime dolanıveren bir şarkıdan tercüme etmeye kalkışıyorum kendimi. Bazen, açıkoturumlardaki adamların çok önemli suratlarını takınıyorum. Filmlerdeki kadınların uzaksı bakışlarını filan. Yağmur yağıyor, diyorum ve çay demliyorum hemen. Ezber konforlarla, rahat, huzurlu bir gün yatağı yapıyorum kendime. Böylece akıp gitsin istiyorum hayat engelsiz. Ama kendisinin hayaletleri var insanın kendine karşı çalışan. Bazıları böyle oluyor. Mesela ben, yağmur yağıyor, çay da güzel olmuş, ellerim de hiç üşümüyor, yani mükemmel her şey, buna kazanılmış bir zafer süsü verip, dertli bir hayaletimi aramaya koyuluyorum çoktan. O da arkanı dönsen karşında. Hayaletlerini toplayıp, bir açıkoturum yapması gerekir insanın. Çok önemli bir suratla ve aklı idareli kullanarak.

İşte, tüm hayaletlerimle birlikte huzur içinde olduğum bir ben oluyorum mektubunla, resimlerle, düşünceliliğinle. Hepimiz adına tek tek teşekkür ederim sana ve en çok da Yaman'a.

Canım Aslı.

11 yorum:

Elif Derviş dedi ki...

bu kadar sade, ama bir o kadar da derin bir şekilde ifade edilmiş hisleri okuyunca, yağmur yağdırıp çay demleyesi geliyor insanın.

Çok güzel yazıyorsun :) Ve, hüzünlü olmanı istediğim için değil tabii ama, hüzün yazılarına çok yakışıyor. Ama yine de hüzün uzak olsun, mutlu ol hep, umarım :)

Afşar Çelik dedi ki...

Duygusallığın sığlaştığı bir memlekette, med-cezirleriniz ne kadar değerli...

asliberry dedi ki...

Peri, Yaman seni ama özellikle Tina'yı çok öpüyor.

Ben de hepinizi öpüyorum. İyi seneler.

Sanırım bu yılbaşı kar da var.

endiseliperi dedi ki...

afşar bey,
duygusallığı şık bir süs gibi taşıdığım gençlik günlerim çok gerilerde kalmışken, süsü püsü bırakmışken yani, bu sözleriniz haketmediğim bir keyfi bağışlıyor bana.

çok teşekkür ederim.

endiseliperi dedi ki...

aslı'cığım,
kar haberi ne güzel. ben henüz çam filan kurmadım. çocuklar da eşşek kadar oldular. kursam mı kurmasam mı, bilmiyorum. kar haberi müthiş sevindirici elbette. tina dersen, rusça ders kitaplarımı koyduğum sepette iki gündür uyukluyor.az önce uyanıp, buz gibi balkonda dolaştı biraz.

Tina da Yaman'ı öpüyor:)

Afşar Çelik dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Afşar Çelik dedi ki...

Ve artık vakıfızdır med-cezirlerimizn tabiatına

Böylece dağılır duygularımız ellerimizden dünyaya

Ve böylece yürüyen tarlalar oluruz, münbit, aşık ve dolu

Ve böylece dalarız bambaşka bir rüyaya...

Afşar Çelik dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Afşar Çelik dedi ki...

Neense ne zaman "dükkânınıza gelsem, aklıma bir şiirimsi düşüyor... İzninizle bunu kendi dükkânımda da yayınlamak istiyorum. Sağlıcakla kalınız.

Afşar Çelik dedi ki...

Bu adresimizi de teşrif ederseniz memnun oluruz...
http://oykusiginagi.wordpress.com/

endiseliperi dedi ki...

afşar bey, teşekkür ederim. şöyle vaktimin bol olduğu bir zaman sitenize girip yavaş yavaş okuyacağım.