Salı, Kasım 23

1

franny'nin* tutkuyla okuduğu  'hacının yolu' kitabında, rus köylüsü bir hacı, kutsal kitapta geçen durmadan dua edin sözüyle neyin kastedildiğini ona anlatacak birini bulmak için yollara düşer. nihayet din konusunda müthiş gelişmiş bir adamla karşılaşır . bu adam ona mistik insanların va'zettiği şekilde nasıl dua edileceğini öğretir. buna göre, başlangıçta sadece ve defalarca dudaklarınla söylediğin dua zamanla kendi kendine işler haline gelir. bir süre sonra sözcükler kişinin kalp atışlarıyla eşzamanlı olur. öyle ki sonunda sen fiilen dua eder hale gelirsin. bunun da bakışın üstünde etkisi muazzam ölçüde mistiktir.

bugün kaçak'la tanışmamızın 1. yıldönümü. 'kaçak, seni seviyorum...' o günden beri  defalarca ettiğim bu dua neden sonra kalp sesimle eşzamanlı oldu. otobüste, trende dışarıya bakarken, yemek yerken, uyurken, birine adres sorarken, okurken işte şimdi bunları yazarken, kısaca kalbimin attığı her saniyede dua kendi kendine işler halde: kaçak, seni seviyorum...



* j. d. salinger, franny ve zooey, türkçesi ömer madra, yky