içim içime sığmıyor bugün...
ve gabbeh...
annem kilim dokur benim. o kilimler esrarengizdir, çünkü annemin masallarında kilimlerin içinde cinler yaşar. annem abdestli, dualı elleriyle dokur kilimi, dut altındaki çayırlarda oynayan çocuklarına gülerken gevşek, kocasına kızdıysa sert sert, sıkı sıkı dokur. içerleri loş ve serin, ama yine de sıcak, tülbentini arkaya şöyle bir atıp, açılan boynuna üfler, kendini serinletir. ben o annemim arkaya attığı terli tülbentin kokusunun hastasıyım. bazen türkü söyler, çok güzel sesi var annemin. köy yeri, zaten sessiz, ama sanki annem türkü söylemeye başlayınca kuşlar bile susar. ilk hikayemi annemim düşleri üstüne yazmıştım. sonraki annemin kilimlerinden birinin hikayesi. cenazesinde ağıt yakmakla görevlendirildiği bir ölü hakkında bilgi topladıkça ona aşık olan ağıtçı kadın, hayatının en güzel ağıtını yakıp, sonra da sevdiği adamın ölüsünün üstündeki bıçakla kendini öldürüyordu. 19 yaşında filandım, bu kadar dramayı affedebiliriz:) aslında hikaye yeni evli, kentli bir genç kadının kilimin pentimento gibi yapılmış gizli deseninin fantastik bir şekilde ortaya çıkması, onun izini sürmesi, bu sırada doğulu bir derinliği olan hakiki aşkın ne olduğu hakkında düşünmesi ile ilgiliydi. yukarıda annem hakkında anlattığım sahne ben doğmadan çok önce olan şeyler, ama annemi öyle düşünmeyi, hatırlamayı seviyorum. allah, din, ibadet, doğu kültürüne ait motifler annemle birlikte bildiğim, benimsediğim şeyler.bugün bir mısır filmi izlemek istedim, bulamadım. aşağıda bağlantısını verdiğim iran filminin tuhaf bir neşesi, annemin anlattığı masalları hatırlatan fantastik bir yapısı var.
20 yorum:
Ah! Çok severim. Ama başlığın altında bir metin olmaması, bilerek mi?
http://www.youtube.com/watch?v=p-zeiYvAOLE&feature=related
Sevgiyle.
gazetelerde bazı sevdiğim yazarlar ne denmesi gerekiyorsa diyorlar, bu dönemde gözyaşları ile okudum onları. mutfakta radyoda haberi de gözyaşları içinde dinledim. bu aralar gözümün yaşı kurumuyor anlayacağın:) çok duygusalım bu aralar.
verdiğin bağlantıdan da dinledim müziği. gerçekten nefis.
sevgiler çok.
pek hoş imiş dhafer youssef.
türkiye de askerler iktidarı geçirse darbe yapıldı diye üzüleceğimiz bir durumda neden mısır için bu kadar sevindin ki...ordu ne getirecek mısır a..
erhan bey, atze de vermiş ya bağlantısını, daha çok hoş şarkıları var. grooveshark'ta sorun oldu, ben o listeyi buraya taşıyamadım, ama siz ordan dinleyebilirisniz. sevgili erhan bey, mouhsin namju'ya karşılık olsun dhaffer youssef:)
merhaba adsız. valla konuşmayacağım bu konuda. çok sevinçliyim. iyi şeyler olmasını temenni ediyor, öyle de umuyorum. keyfimi bozmayın, lütfen. azıcık neşe.
Ne tatlısınız Endiseliperi. :)) Naylon içinde yastığın altına sakladığınız hikayeler mi? Tesadüf, anneannem de kilim dokurmuş, hikayeler yazarmış daktilosunda. O'nu yazdıklarıyla tanıdım. Bir hikayesinde dokuduğu kilimden kendine benzeyen bir cin çıkıyordu, o'nu büyütüyordu.
Mutlulukla.
aa, nasıl da hatırladın atze! evet, ama yastığımın altında değil, yatağımın altında durudu o poşet. sonra o hikayeler ne oldu allahbilir. eskiden bir yazar olacağımı düşünür, o kutsal poşet içinde saklardım ya, sonra vazgeçtim bu düşünceden. ne yazsam kendimi küçümsüyordum çünkü:)
anneannen hem kilim dokuyup hem de hikaye yazarmış demek, ne hoş, ne tatlı. sen ona çekmişsin. fotoğrafı var mı sende peki? görmeyi isterim çok.
sevgiler.
Doğru ya, bir de cin içtiğinizi yazmıştı. Gömleğinin üst cebinde taşıdığı da vardı. Arasanız bulur musunuz acaba?
Evet, nasıl bildiniz? Anneannemin genlerini taşıyan, bir ben kaldım sanırım hayatta. Neyse. Fotoğrafı içeri gidip bulmam lazım, maille yollarım olur mu?
Sevgiler çok.
olur. hadi. ama soğuk mu arka oda? soğuksa gündüz belki, hımm?
Sizin mi, benim mi? Hangi arka oda soğuk değil ki? Yolladım bile.
ne çabuk, atze! teşekkür ederim çok. çok güzel... siyahbeyaz olan anneanne, değil mi? kırmızı kazaklı kim?
Benim, küçük zıpır gençliğim.
Bahman Ghobadinin filmi kaplumbağalar da uçar geldi aklıma ama bu film için neşeli diyorsun,bende neşeliyim diyorsun.zor yakalıyoruz zaten huzurlu saatleri,hiç anmayayım filmi.nedense hem hüzünden şikayet edip hemde beni karamsarlığa boğacak filmleri seçiyorum.bir de biliyormusun,hiçbir komedi kilmi beni güldüremiyor.herkes kahkahalarla gülerken onlara hayret ediyorum.yine bu tür filmler beni çekiyor.bu gece 2 film syrettim F.Ozon dan veda vakti ve yuva.Veda vaktinde daha fazla hüzünlendim diye onu beğendim..
nerden nereye, gece gece biraz dağıttım kusura bakma...
annenizin fotografi cok yakisirdi bu yaziya sevgili peri. belki mumkun olur elinizde varsa.
aa1 atze , ne kadar güzelsin. çok, çok güzelsin. ama sanki daha küçüksün şimdi. diğer gördüğüm fotoğraflarında yani daha küçüksün. çok teşekkür ederim. ve ah! hangi arka odalar soğuk değil ki?:) ne hoş... sevgiler.
sevgili buket,
komik filmde güler, acıklı filmde ağlarım. pembe panter filmlerinde çok çok gülerim. ama hala bergman filmlerim var. sonra bakalım hangi yönetmenden izleyeceğim, heyecanla bekliyorum kendimi, hiç bilmiyorum:)
sevgiler.
artistanbuldum hoşgeldiniz,
ilk kez geliyorsunuz, değil mi? bilgisayarımda yok, taramam lazım. bir de yaşlandı annem çok ve hasta ya, onu böyle hatırlamıyorum ben. eski, annem olduğu zamanları hatırlatan bir fotoğrafını bulup koymak isterim. çok teşekkür ederim ilginiz için.
sevgiler.
Gecekuşu peri,şurada 2 gecem kaldı.pazts iş ve erken yatışlar..çok güzeldi ama gecenin bu saatinde mekanlar farklıyken aynı göğün,gecenin altında yazışmalar..
pembe pantere çocukken çok gülerdim,şimdi gülemiyorum işte.(ama bu hiç gülemiyorum anlamına gelmesin,filmlerde bu böyle )
Atze 'yide okuyorum bu arada,çok naif..
buket, biz de öyle. şimdi tatil diye bu haldeyiz. mesela gece kahvaltısı yaptık az önce arçil'le:) arçil salamlı omlet ben peynirli salata, yedim. şimdi bir dizi izlerim sanırım.
atze'nin nefis bir sitesi var, istiyorum ki, atze kendisi bizzat duysun bu iltifatları orada...atze bunları orda duymaktan daha çok hoşlanır bence.
sevgiler.
ona da yorum yazdım ,hele hoşlanırsa daha çok yazarım:))
benimde karnım acıktı yediklerinizi okuyunca.ama saat 3e geliyor ve yatmam lazım.sabah engeç 10 da küçük cadım kalkıyor ve beni uyutmuyor...
Yorum Gönder