Perşembe, Ağustos 18

stella rusya'da

sevgili arkadaşım stella ne yazık, bu yıl pek yazmıyor sitesine.  bana yazdığı mektupların öyle kablolar arasına sıkışmasına gönlüm razı olmuyor. daha önce de "ben bir kiraz ağacı olmak isterim" mektubunu yayınlamıştım burda. aşağıda rusya'ya yaptığı geziyi anlattığı mektup var. seyahate çıkmak isteyenler için rusya'yı ciddi bir seçenek olarak düşündürtecek kadar güzel anlatmış. ah unutuyordum, orda beni hatırlayıp nefis, nefis hediyeler alıp gönderdi. biri dostoyevski takvimi! ben bile bana daha iyi bir hediye düşünemezdim kendim için. diğeri de... burayı da stella açıklasın; "takvim 2011 için. 2012 için olanı yoktu, diğer resim de Anna Karanina'dan bir sahne. At yarışı izlerken, arkada Anna'nın kocası ve aşık olduğu Yüzbaşı var. Bunları alırken yaşlı bir Rus teyze ile aşk üzeri sohbet bile ettik, konu aşk olunca aynı dili konuşmadan da anlaşılıyor:)"
 


"Periciğim, evet lacivert pasaportla ve vizesiz girilebiliyor Rusya'ya, gerçekten çok kolay, hiç bir sorun olmadı. Aslında beraber gittiğim arkadaşım 5-6 yıldır interrail yoluyla geziyormuş ve bu yıl Balkanlar'a gitmek istiyordu. Ben de onun peşine takılayım dedim, ancak vize başvuruları ile uğraşacak ne zaman ne de enerji bulabildim. O zaman Rusya'ya gidelim, dedi o da.


Pazartesi biletimizi alıp Cuma yola çıktık. 15 gün kaldık. Önce Moskova sonra Petersburg; dönüş için tekrar Moskova'ya geldik. Çok güzel bir gezi oldu. Nasıl anlatsam bilmiyorum, iki şehir de büyülüyor insanı. Petersburg daha güzelmiş di mi, diye soranlara evet, diye cevap verirken hep ekliyorum; 'böyle diyince Moskova'ya haksızlık ediyormuşum gibi geliyor' diye.


Apar topar yola çıkınca hiç bir araştırma yapamadık şehirler hakkında. Hostel rezervasyonlarımızı bile hava alanında, uçağa binmeden yarım saat önce yaptık. Şansımıza iyi yerler denk geldi. Her iki şehirde de merkeze çok yakın yerlerde kaldık. Ben yola çıkmadan önce şu rehber kitaplardan almıştım. Çok işimize yaradı gerçekten. Müzeler, katedraller, meydanlar hepsi çok etkileyiciydi. Gidip de niye gelmişiz ki, dediğimiz bir yer olmadı sanırım. Moskova'da iki büyük güzel sanatlar müzesi gezdik. Biri Puşkin Güzel Sanatlar Müzesi'ydi, diğeri de Tretyakov Galerisi. 

İkisi de çok güzel kolleksiyonlara sahipler. Sonra en çok keyif aldığımız şey ünlü Rus edebiyatçılarının evlerini gezmek oldu. Gorki ve Çehov'un evlerini gezdik önce. Gorki'nin evinden birkaç fotoğraf ekledim, merdiven çok güzeldi,  en çok onun resmini çekmişiz. Merdiven mermerdi ama insan parmağını dokunsa şeklini değiştirebilecekmiş gibi hissediyor.

Dostoyevsk'nin ve Tolstoy'un da evlerini gezdik. Sanırım en etkileyici olan Tolstoy'un eviydi, çünkü uzun süre yaşanmış ve eşyaları tamamıyla korunmuş bir evdi.

Bu fotoğraflar Moskova'dan. Petersburg resimlerinin çoğu sanırım arkadaşımda, onlardan da yollarım daha sonra. Şu anda hangi resimleri eklediğimi göremiyorum, ama sanırım Kremlin'in resimleri var. Bir akşam üzeri tam güneş batımına denk geldik, nehri geçiyorduk ve bulunduğumuz yerden Kremlin çok güzel görünüyordu. Akşam üzeri dediysem saat 22.30 civarıydı sanırım. Metro istasyonlarından birinin fotoğrafları var. Metroda sürekli kaybolduk, ama hiç şikayet etmedik, her biri birbirinden güzeldi. Moskova'da kaldığımız her gün gittik sanırım Kızıl Meydan'a, öyle ihtişamlı ki, insanı kendine çekiyor sürekli. 
Hediyelerini alelacele yolladım içine bir not koyamadım, umarım beğenirsin. Sevgiler, öpücükler çok.

Stella"

4 yorum:

pelinpembesi dedi ki...

Rusyada insanın sıkılacağını sanmıyorum, bazı bloglardan takip ettiğim kadar sanat, mimari, düzein olduğu bir kentte bu olmaz herhalde.ne kadar imrendim stellaya,bir anda kalkıp gitmiş.beni engelleyen ne zamansızlık, ne para, ne eerji eksikliği..ne diyeceksin , uçak korkusu :) aşırı korkuyorum ..
kitaplığımı gördünmü peri??

endiseliperi dedi ki...

evet,ben de çok imrendim. ben de gitmek isterim. üstelik uçak korkum bile yok. uçaktan korkulur mu hiç, ben çok eğleniyorum. iki saatte bambaşka bir yerde olmak, masal gibi geliyor hala bana, inanamıyorum hiç:)

bakayım kitaplığına, çok heyecanlandım şimdi. ikea katalog geldi bu sabah. birazdan kahve yapıp inceleyeceğim:)

sevgiler.

Aylak Kedi dedi ki...

içim gitti.. ne güzel anlatmış böyle.. fotoğraflar hele..

endiseliperi dedi ki...

evet, aylak kedi. daha çok fotoğraf vardı, hepsini yayınlamak isterdim aslında. belki başka bir zaman bir bahane bulup yayınlarım onları da.

sevgiler.