Salı, Kasım 7



Günlük: Ecevit 5 Kasım 2006 tarihinde öldü.

Çocukluğu kasabada geçmiş olanlar çok iyi anlar. Mutfaktan patlıcan kızartması kokusu gelir, akşamsefaları açar (o hiç sevmediğim pembe renkleri ile ne zaman görsem içim sızlar), kırmızı radyonun tüm sokağı dolduran sesinden pürdikkat haber dinlenirdi. Babam sert biri değildi, mesela hiç vurmamıştır, sesini bile yükseltmemiştir, ama ayıplar gibi bakması bizi yerin dibine sokmaya yeterdi zaten. Bu nedenle sıkıcı radyo haberini hepimiz sessizce dinler, içinde ecevit geçen cümlelerin görüntüsü, salonda asılı Ecevit tablosu ile birleşirdi. Yalan söyleme, çalışkan ol, gösteriş meraklısı olma, yardımsever ol vs gibi konuşmadan verilmiş ve yerleşmiş öğütlerin bir yerinde de solcu olmak ve bu solculukta da Ecevit'in fotoğrafı vardı.

Ecevit benim için, az konuşan babamızın, konuşmadan verdiği öğütlerin içindeydi. Dünyanın iyi bir yer, iyilere göre bir yer olduğunu sandığım döneme aitti.

Üzgünüm.

7 yorum:

Adsız dedi ki...

Sevgili Peri Hanım,

"Dünyanın iyi bir yer, iyilere göre bir yer olduğunu sandığım"ız günler ne kadar da gerilerde kaldı, di mi?
Köprülerin altından akan ırmakların bile suyu tükendi...

Yine de biz bir ırmak buluruz kendimize göre, akacak...Her zaman... Bulmalı... Bulunacak... Bul! Böyle mi diyoruz sessizce, içimize dönüp?!

endiseliperi dedi ki...

Hoşgeldiniz Metin Bey,
Varlığınızın ne kadar iyi geldiğini bilemezsiniz. Evet, o günler öyle geride kaldı ki, neredeyse kıyamet gününe geldik, sanırım. Daha da hızlandırmaya gerek yok. Sakin.

Sizin isminizden neden bağlantı verilmiyor, anlamıyorum hiç. Belki yeni bir forma geçmeliyim artık.

Sevgilerimle.

Adsız dedi ki...

Kader'e bak, devlete damat oldu

Yetiştirme yurdundaki 'İmren'e âşık olan Kader Güneş, kızı devletten istedi. Vali "Ailenizi araştıralım, kısmetse olur" ...

(Yeni Safak 9/11/2006)

Valla konu basligina uygun dusuncelerimi birkac cumle ile ozetleymekti niyeim vaz gecim.. Onun yerine icinde iki cocugumun ismi, kiz isteme, damat olma vb mevzuu gecen kazete kupurunu koymayi uygun gordum Peri Hanim disindakilerin bircogu icin bu "insider joke" u biraz aciklayayim, kendileri ile biraz dunurlugumuz vardir. Kusur ettikse affola.

Adsız dedi ki...

Bekir Bey Hoşgeldiniz:))

Demek haberi görünce müstakbel gelininiz Tina düştü aklınıza! Ne güzel.

Tina Hanım gayet iyi. Yaş mamadan tümden vazgeçtik. Kuru mama yiyor artık ve böylece daha çok su içmeye başladı. Whiskas'ın kuru mamalarında da bağımlılık oluşuran madde var mı acaba Bekir Bey?

Sizinkiler nasıl? Sizi özlemişlerdir muhakkak.

Herkese sevgilerimizle.

endiseliperi dedi ki...

Canım Ece!!!
Çok şaşırdım, çok sevindim. Canım, öyle merak ettim, öyle senaryolar kurdum ki ne yaptığına dair. İyi olmana sevindim.

Herkese iletirim, iyi olduğun haberini.

Kendine iyi bak. Üzülme öyle her şeye. Evet, ismin çok güzel. (Bir ara, adı Ece olan bir apartmanda oturuyor ve "Ece Günlüğü" tutuyordum. Berbat günler miydi, değil miydi artık karıştırıyorum:)

Sevgilerimle. Yine uğra haber bırak, olmaz mı.

Güğzel yüzün hep gülsün senin de.

Adsız dedi ki...

Benimkiler de iyi Peri Hanim, 2 hafta oncesine gore. Kardesim sagolsun benim 1 haftada verdigim yiyecegi 1 gunde vemis; cocuklain her biri yarimsar kilo almislardi bir haftada. Simdi ucu de az kalori rejimindeler.

Walla ben Whiskas uzerine sadece ktu aseyler duydugum icin hicbiseyini kullanmiyoum. Hills ve Royal Canine'in kuulaini kullabniyoruz simdilik; tadi da fena degil :)

Ece Hanim dolayli yoldan tebessumlerini iletmyi secmis nedense. Bilmiyiordum planlaini, durumunu. Bilmukabele dedigimi iletirmisiniz lutfen?

Bizden size sevgilerle

gaykedi dedi ki...

Herkesin Başka Bir Ecevit'i Var !

..."İnanca saygılı laiklik"i düşünecek kadar iyi niyetli politikacı idi. Ama 2 Mayıs 1999 günü, TBMM'nin yemin töreninde öne fırlayıp, türbanlı Merve Kavakçı'yı göstererek "Burası devlete meydan okunacak yer değildir. Lütfen bu hanıma haddini bildiriniz!" diye haykırmasını kim unutabilir? Ben hiç unutmadım, unutmayacağım!......demiş Özdemir İnce.....ben Ecevit'e çok kırgındım, belki oda bize kırgın gittiya neyse...

Erbakan-Demirel-Ecevit üçlüsüne, siyasette artik ciddi ciddi bir şeyler düşünmeye başladığım yirmili yaşlardan itibaren epeyce arkalarından saydırdım...Çünkü babam onlarla büyümüş yaşlanmıştı, bende onlarla büyümüş kazık kadar askerlik çağında gay adam :) olmuştum ve başarılı olamadıkları kabak gibi ortadaydı, aklımda kalan son Ecevit silueti dili dolaşan, robotlaşmış ayaklarını yere sürerek yürüyen birisi olarak kalmış.Tabi ki allah rahmet eylesin ama bu muhteşem üçlü daha düne kadar iktidardaydı bakıyorumda 34 yaşındayım ve benimde hayatımın yarısını yemeyi bir güzel becermişler :(