Salı, Kasım 7

Kakül hiç yakışmadı.
Ben Japon çizgi filmlerindeki
kızlara benzerim sanmıştım.
Hayır, gösterişli, süslü bir şey oldu.
Elimle yana yatırıp duruyorum.
Çok dertliyim, çok:)
Matematik sınavı bugün!
Heyecanlıyım.
Markete gideceğim.
Yemek yapmakla uğraşacağım.
Fikrimi değiştirmezsem,

Fazla geç olmadan, bu aralar izlemekten keyif aldığım bir video klibi önermek istiyordum size. Yarısında bırakmayın, geniş ekran izleyin.

Muse- Knights of Cydonia (Video neşeli, şarkı da güzel.)

Bir de şu var.
Moby - "Why does my heart feel so bad?" (Animasyonlu klibini bulamadım. O daha güzel. Çok hüzünlü. Moby'nin bu şarkısını çok seviyorum.)

Radiohead - No Surprises (Bu da hüzünlü. Ağır bir keder boğazınıza yapışıyor.)

26 yorum:

Nasıl geçti habersiz... dedi ki...

Ah Peri Hanım,hayır Japon çizgi filmlerindeki
kızlara tam benzemiş.gerçekten çok sevimli...resmin büyümesine izin vermemişsiniz,daha iyi anlardık oysa ki.
Dualarımız oğlunuzla.bana benzemez nasıl olsa,başaracağına eminim. Hoş bende özel dersle hallettim hep kılpayı.Son bir sınavda da -çok dua edip gitmiştim yanlız- hiç tanımadığım gözetmen bana soruların cevap şıklarının olduğu bir kağıt vermişti gizlice.
Hala şaşarım buna.Evli olduğum her halimden belli,güzellik hani kim kaybetmişte bana düşsün.?Çok ta yakışıklı olduğunu belirtmeliyim bu arada???? Bu da böyle bir hatıra işte...
Umarım özel öğretmenin en iyisi rastlar.Bu hakikaten çocuk karşısında 1-0 yenik başlıyor gibi,o lafından sonra.Ama hiç belli olmaz sevecek yanlarını da keşfeder Arçil.
Ben de sizden(ve Metin Beyden) aldığım şevkle güncelliyorum habire bloglarımı.....

metin dedi ki...

Peri Hanım,

Japon çizgi filmlerindeki kızlara benzemişsiniz!
***
Sınavdan başarılı sonuç bekliyoruz!
***
Önerdiklerinizin üçünü de seyrettim. 1: Eğlenceli,
2: Hüzünlü,
3: O da.
Tıpkı dediğiniz gibi.
***
Köfteden isterem!
***
İmzama sizin burada bi haller olmuştu ya, başka bir taktik deneyelim bakalım n'olacak...

teyzenteyfik dedi ki...

aaa, cok sirin görünüyorsun sen!
gercekten, bu sac modeli özellikle bir sirinlik ve yaramaz cocuk edasi getiriyor surata ve sana da fazlasiyla getirmis.

ben de tatildeyken istanbulda kakül kestirmistim ve bir ay icinde uzadi bile. baslarda bende de yakisti mi yakismadi mi diye emin olamamaktan, bir o yana bir bu yana cekme durumu vardi ama dedigim gibi simdi de ne cabuk uzadi ya, tadini cikaramamistim diye üzülüyorum.

sevgiler.

Adsız dedi ki...

Karenin hemen yan tarafında duran bisikletli kıza benzemişsiniz.Cici durmuş:)

Adsız dedi ki...

Blogspotu sevmiyorum.Her seferinde kim olduğumu belirtmeyi unutuyorum.Bir üstteki ve bu yorumun sahibi ben Vecihe!

Adsız dedi ki...

Saliha Hanım Merhaba,
Ben sizin "paticikler" sitenizi öyle beğeniyor, sizin dünyanızı öyle hoş buluyorum ki. Çok güzel anlatıyorsunuz. Kedilerin dünyasından sizi tanıyorum ve iyi ki varsınız, diyorum. Komik, hüzünlü, masum, işveli... öykülerinizde her şey var. Bilgisayar karşısında pek vakit geçiremiyorum bu aralar, o nedenle size uğrayıp yorum bırakamıyorum, ama paticikleri kapatırsınız diye de ödüm kopuyor.

Arçil çok çocuksu ve öyle kalmaya da gayret ediyor. Kendini biraz olsun tanıması, hayatın ne olduğunu azıcık olsun keşfetmesi lazım ama, yok. Neyin önemli olduğunun hiç farkeında değil.

Evdeki matematik önemlidir tantanasından sonra değişti. Şimdi samimi olduğuna inandığım bir gayretle çalışıyor. Yanında oturup kontrol ediyorum. "Aferin" deyince gerçekten çok mutlu oluyor. Demek ki umut var. Sınavdan 65 ile 85 arası bir not bekliyor ama belli olmaz. Öğretmen okuyunca yazarım burada.

Sevgilerimle.

Adsız dedi ki...

Metin Bey,
Olmuş ama Jazzettenka'ya gidiyor buradan. Bence oraya da ara sıra bir şeyler eklemelisiniz. Sigara dumanlı büfede açık televizyondan almışsınız ya Ecevit'in ölüm haberini, ne güzel bir sahne o öyle. Öyle küçük sahneler yazsanız Jazzettenka'da? Sinematografik yanı ağır basan küçücük hikayeler... bazen 2-3 satırlık.

Eskiden beğendiğimiz bir grubun video kaydına sahip olmak için kaç takla atardık; şimdi 2 saniyede izleyip dinliyoruz, ne güzel. Ben pek müzik dinleyemiyorum artık. Boş vakitlerimde MTV'de gördüğüm ya da gazetelerin müzik eleştirilerinde okuduğum grupları ender zamanlarda araştırıp dinliyorum, o kadar. Muse öyle keşfettiğim bir grup ve çok beğendim gerçekten. Moby verdiği hüznün yanında pek temiz pak, pek hayatın yüzeyinde gibi duruyor. Eminem'e bayılan Arçil, Eminem sevmediği için Moby'i sevmez ve annelerin seveceği bir müzik türüymüş gibi küçümser beni. Bora'nın kendi müzik dünyası vardır ve benim adını bile duymadığım bilmem kimin gitaristinin kendi albümü filan der, mesela ve çok şaşırırım. Sabah kahvaltı yaparken masada, okuduğum kitap (Conrad- Gizli Ajan) duruyordu. Bora bin yıl önce filan okumuş ama "ne zavallı bir karakterdir... adı neydi... Mr. Herloc mu?" diye sordu. Adı Mr. Verloc. Nasıl da hatırlıyor hayret ediyorum.

Geleneksel köftemize bayılan Bora, İkea köftesinden yapmamı istemedi. Bildiğimiz kuru köfte yaptım. Aklınızda olsun, portakallı kereviz yaparsanız, 1 portakal, 3 mandalina ve 1 limon suyunu karıştırırsanız, nefis oluyor.

Hımm. Bu kadar.

Svg.

Adsız dedi ki...

Evrim'ciğim,
Ben sana uğruyorum ama Saliha Hanıma da dedim ya hiç yorum bırakamıyorum. Bir de başka yerlerde çok mahcup filan oluyorum sanırım. Gerçi ben tüm blog ahalisinin sosyalleşme konusunda arızalı olduğunu bilmez değilim ama ben de daha da abartılı sanırım. Bazen susmak bilmem bazen de nefes sesimi bile duyamazsınız, hatta kıpırdamam bile, dünyadan yok olmuşum gibi.

Sen iyice bunalmışsın ve ne zaman duracağım diye soruyorsun daha şimdiden kendine:)Morali bozmayayaım ama ben gelecekten haber veriyorum sana şimdi:durmak mevzubahis olmuyor. Ayrıca samimiyetle saygı, sevgi duyacağın insan sayısının çok az olduğunu, az (daha az, çok daha az)insanın gayet iyi bir ölçü olduğunu kavrıyorsun. Patronuna, çevrende birlikte yaşamak zorunda olduğun insanlara saygı ya da sevgi beslemek gerekmiyor. Mesafeleli ve ilkeli bir ilişki tutturduğun zaman kimse yakana yapışmıyor.
Ben diyorum, ama kaç bin hatadan sonra:)

Sıkma canını. Daha gençsin, ne kaküller kesecek ne katlar vereceksin saçına:))

Sevgilerimle.

Adsız dedi ki...

Vecihe Hanım, sizi burada görmek ne hoş bir sürpriz oldu. Elim ayağıma dolaştı, ne diyeceğimi bilemedim. Ama en mühim mevzuyu sizinle paylaşmak için sakladım:
Kakül! Demek yakışmış! Hatta bisikletli kıza benzemiş? Çok teşekkür ederim. Ben 30 yıldır filan uzun, kesintisiz düz saçlı biri olduğum için böyle katlar, kaküller filan, olay oluyor:) berbere gitmeyi de hiç ama hiç sevmiyorum. En kısa sürede işlerini bitirmelerini umarak, diken üstünde oturuyorum. Komşu koltukta oturan hanımların, kavisler, katlar, bukleler, kızıl yansımalar... vs cümleleri karşısında beceriksiz ve cahil ve nedense küçümsenmiş gibi hissederek telaşlanıyorum. Hızla eve gelip kendi aynamın karşısında oyalanıyorum rahatça. Bu nedenle, bir ev temizliğinin sonunda, lavaboyu ovalarken kararımı verip kesiverdim saçlarımı. beklentim tam da o bisikletli kıza benzemekti. Teşekkür ederim:))

Wordpress'in hali tavrı bana göre çok ciddi, çok olgun, çok derli toplu:)Bilmem ki belki ilerde geçerim.

Yine gelin, lütfen. Vecihe ismi ne güzel. Ne demek? Gerçek isminiz mi?

Svg.

Nasıl geçti habersiz... dedi ki...

Vecihe'nin anlamı:güzel,hoş,latif,uygun,
münasib.Bir kavmin büyüğü,reisi,Yüzlü hürmetli insan.Sultan huzuruna girenler,makam ve şeref sahibi.(ailemin isim anlamlarını yazmışım bir deftere,yıl 79 olabilir.)
Metin Bey'in orda okumuşsunuzdur,iki farklı insan gibi olmasın diye artık adı her yerde Vecihe."Ah,hep hemen ve çok şiddetli tepki veriyorsun;ama doğal,daha büyüyeceksin"derim kendisine,ama gerçek bir pırlantadır.Siz de tanısanız çok seversiniz.
Evrim hanım,saçım gerçek bir yıldırım hızıyla uzardı(eskiden)40 yaş barajında zınk diye bir hız kesti şaşırdım. Ama yine o yaştan beri de saçımı kendim kesiyorum.Hem de görenlere "hadi canım" dedirtecek kadar ustaca.Kendimde şaşıyorum kendime.
Arçil tam yaşının doğasını yaşıyor.Her anın tadını çıkarmaya bakın. Göz açıp kapayıncaya kadar geçiyor yıllar.
Sınavın sonucunu sanırım hepimiz merakla bekliyoruz.

Hıımm(bunu sizden aldım ve çok severek kullanıyorum her yerde hımm) tehdit olarak algılamazsanız eğer rayting almazsam kapatırım bloglarımı. :((

Nasıl geçti habersiz... dedi ki...

"Ayrıca samimiyetle saygı, sevgi duyacağın insan sayısının çok az olduğunu, az (daha az, çok daha az)insanın gayet iyi bir ölçü olduğunu kavrıyorsun."


Bunu Evrim Hanıma yazmışsınız ama,bana şu Hadis-i Şerif'i hatırlattı. Onu da ekleyeyim istedim:
"Yanlızlık kötü arkadaştan,salih arkadaşta yanlızlıktan hayırlıdır."
Hz.Muhammed(s.a.v.)

Nasıl geçti habersiz... dedi ki...

Hay Allah Peri Hanım

"Vecihe ismi ne güzel. Ne demek? Gerçek isminiz mi?"
sorunuza-onun sesi çıkmamış-dün ben yazdım diye,ben huzursuz oldum.
Bu bir sır değildi ki,bakınız:

http://jazzetta.wordpress.com/2006/09/29/hafiflik-bir-agirlik-sanisidir-boylesine-basit-bir-gercege-yakilmis-turku/#comments
30 ve 31.yorumlar

http://jazzetta.wordpress.com/2006/10/02/zamane-sorulari/#comments
5 ,8 ,12.yorumlar
karışıyor denilince,söylenerek değiştirilmiş isimdi.
Bilinmeyen ama-sır olmayan konu-akraba olmamızdı. Ben onu yeni açıklamış oldum sadece.Üzüldüm bugün...

Adsız dedi ki...

Uzun zaman oldu takip ediyorum yazılarınızı.Sessiz kalma hakkımı kullanıyorum sonuna kadar:)Buralara her uğradığımda neyin köşeye sıkıştırdığını bilmiyorum ama yanlız hissediyorum kendimi yazınızı okur okumaz büyük bir hızla kaçıyorum.Hatta size yapılan yorumları bile okumadan kaçıyorum.Affedin..
Saç mevzuna gelince gerçekten büyük cesaret kendinizin kesmesi!Ben bu bağlamda kabiliyetsizin önde gideniyim.Kesinlikle kessem eğri büğrü tuhaf bişi çıkartırım.Ancak deneme yapsam mı diye düşünmeye başladım:)Ama dediğim gibi hoş olmuş!Selam ve dua ile..Vecihe

Adsız dedi ki...

Kendimi kötü ifade etmişim.Mail yazdım size az önce umarım daha iyi ifade etmişimdir.Saygılarımla..Vecihe

Adsız dedi ki...

Saliha Hanım Merhaba,
Teşekkür ederim tüm açıklamalar için. Ben link verdiğiniz, Metin Bey'in yazlığındaki yorumları atlamışım. Şimdi okudum ve her şey aydınlığa kavuştu, sağolun.

Arçil 2 gündür sabah benimle kalkıyor ve kahvaltı hazırlamama yardım ediyor. Derslerine çok çalışıyor ve beni duygulandırıp ağlatacak kadar söz dinliyor. Umarım böyle devam eder.

Sevgilerimle.

Adsız dedi ki...

Vecihe Hanım,
Benim için çok anlamlı ve değerli olan mailinizi okudum ve size cevap yazdım.

Şu saç konusuna gelecek olursak, ben 3 santim kumaşı bile düzgün kesemem. Ama, dedim ki ne önemi var! Yani, diyelim ki hata yaptım, eğri oldu vs... ne önemi var? Yine uzar, yine keserim, bu kez doğru keserim:)) Kıyametin son belirtisi benim saçımı eğri kesmem değil ki:))Aslında tabi 30 yıl saçının modelini değiştirmemiş biri olarak çok tutucu bir yapım var ve bir bin yıl daha da uğraşmam saçımla ama şimdi saçımı kendim kestim diye hava atmama kim mani olabilir? Hiçkimse!:))

Sevgilerimle. Kendinize iyi bakın. Beni tanıyorsunuz artık, öyle hemen kaçıp gitmeyin, kendinizi burada tuhaf hissettiren her şeyi yazın bana, onları tek tek yok edeyim:))

Adsız dedi ki...

Sevgili Endişeli Peri,
Sana Renklipamuklar'dan ulaştım.
İyi ki buldum seni.
Seni okumak çok mutlu etti beni.

Tina ve kitapların çok güzel ve anlattığın, yazdıkların da...
Sevgiler
IHLAMUR

Adsız dedi ki...

Bu arada, kakül çok yakışmış.


Vakit buldukça uğrayacağım sana...

Adsız dedi ki...

Sevgili Peri;

mailinizi okudum.Çok samimi içten yazdığınızı hissederek..Varlığınızı böylesine hissetmek güzel şey!Başım sıkıştığında beni dinleyebilecek birinin olduğunu bilmek çok büyük keyif.Teşekkür ederim..Huzurlu akşamlar..Selam ve dua ile..

(Son günlerde sık sık birileriyle karıştırılıyorum.Bunu engellemek adına ve sizlerin linklerini vermek adına kendime bir blog açtım.Sizin linkinizi de müsadeniz olmadan ekledim!)

endiseliperi dedi ki...

Ihlamur,
Hoşgeldiniz. Teşekkür ederim güzel sözleriniz için.

Yine beklerim.
Svg.

endiseliperi dedi ki...

Vecihe,
Çok iyi yapmışsınız blog açmakla. Ben de sizi bağlantılarıma ekledim.

Saliha Hanımı da ekledim, uğrarsa bilgisi olsun.

Görüşürüz. Hoşçakalın.

Binnur A. Ö. dedi ki...

Sevgili Peri,
seni ihmal ediyor olmam aslında kendim ihmal ediyor olmam gibi birsey.
En son yazdıgıma beni cok mutlu eden, varlıgımı aradıgını bildiren uzun bir cevap verdin, ona bile karsılık veremedim.
Bu aralar böyleyim iste....
Kusura bakma.

Kahkul konusuna yorum yapacak kadar kendimdeyim :) ama..
Bence gencligimin o ayrıcalıklı Fransız filmlerindeki o hep olmak istedigim Franszı güzellerine benzemissin kahkulle.

Sevgiler.

endiseliperi dedi ki...

Binnur teşekkür ederim:)

Kendine iyi bak. İhmal ediyorsun diye düşünüp, üzülme. Umarım her şey yolundadır.

Sevgilerimle.

Ararat04 dedi ki...

www.semhat.blogspot.com ben bloguma nasıl müzik linki verebilirim bilen varsa yardımcı olsun yardımlar için tşk...

Adsız dedi ki...

ya

Adsız dedi ki...

ben daha yeni kakül kestirdim ama pişmanım çok kısa oldu acaba ne kadar sürede uzar bana yardımcı olur musunuz çünkü çok gıcık oldumda ne kadar sürede göz hizama gelirki şu anda kaşımın üstündede lüten cevap yazın.