Pazartesi, Aralık 18


BİZ TELEVİZYON İZLEMEYİZ.
YALAN!
İtiraf ediyorum:
Her Pazartesi saat 19.00'da TV'nin karşısına geçiyorum. cnbce'yi açıyorum. Buna engel çıkarsa sinirleniyorum.
Bora dalga geçiyor ve o kadar saat uyumaya arkaya gidiyor.
Çocuklar gelip, çeneleriyle TV'yi gösterip, "senin dizin başlamış, ha?" diyorlar.
Tüm bunlara katlanıyor, ama itiraf ediyorum ki gülerek, ağlayarak ve bitiş jeneriğinde dans ederek
izlemeye devam ediyorum.
(Harflerin neden minik olduğunu ve kızardığını sanırım anlamışsınızdır.)
TV Bağımlıları Korosu:
"Seni seviyoruz Periiiiiii"

10 yorum:

Adsız dedi ki...

Peri,
Bizim evde televizyon yok. Oglum bir yasini gecince kaldirdik. Cok da iyi ettik. Amaaa Gilmore Girls deyince akan sular duruyor. Senin postu okuyunca bir dusundum de gecen sene senaryosuydu, bolumleriydi, internetten onunu, sununu, bununu indirmesiydi derken altinci sezonu hatmetmisim. Gerci bu sene de ayni hiz gidiyorum ama senarist/yapimciyi degistirdiler, artik karakterlerin pek tadi kalmadi. Ne zeka piriltisi nukteler ne de agiz sulandiran referanslar... Amerikali Amerikali, yavan, gevrek konusuyorlar sadece... Onun icin sen evdeki erkek populasyonuna hiiic kulak asma, vakti saati gelince al eline bir fincan kahveni, hopurdete hopurdete altinci sezonun keyfini cikar, cunku bence su anda Gilmore Girls'un en iyi sezonunu izliyorsun.

Margot dedi ki...

Eve gitmeme bir saatten az kaldı. Gider gitmez kendime koca bir tepsi yemek hazırlayıp, televizyonun başına geçeceğim. Ben de dialoglardaki hız konusunda biraz şikeyetçiydim son zamanlarda. Anne kız uzak düştüler, barışsalar da eski muhabbetlere dönsek diyordum. Son bir kaç bölümdür ağzım kulaklarımda seyrediyorum, hiç küsmesin bir daha bunlar :)

Asortik Krep dedi ki...

Tv seyretmek ne zamandır ayıp oldu anlamış değilim..Ben her gece tv mi de izlerim hatta sabah kalktığım gibi açıp haberleri izlerim..Kitabımı da okurum, gezmeye de giderim..Bence sen izlemiyorum deyipte bütün dedikodulu programları hatmetmiş kişilerden kork :))

Adsız dedi ki...

Lilith, senaristi değiştirdilerse çok sıkıcı olmuştur. Biz neticede zeka saçan son hız konuşmalarını seviyoruz. Üzüldüm şimdi.

Aslında ben bir diziyi daha izliyorum ama TV'den değil, DVD'den:) Lost! Bunun da senaryosu hiç fena değil. Ara sıra sarkıyor konular ama toparlıyorlar.

Ben daha fazla konuşmayayım:))

Sevgiler.

Adsız dedi ki...

Margot aynen! Biraraya gelmelerini öyle çok istedim ki. Lorelai ne kadar mutsuzdu o süre boyunca ve Rory gelince ne mutlu oldu. bence de artık küsmesinler. Rory'nin erkek arkadaşından hoşlanmıyordum ama şimdi o kadar katı düşünmüyorum. Neticede Rory mutlu görünüyor:)Ve evi ne hoş! Bilardo masası var!

Ben susayım.

Sevgiler.

Adsız dedi ki...

asortik krep,
bir sürü aptalca program var ve insanı esir ediyor ya, ondan öyle dedim. Yoksa çok kaliteli programlar da var. Bir arkadaşım vardı çok ödüllü, yaratıcı bir reklam yazarıydı ve TV'ye tapardı. Resmen büyüleyici bulurdu. Ama hiç sanmıyorum ki, oradaki programların 10 da 8'ini izlemiş olsun.

Benim de haberleri izlemem gerek. Asortik krep fizyolojik bir şey oluyor, midem bulanmaya başlıyor haberleri izlerken. Kazalar, çocuklarla ilgili olan o kötü haberler, politikacıların aptalca konuşmaları... İnanmazsınız, yemek yerken özellikle, TV'ye dayanmıyorum. İşte böyle. Ama eğer yaşlandığımda kendimi yorgun hissedip hep dinlenmek istersem ve yalnız olursam TV benim için büyüleyici olacaktır.

dory dedi ki...

ah, sen de mi? :)))

Kadriye dedi ki...

ah cok severim Gilmore Girls dizisini...malesef anca bu yil tesadüfen tanidim. Ah kardesim kac yildir izliyormus meger...ben artik dvd'leri alip eskiyi telafi etmem lazim....
keyifle izle :-)

Sevgiler

Adsız dedi ki...

dory,
hiç sormayın, hem de nasıl!

Adsız dedi ki...

Kadriye Hanım,
Asıl geçmiş bölümleri güzel. Baksanıza lilith hanım diyor ki, senarist değişmiş, tatsız tuzsuz Amerikan dizisi haline dönüşmüş:(