Cuma, Aralık 14

Günlük: Ne güzel bir gün!


chagall-birthday

S. Hanım, basketbol sahasının hemen yanından, berrak gökyüzünün önünde, siyahlar içinde, sayfaları çevirdikçe hareket eden resimler gibi bize yaklaştı, elini kolunu sallayarak, geldiğini haber verdi. "Islık çalıyorum ama duyuramadım sesimi," dedi. Gökyüzü kabarık, pufuduk bulutları taşıyamıyormuş gibi sıkışık; deniz kurşuni, ama kıpır kıpır kırışık. Şansımıza ne kadar güzel bir hava! İçerde sıralı koltuklara oturduk. Küçük gözlerine göre uzun kirpikleri bir karanfil duygusu veriyor S. Hanım'ın. Bora sigara içmek için dışarı çıktığında, "Bora, çok sert görünür ama tanıdığım en iyi yürekli insanlardan biridir, sizi de o kadar çok seviyor ki." Hiç samimi değiliz, Bora da genellikle tartışır onunla. Bir insanı kendisine ters düşen gündelik tartışmalarla değil de karakteri ile tarif edecek kadar olgun olması çok hoşuma gitti. Uzak birisinin kendini gizleyen Bora'nın duygularından bahsetmesi ne tuhaf. Onca zaman arkadaştık da Bora'nın bana karşı duygusal bir yakınlığı olduğunu bile anlamamıştım, ki ben uçan iki sineğin arasındaki romantizmi bile hissederim. İlk kez bir şeyler hissettiğimde gazeteye yazdığım öyküde, aslında Bora ile ilişkinin imkansızlığını yazmıştım. Arkadaştan sevgili olunmayacağından, arızalı adamların yoruculuğundan filan bahsetmiştim. Kendisinden bahsettiğimi anlamış olmalı ki, sevgili olduğumuzda gazete kesiğini çekmecesinde bulmuştum çok sonra. Arçil'le yaşadığımız o eve gelip kaldığı cuma gecelerinden sonuncusuna kadar da hiç bir şey hissettirmemişti. Arçil uyumuştu. Biz, aramızda olan o tuhaf şeyin bir açıklığa kavuşması için karar almıştık sanki de... neyse, kanepede ona döndüğümde öpmüştü beni. Çok güzel bir öpücüktü ve kucaklaşmaların da en güzeli. "Seni elimden kimse alamaz artık," demişti.


Hay allah, A. biraz gecikti, Bora onu bulmak için dışarı çıktı. Bora önde A. arkada geldiler. 4.30'da yatmış, azıcık uyuyup yollara düşmüş A. Bazı insanların yanında çok rahat edersiniz, kendiniz olmanızda hiç bir sakınca yoktur. A. öyle biri. İçiçe geçmiş kompartımanları yok zihninde, insancıllığı ile muhteşem bir tek derin düzlemden oluşuyor. İyi biri. Nefretle, kinle, kıskançlıkla kirlenmemiş olduğunu hemen anlıyorsunuz. Ben bazı insanların yanında hiç, bazılarının yanında ise kendimi bile şaşırtacak kadar çok konuşurum. A. ile çok konuştum. Bora, çok sevinçliydi, çünkü bulutlar ve deniz muhteşemdi. Bulutların fotoğrafını çekmeyi unuttuğuna sonradan üzüldü biraz. Sabah daha kuaföre giderken ben durgun havaya bakıp güzel bir gün olacağını anlamıştım. Çocuk nasıl fönleyelim dediğinde, bilmiyorum, dedim. Uzun, düz bir saç nasıl fönlenebilir ki? Olduğu gibi olsun, dedim. Bora sabahladı ama hiç bitkin değildi, aksine içi içine sığmıyormuş gibi, yüzünde gülücükler uçuşuyordu hep. Siyah kısa elbisemin altında trekking botları biraz tuhaf durdu galiba. Bora, koyu kahve pantolonu, hardal rengi kazağı, lacivert trençkotu ile çok hoştu.

A. beni eve bırakırken daha sık görüşme sözü verdik birbirimize. Babaanne'ye yemek yapmak için uzun bir öğle sonrası var şimdi önümde. Biz büyük ihtimalle bu akşam dışarıda yiyeceğiz. Küçük kuş, Elvis Castello'nun i want you şarkısına eşlik ediyor. Tina hala uyuyor.
***

18 yorum:

Margot dedi ki...

Ah minel aşk! İnsanın dudaklarına ne öpücükler, ne gülücükler konduruyor! :)

yaban dedi ki...

çok özenli...
yazı da, yaşantı da, ilişkiler de...

Aysin dedi ki...

Cok ozenli cok guzel soylenmis ..Bende kopye cekiyorum yabandan..
Cok ozenli ,yumusacik ,sicak bir cikolata gibi ...

elifsavas dedi ki...

Chagall'a ozel bir duskunlugum, zayifligim var. Bin resmin icinden bir anda gorup, agzim acik hayran seyrederim... Vallahi sirf bunun icin, yazi guzel, onun icin de, tesekkur ederim Endiseli.

www.elifsavas.com/blog

elektra dedi ki...

peri peri, yalnış mı anladım bilmem ama, sanki tebrikleeeeer dememizin zamanı gibi geldi yazını okurken. bilmem ki yanlış mı bildim. :)
sevgiler...

şule dedi ki...

peri, çok güzel bir yazı olmuş bu. içime huzur ve umut verdin. sağol canım.

Öykücü dedi ki...

Elektranın yorumunu okuduktan sona yazıyı tekrar okudum.Nasıl farketmedim diye şaşırdım hatta. Cümlelerin arasında kaybolmuşum da nelerden bahsettiğini farketmemişim:))

Geçmişten bahseden yazılarını çok seviyorum.Mutluluk dolu yazılarını da çok seviyorum.

Sevgiler..

EKMEKÇİKIZ dedi ki...

Periciğim,

Bu yazıyı eski günlerden hoş bir anı havasında okumuştum.
Elekta'nın yorumunu okuyunca ayıldım, bir kez daha okudum.

Tebrik ediyorum, mutlulkular diliyorum. Sana, Bora Bey'e ve çocuklara... Dilerim hepiniz birarada çok iyi olursunuz.

Sevgiler.

:))

Köşenin Delisi dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Adsız dedi ki...

ben de elektra gibi dusunmustum okurken. siyah elbiseden sonra simdi soyliycek diye bekledim hatta. ne guzel.. yani oyle olduysa, gercekten cok sevindim.
sevgiler.

Dikkat! biyo var ! dedi ki...

Çok sevindim:)Harika bi anlatım Peri.
(Elektranın yorumundan sonra yazıyı bir kere daha okuyan şaşkın Biyo)

müzi dedi ki...

aaa gercekten mi? dusunuldugu gibi mi yani? cok hos cok hos.. yazi zaten cok guzel, simdi daha da guzel bir anlam kazandi. sonsuz mutluluklar.

ve bir tesaduf.. ben de tam bugun yillar sonra 'i want you'yu yeniden dinlemistim. ayni gun senin yazinda da sarkinin isminin gecmesi, nasil bir tesaduf.

filiz dedi ki...

hep güzel günlerin olsun peri...
biz de o günlerden nasibimizi alıyoruz seni okuyarak....
:)
şimdi bir taraftan sana yazıyor diğer taraftan da yorumlara anlam vermeye çalışıyorum :)
evet gerçekten güzel bir gün galiba:)

neo dedi ki...

pericim,

ekmekci kız gibi ben de, yazdıklarını okuyunca, bir yıldönümü oldugunu düşündüm, yeni bir şeymiş gibi algılamadım. hem güzel hem oyuncaklı da bir metin olmus çünkü, sonradan yorumlara bakınca uyandım vaziyete :)

mutluluklar dilerim, güzel günleriniz, mevsimleriniz, yıllarınız olsun hep birlikte...

sevgiler

endiseliperi dedi ki...

ne yazacağımı bilemedim. o günün sadece bazı ayrıntılarını belirterek, unutmayayım hiç bir şeyi diye yazmıştım. ayrıca kimseye bahsetmemek, her şeyin aynı kalmasını, hiç bir şeyin değişmemesini sağlayacaktı. (neyse ki hayat nasılsa öyle devam ediyor, hiç bir değişiklik yok çok şükür:) yazının bu kadar örtülü olmasının nedeni de buydu; siz anlamayacak ama ben okudukça hep hatırlayacaktım o günü:p olmadı:)

hepinize güzel dilekleriniz için çok ama çok teşekkür ederim.

herkese kucak dolusu sevgiler.

şule dedi ki...

canim peri, kendimi çok salak hissettim, nasil hicbirsey anlamadim diye :)
ama senin (sizin) icin nasil mutlu oldum anlatamam. hersey cok yolunda gider ve cok cok cok guzel olur umarim.
elektranın da onunde saygıyla eğiliyorum bu arada :)

celerone dedi ki...

Sevgili Peri,

En güzel dilekler hep seninle biliyorsun. Ama şu anlatmak istemeyip de anlaşılmış olma haline gülümsemedim değil. İnsanın elektra gibi cin okurları olunca kaçış yok galiba.

Sevgiler,

Zamandan Sızan dedi ki...

Merhaba
Okuduklarınız arasında görünce Hakan Şenocak'ı mutlu oldum..İyi bir öykücü ama az okunan ve de tanınan biri..Diğer öykü kitaplarını okudunuzmu bilmem ama hepsi çok çekici..