tatilde gidip sevdiğimiz yerlerin çoğu elektrik santrali yapılması tehditi altındaydı. yöre halkının şiddetli protestoları sonucu, fırtına deresi'nde santralin yapılması neyse ki durdurulmuştu. dünyanın en güzel yerlerinden biri olan yusufeli ise o kadar şanslı değildi, ki şu an sular altında. henüz görmediğimiz hasankeyf'in ise bu tehlikeyi şimdilik atlattığını dinledik dün akşam haberlerde.
hüseyin pirci'den bir mail geldi;
"yuvarlakçay'da küçükte olsa bir anısı olan herkesi protestoya çağırıyoruz. yuvarlakçayımız elden gidiyor elektrik santralı adı altında, yuvarlakçayın yatağı değişiyor, asırlık ağaçlarımız kurumaya terkediliyor."
son iki yaz gittiğimiz yuvarlakçay gerçekten çok özel bir yer. böyle bir güzelliğin yeryüzünden silinme ihtimali ise çok, çok üzücü.
protesto ediyoruz!
6 yorum:
Sevgili Peri, sayende bir önceki bayramda Akyaka'ya, hem de Tomsan- Okaliptus apartlarına gittik, 3 gün kaldık ve de kulağını bol bol çınlattık. Akyaka'ya bayıldık desem, eminim şaşırmazsın. Böylesine güzel korunmuş bir doğanın, ne kıymetli bir hazine olduğu ve korunmasının artık daha da çok sahiplenilmesi gerektiğini düşündük hep.Bu muhteşem yerleri kaybetmek çok kolay aslında, oysa yeniden kazanmak imkansız.Dile getirdiğin için sağol sen de.Yeniden yazıyor olman beni çok mutlu ediyor, onu da söylemek istedim yine. Yuvana sevgilerimi yolluyorum İzmir'den...
sevgili dgül,
akşam konuştuk, bu yıl da akyaka'ya gider miyiz, diye. gitmeyelim, başka yere gidelim dedik, daha sonra ama, bakalım. akyaka'yı beğenmene çok sevindim.
martin mystere'in çok öykülü son kalın albümünü okudum da akşam, dünyada tekrar tekrar kıyamet kopuyor ve her şey yeniden başlıyor; o evrimleşme filan. gidişat, evet böyle korkunç bir sona işaret ediyor da karar vericiler bunu neden görmezden geliyor, anlamak mümkün değil.
ben de sana sevgilerimi yolluyorum, soğuk, yağmursuz, gri istanbul'dan.
Mutlu yillar!!!
sevgiler.
sağol teyzen teyfik.
mutlu yıllar sana da.
merhaba endişeli yirmi yedı yasındayım ve hayata bakmanı sevıyorum mınıcık derecıkler var belkı aramızda hepsı hepsı...senı okumak sakın ve mutlu kılıyor benı.belkı bu yuzden yazmadıgın anlatmadıgın gunler kızıyorum sana,yazdıgın herseyde oyle kalbımden bir parca varkı cumleler bıle oyle aynı kı ıcımden gecenlerle...bır ısım vermek ıstıyorum sana sevdıgım bır ısım belkı tanısıyorsunuzdur da tanısmamıssanızda sankı cok sevecekmıssın gıbıme gelıyor
NAZAN BEKIROGLU
nun masalları
mavı lale
cumle kapısı
mor murekkep
ısımle ates arasında
cam ırmagı tas gemı
yusuf ıle zuleyha
lal
sevgılerle FİLİZ
sevgili filiz,
zaman zaman karşılaştığımızda endişeli peri bana da, hadi mutluluk demeyelim de bir sükunet, bir huzur veriyor. biraz saftirik bulsam da onu, dalgınlığından sıyrılıp bir konuya hastalıklı bir dikkatle odaklanması filan sevimli geliyor. o küçük şıpırtılı dereciklerin birazı endişeli peri'den geliyorsa da çoğu sizden kaynaklanıyor, inanın buna:)
27 yaşında olmak ne hoş! benim en sevdiğim yaşım, 27 değil de önünüzde olan 28'dir. kendime inancımın, hayata güvenimin tam olup, müthiş cesur kararlar aldığım bir yaş. öncesinde ve sonrasında aldığım kararlar hep bu 28 yaşın merkezde olduğu kararlar. sizin için de, kendinize biraz daha yaklaştığınız bir yaş olmasını dilerim.
yo, hayır nazan bekiroğlu'nu hiç tanımıyorum. türk yazarlarından okumayacağım önümüzdeki dönem, başka planlarım var. ama aklımda olsun, en kısa zamanda bakarım.
teşekkür ederim, güzel sözleriniz ve öneriniz için.
sevgiler.
Yorum Gönder