Perşembe, Aralık 24

yaşasın!





bu sabah şahane bir mektup aldım. ufuk, önümüzdeki ayın ortalarında istanbul'a geliyor londra'dan. çok sevinçliyim. onu daha sonra ayrıntılarıyla anlatırım. fakültenin ilk sınıfında arkadaş olduk, aynı yurtta kaldık ve tüm sırlarımızı paylaştık. ona öyle bağlıyım ki, kardeşim gibidir. ama uzun süredir hiç görüşmedik ve sanırım bir dönem de dargındık birbirimize. ama insan kalbine, midesine ya da eline dargın olur mu? yay burcu ufuk ve bu nedenle yay burçlarına sonsuz kredim var hep. mesela, yeni tanıştığım kız burcum yay mı diyor; tuhaf bir şey oluyor gövdemde, kalbim genişliyor, genişliyor ve sevinçle dansetmeye başlıyor. şimdi şu an tüm bedenim kocaman bir kalbe dönüşmüş durumda ve sevincimden yazamıyorum bile. hadi bana eyvallah.

8 yorum:

seyyarat dedi ki...

Söylemesem olmazdı bunun üzerine. Yay burcuyum.

endiseliperi dedi ki...

:)
şimdi yeryüzünün burç dağılımına bir bakmak lazım tabii. yani ne kadar var yay burcundan. hem bakalım, eğitim, terbiye, şu bu ne kadar bozmuş bu yay burçlarını. hem bakalım ne kadar boyun eğiyorlar burçlarına, ihlal ediyorlar mı onu:) bütün bunlar elbette bir şüpheyi gezdiriyor aklımızda.

ama yine de diyebilir ki seyyarat, şimdi şu noktada, seni sevmem için epey bir neden var. şimdi elbette bir kontrat var burada. ben seni seviyorsam, senin beni sevmene bir davet bu. nerden bakarsan öyle. her seni seviyorum, bir seni seviyorumu duymak için davettir. hem koç burcuyum ben de ya, beni sevmen için aynı ateş grubunun alevleri içinde bir yoldaşlık duygusu içinde olduğumuz bilgisini her şeyden önce kabul etmektir bu.

değil mi? seyyarat?

sevgiler.

seyyarat dedi ki...

Bence bütün Yay burçlarını sevmeyebilirsin ama ben burcuma çok sadık bir Yayım. Tanısan ne kadar Yaysın diyebilirsin.
Ve evet seni seviyorum demek sadece (kesinlikle sadece diyecektim emin olamadım neredeyse sadece diyelim) karşılığında bir seni seviyorum duymak içindir. Aslına bakarsan ilk daveti ben yaptım Yay burcu olduğumu söyleyerek. Ben de zaten ne zaman bir Aslan ve Koç'la tanışsam hemen kapılarımı açarım. Koç'a daha çok açarım ama Aslan'a daha temkinli davranırım.
Yani beni sevmemen için benim seni sevmemem için hiçbir sebep yok sevgili Endişeli Peri. :)

endiseliperi dedi ki...

eğer birbirimimizi en azından sevmememiz için bir neden yoksa bu çok iyi bir şey. epey olumlu bakabiliriz duruma. şimdi biz, seninle ben yani, şu koç ve yay oluşumuza sıkısıkıya bağlı kalalım önce. ben bağlıyım. görüyorum ki sen de öyle. kapıları da açtık... eee? yaşasın, diyorum seyyarat. hem böyle, aman rica ederim kapıyı önce ben açtım nezaketi de içindeyiz, ben bu ilişkimize çok olumlu bakıyorum şimdiden. müthiş oldu bugün, müthiş bir kazanımla kapatacağım senden sonra bilgisayarı. bu bana yeter. hem sen de öyle sağda solda sitelere girip kimseyi sevme bugün, derim ben. burcum gereği kıskancım ben. bir yay gülüşü de yakışır sana şimdi. tamam ben de gülüyorum.

sevgiler, diyorum elbette.

seyyarat dedi ki...

Tam dediğin yerde gülümsüyordum Endişeli Peri. Ben uzaktan uzaktan -hem de Koç olman sebebiyle değil- seviyordum zaten. Bak bir kapıyı ben açtım örneği daha.
Bugün değil sırf önümüzdeki birkaç gün başka kimseyi sevmemeye gayret ederim.

endiseliperi dedi ki...

tamam. eğer yalnızca beni seveceksen, dün seninle kapattığım bilgisayar kapısını, yine seninle açıp ve gökyüzüne senin için bakıp, öyle güzel ki seyyarat diyeceğim. öyle duru, yumuşak ki, mavi ama diyeceğim bir morluk sezdiriyor kendini. (ki sen seversin. senin şu ton ton mavilerin vardır kendini alamadığın. yay'san öyle olmalı.) hani bazı müzikler gibi ya da filmler, ağlasan da olur, gülsen de hani, öyle.

şimdi bu sözler iyi gider ya, tümden de büyülü. her büyü gibi bazı koşullara bağlı. sen kendini alamazsın, aslanlar kışkırtmaz insanı ya bir akrep olsun, kova olsun sonra, sen kapılır gidersin korkarım ki onlara. işte o an bu yorum kendi kendini silecek.

günaydın ve sevgiler.

seyyarat dedi ki...

Bense yine bu yorumla kapatacağım bilgisayarımı. Gökyüzü geçer geçmez elim jaluziye gitti araladım baktım mavi, koyu bir mavi ve biraz mor bulaşmış. Mor bulaşan mavi en sevdiğimdir. Bir sevdiğim şair ise mor, maviye kan bulaştırmaktır der. Ondan belki.
Hem okudum az önce gözlerin de çekikmiş, tüm hislerin de yüzündeymiş. O yorum kendini silmeyecek demektir bu.

Bana iyi geceler, orada sanıyorum ki gün aydın.

endiseliperi dedi ki...

"mor, maviye kan bulaştırmaktır" ... ne güzel bir şiir dizesi. murat kapkiner okumadım ben hiç, okurum öyleyse. bana kalırsa mavi tümden kanlı bir renktir ya, morla resmiyete döker işi. işin içine pantene numarası karışır. senin maviyi, moru sevdiğini biliyorum seyyarat. sende o masmavi ironi içinde bir morun hüzünle geçtiğini de biliyorum. anlayışının genişliğini, o sende neşeli duran mavi genişlikte kederli kayıklar dolaştırdığını. yay'sın ya, ondan biliyorum. senin beni sevişinde sanıyorsun ki, bu kayıkların parmağı var çokça. ya da ben öyle sanıyorum sanıyorsun. hiç de bile. senin neşene karşılık verişimi, sendeki neşeyi farkedişimi seviyorsun sen. yine de yay sendeki neşeli geniş mavide kırmızı, hüzünlü küçük koç kayık olmak çok hoşuma gidiyor.

ben de öyle sanıyorum ki yorum kalacak böyle hep.

iyi uykular seyyarat, tatlı rüyalar.