Cumartesi, Ocak 23

nihayet, fotoğraf!

heyy!...
soldaki ufuk, sağdaki kardeşi şafak. dün, kararlaştırdığımız gibi akşam değil de, ikibuçuk gibi geleceklerini söylemek için aradıklarında hiç bir şey hazır değildi. mutfak masası alışveriş torbaları ile doluydu... panik! panik! ıspanaklı börek ve browniyi hemen yapıp, çayı demledim; kısır, patates salatası, zeytinyağlı barbunyayı sonrasında yaptım. zeytinyağlı biber dolması, kuru köfte, sebze çorbası ve vakit kalırsa tavuk şinitzel yapacaktım, yetişmedi. yetişmedi!


duş alıp süslenecektim, yıllar sonra karşılaşıyoruz, beni güzel bulsun ufuk, diye. telefon çaldı, yoldalarmış ve birkaç dakika içinde evde olacaklarmış. eyvah!... çok pespaye görünüyorum.




evet evet öyle görünüyorum. keşke biraz makyaj yapabilseydim.



bir kaç biradan sonra hiç önemi kalmadı bunların:)






canım ufuk, hiç değişmemiş... tamam biraz kilo almış, ama çok, çok güzel bence. şafak'ın düğününe kadar on kilo verecekmiş. verir. londra'da avukatlık yapıyor ufuk ve bence avukat olmak ona çok yakışıyor.






arçil ufuk ablasından öğüt dinliyor. mecburen! ben öğüde başlarken sırtını görüyorum onun en son, ama ufuk ablasını sessizce ve sabırla dinliyor:)



ahh... eski günler gibi bu fotoğraf...




tina, bulduğu güneş parçasıyla neşeli...



dün böyleydi, geçmişten, gelecekten ve çokça da şimdiden bahsettik. haberler verdik birbirimize ortak arkadaşlardan. ahmet gelemedi. pazartesi istanbul'da duruşması varmış. o gün gelecek. belki karşıda buluşuruz, diye düşündük. bakalım. bu kar devam ederse çıkmayı hiç istemiyorum. arçil yarıyıl tatilinde bir arkadaşına, muğla'ya gitmeyi istiyor. vazgeçiremiyorum. hem bu havada bana tehlikeli görünüyor. hem yalnız kalmak istemiyorum, hem arkadaşını tanımıyorum... birazdan uçak bileti bakacağım ona. eğer ısrar ederse ve giderse, pazartesi taksim'de bulıuşabiliriz. bakalım...

2 yorum:

tavsan dedi ki...

Her fotografinda oldugu gibi -ozellikle gulunce- cok ama cok guzel gorunuyorsun. Birinin seni cirkin bulabilecegi gibi bir olasilik aklima gelmiyor hic.
Uzun uzun yazicam sonra.
Yine de demeden gecemedim: ne guzel gulumsedigini gormek:)

Butterfly dedi ki...

Arkadaşlığın böyle bir gücü var işte, birbirini iyileştirmek gibi, herşeyi değiştirip güzelleştirmek gibi... Ne güzel yakışmış yüzüne gülümsemek, hüzün gölgesi eşliğinde! Hiç vazgeçme Peri!