günlük: geleneksel asliberry şenliği

bugün bize aslı geldi. her gelişinde mutluluk, neşe, huzur, iyi arkadaşlık, kahkaha, insanlara güven duygusu, hayata katlanabilme becerisi, derin bir anlayışı da beraberinde getiriyor; ev şenlik alanına dönüyor. aslı'ya kızıyorum bana hediye getirme, lütfen diye. bu sefer, kurumeyveler getirmiş, üşüyorum diye, biraz kilo alayım, diye. giderken, sigarayı azaltmamı, o meyvelerden yememi, pekmez içmemi ve lütfen canım, kan yapıcı ciğer filan pişirmemi önerdi.

çok tatlıdır aslı, çok kıymetlidir, çok insandır. ona en özel sırlarını anlat, içini dök, seni rahatlatır, çözüm üretir, yargılamaz, olaya başka türlü bakmanı da sağlar. istersen bin yıl görüşme, kimseye anlatmaz... doğası öyle, ne yapsa karakterli, ne yapsa seviyeli.

hava bulanık gri, ama ılıktı, akşamüstü yağmur yağdı. açık radyo'da cohen çaldı. mutfakta oturduk, bolca çay ve sonra türk kahvesi içtik. peynirli börek güzel olmuş, browni ve kısır da. sever diye bol domatesli bamya yapacaktım, ama yetiştiremedim. geldiğinde tezgahtaki bulaşıkları yıkıyordum. bazı insanlarla çok rahat ediyorum. ben henüz bulaşık yıkarken, uzun bir sohbete dalmıştık bile. yabancılara pek yüz vermeyen tina, aslı'nın kucağına çıktı. tina bu aralar azmış durumda ve küçük oyuncak faresini yavrusu sanıyor, ağzında ordan oraya taşıyor, onu güvenli bir yere saklıyor, filan. yavrusunu getirip, mutfağın ortasına bıraktı, bağırarak aslı'nın dikkatini çekip yavrusunu gösterdi:) ne yapsın aslı da, "aa çok güzel bebeğin, sana pek benzemiyor gerçi, ama çok güzel yine de," filan diye biraz stres yapsa da bu garip tanışma faslını da başarıyla atlattı.:) ona tarot falı baktım. çok şükür iyi çıktı. çok güzel olacak her şey.

aslı, sonraki geldiğinde yoga kitabını da getirecek, bana yoga öğretecek. boş odaya bir halı sereceğiz, orada yoga yapacağız:)

dilediğin her an gel aslı. hep gel. hatta anahtar yaptırayım sana, benim evde olmamam olası değildir ama, olur ya, anahtarınla gir eve.