Salı, Mayıs 18

sahibi kadar deli kediler ve de mizansen kurabiyeler



Ben ayakta, Tina kaloriferin üstünde. Onun tüylerini fırçalıyor; bir yandan da ikimiz de dışarıyı, dünyayı seyrediyorduk. Tina dalgınca dedi ki; “bana kalırsa, hepi topu, karanlık bir hücrede unutulmuş bir adamın kurgusu bu dünya. Öylesine istekli ki dünyayı hissetmek konusunda, gerçeğe çok yakın, neredeyse birebir aynısını kurgulayabiliyor zihninde. Bence dünyanın ipleri onun elinde. O isterse bir felaketler zinciri başlatabilir zihnindeki dünyada. Bunun tamı tamına yansımasını bizim şu pencereden gördüğümüz dünyada izleyebiliriz. Çok şükür ki onun hayal dünyası felaketler konusunda çok atak değil ve biz onun zihni ne zaman bu felaketleri kabullenmeye hazırsa o zaman yaşıyoruz bu felaketleri.”  


Bu denli hoşsohbet bir kedi olduğu için hemen kaloriferin önündeki iskemleye oturup, Tina ile eşit düzeyde ve yüzüne bakarak konuşmak istedim ona duyduğum derin saygıdan ve “bence,” dedim, “bir komplocular çetesiyle karşı karşıyayız, Tina. Bu komplocular çetesi bizi bu dünyanın gerçekliğine ikna etmeye çalışıyor. Şu pencereden gördüğümüz her şey bizi, senle beni aldatmak için bir mizansen. En azından şu havaya bak, alabildiğine  parlayan güneş ve çılgınca esen rüzgara… Komplocuların iklim düğmesi sıkışmış olmalı. Şu sofra örtüsünü silkeleyen kadın da bu düzenbazlığın parçası… şu çatıda sıra sıra dizilip guruldayan kumrular neyin peşinde acaba?… işte işte, şu arka planda olan sahne artıklarını gizlemek için dizildiği apaçık olan binalara bak… gazete almayı akıl edeceğimizi düşünememişler ve nasıl alelacele tuhaf haberleri yığıvermişler, gördün mü?”


Tina neden sonra kaloriferin üstünden zıplayıp, mutfağa doğru yöneldiğinde peşinden gittim. O mama kabının önünde beklerken, dolaptan ciğerini çıkarıp tabağına koydum. “ama,”dedim, “anladığımızı çaktırmayacağız, mizansene uygun davranacağız, kurabiye yapacağız.”


hem zeytinyağlı, hem ağızda dağılıyor hem de uzuuun bir süre saklanabiliyor bu kurabiyeler. tarif için zeytinağacı'na teşekkür ederiz.

Hiç yorum yok: