Cumartesi, Ekim 16

içdöküş

"hakikat için geçerli olan mutluluk için de geçerlidir: kişi ona sahip olmaz, onun içinde olur. aslında sarmalanmış olma duygusundan başka bir şey değildir mutluluk: annenin içindeki o ilk sığınağın sonraya kalmış imgesi. ama işte bu yüzden, mutlu kişi hiç bir zaman mutluluğunun farkında olamaz. mutluluğu görebilmek için dışına çıkması, demek yeni doğmuş gibi olması gerekir. mutluyum diyen yalan söylüyor ve mutluluğa başvurmakla ona karşı suç işliyordur."

-adorno, minima moralia'dan. s.115-

sözcüklerin sahiciliğine laf söylenebilir, dil tehlikelidir vs denebilir. öyle olsun. ama başka yolu yok. tüm süslerinden koparıp "edebiyat" yapmamaya uğraştığında da üstünde sözcüklerin yüzdüğü o gündelik yaşam denizi bomboş, gereksiz uzunlukta bir şeye dönüşüyor. böyle hissettiğim zamanlarda sanki nedamet getirerek şiir okuyorum. bir tür sözcüklere ibadet. başka yolu yok. ben bilmiyorum.

iyiyim, iyiyim de bir şey var. yalnızlık, özlem ve işte belki yağmurlar. perdeleri sonuna kadar çekip, ışığı yakıp, okuyorum bazen. sözcüklerin içine atıldığı tıka basa bir kumbaraymışım gibi hissediyorum ve hayret ki kendi sözcüklerimi bulamıyorum bazen. nasıl derler, aniden faka bastırıp kendimi "nasılsın?" diye soruyorum. "sahiden nasılsın?" "katıksız mutlu ya da berbat... emin değilim,"

hmmm... sözcükler işe yaramıyor. ama başka yolu yok.


pj harvey.................................

4 yorum:

ali akay dedi ki...

'kelimeler bazı anlamlara gelmiyor albayım'

endiseliperi dedi ki...

sevgili ali akay,
istediğin anlama gelebilecek kelimeleri, ifade tarzını bulabilmek için bazen öyle zorluyoruz ki, sadece yazarken değil, konuşurken de... istiyoruz ki kelimeler öyle ikizanlamlı olmasın falan, tamam mı. karşındaki demek istediğini tam istediğin gibi anlasın. diyelim deli gibi okumandan bir fayda umulacaksa biri de bu olsun, ama uğraş didin, kelimeler bazı anlamlara gelmiyor. dünyanın en büyük trajedisi bu değilse ne olayım. bazen de biri sen çırpınırken, bir şey diyor, bir kelimecik, tam da istediğin gibi, tam da anlatmak istediğin gibi anlaşıldığının göstergesi, ne mutluluk... nasıl şükran dolu oluyorsun ona. derdin anlaşılmak, tamam mı. yani şu rezil, şu karmaşık, şu boktan dünyada olmanın nedeni varmış ve biri işte bu anlamı anlıyormuş gibi bir duygu.

yazdım. sildim. bu kadar. sevgiler.

ali akay dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
esma dedi ki...

mutluluğun sonraya kalmş bir imge olduğunu hissediyordum hep...