Pazar, Ekim 3

tina kedisi


 




farkındayız; blog alemi kediseverler, kedisini anlatmaktan kendini alamayanlar ve çok havalı kedisevmezler ya da bunun bahsini etmekten titizlikle imtina edenler olarak radikal biçimde ayrılmış durumda. bizler, bağlı olduğumuz cephede onurlu ve haklı mücadelemizi sürdürmeye kararlıyız!

ve işte tina... balkonda dışarı seyrederken, evin içinde beni arayan sesini duyuyorum parke üstünde patileriyle çıtırtılı yürüyüşünden ve beni bulunca doğrudan gelip, başka yer yokmuş gibi  patileriyle ayağımın üstüne basıp, o da baktığım yere bakıyor. teras duvarında kuş varsa, bakışıyoruz. o sevmiyor kuşları, ben de, aldırma, boşver, hem çok güzeller, diyorum. korkaklığını, tenezzül buyurmazlığıyla gizleyip içeri dönüyor.

bugün fazla oyunbaz tina hanım. bilgisayarda gazete okuyan ben, onunla ilgilenmeyince, cibinliğin içine girip, hırçın ve davetkar, seslendi. yaptığının yanlış olduğunu elbette biliyor, ama umrunda mı? hiç değil. bu cibinlik zımbırtısının mantığını da anlamış değil zaten. sineklerden korunmaktan daha çok kendimizi prenses gibi hissetmek için, diyorum, dudak büküyor. o ne anlar zaten. eğer böyle yaramazlık yapmaya devam ederse, blog aleminin diğer tarafına, müthiş cool cephesine geçmek için bir saniye bile beklemeyeceğimden haberi yok.

8 yorum:

serpil dedi ki...

Peri, ne zaman Tina'nın resmine baksam gülmek geliyor içimden, benim kedinin suratı da öyle çok komik. Eskiden daha çok resmi oluyordu Tina'nın, yine olsun.
Sevgilerimi yolluyorum.

endiseliperi dedi ki...

merhaba serpil! nasılsın? ne uzun zaman oldu seninle görüşmeyeli.

tina büyümüyor, serpil. hiç bir oyun ihtimalini kaçırmayan, pür enerjik, pür huzursuz ya da pür neşeli, her duygusu aşırı bir kedi. birbirimize biraz benziyoruz. gözlerine bak, ne düşündüğünü anında anla.

ben de gülüyorum ona bakınca. ama o gülünmesinden çok kendine müthiş saygı duyulmasından yana. ona güldüğünü anlarsa, tırmalıyor bile, içerleyip. geçen gün, mama istedi, verdim, gelmiyor. "pisipisi," dedim ilk kez. sen de biliyorsun, kedine asla pisipisi filan demezsin, onun bir adı var, nedir öyle "hey, sıska, buraya gel," der gibi pisipisi demek. ben öyle diyince o kocaman gözlerini hayretle açıp bana baktı, ne diyorsun sen, der gibi. sonra geldi ama. bu pisipisi sözcüğüne uyarılmaları ne tuhaf kedilerin.

çekerim tabii tina'nın fotoğrafını, unutuyorum.

benden de sevgiler.

Ruhi dedi ki...

Selam Peri,

Tüller Tina'ya yakışmış, sevmiş besbelli, cibinliği alırken böyle tüllerle yakın mesai yapacağı aklınıza gelir miydi ?

Sevgiler...

erhan b. dedi ki...

peri, bu gün bir arkadaşımla bi kafede otururken yanımızdaki masaya çıkıp bizi izleyen (sanırım bizi izleyen) bir kedi gördük.

hemen ben de mi kedili hayata geçsem diye düşündüm.

birinin bana sahip çıkması iyi olur sanırım.

Yazmak iyidir... dedi ki...

Ahhh birileri kedilerinin bir haftalık toplam yaramazlıklarını yazsa keşke. Bizimkinin anormal bir kedi olmadığını düşünmek istiyorum. Günde 3 posta ısırılmak bizim normalimiz oldu. Hep bir kedim olsun istemiştim ama sevemiyorum bile çünkü kuralları hep o koyuyor.Elletmeyen Miçonun annesi

endiseliperi dedi ki...

nessuno selam,
tülleri asarken aklıma geldi evet, ama kedisi olanlar bilir, kedinizden sakınmaya başladığınız anda kedili hayat cehenneme döner. onu öyle kabul edeceksiniz, eve zarar verir, verecek. hakkı da var, o da bu evin bir üyesi herkes kadar. hem ev dediğiniz yaşamak içindir, yaşam izlerini de sevmek gerekir.

sevgiler

endiseliperi dedi ki...

elbette erhan bey! derhal!
kedisiz bir evi tuhafsıyorum biraz. üstelik bol kitaplı bir evin kedisiz olması bana anlaşılır gelmiyor, temel bir eksiklik varmış gibi.

hem sanki size de çok yakışır kedi. kış da geliyor! birbirinize sahip çıkarsınız, sabah evde kimse yoksa konuşacak biri olur böylece, sesinizi özlemezsiniz.

lütfen alın, fotoğrafını çekin ve yayınlayın. kedili cephemiz güç kazansın:)

sevgiler.

*sokak kedisi alın. buna niyet ederseniz sokakta bir kedi senaryoya dahil olacaktır zaten. hep öyle olur.

endiseliperi dedi ki...

sanırım normal bir kedi, miço. ya da tina kadar anormal. tina ile ilk ilişkimiz beni tırmalamasıyla başladı, hala da tırmalar. elim çizik içinde kaldı. şimdi, güçlü iz yok edici kremler kullanıp, tina ile öyle bir ilişkide bulunmamaya dikkat ediyorum. izler geçmek üzere. arçil diyor ki, yani seni sevdiğinden yapıyor, tina nın sevgisini gösterme biçim bu. bazı insanlar gibi, onlar da inciterek severler.

yazmak iyidir, kural koymayan kedi mi olur! tabii ki o koyacak ve biz de uyacağız. işin en güzel yanı o:) tina şimdi yanı başımda sinirle bekliyor, hadi yatalım artık, diyor:)

iyi geceler.