Cumartesi, Ocak 22

"cüretkarlığımı bağışlayın



















schnitzler'in atlı karınca adlı oyununda, yumuşak ve şefkatli hareketlerle yanaşmaya çalıştığı cilveli yosmadan şu cevabı alır şair: 'hadi oradan! oturup biraz piyano çalsana sen!' yapılan teklifi pekala anlıyor, ama aşırı bir direnç de göstermiyordur. toplumsal ya da psikolojik ketlenmelerden daha derindedir tepkisinin kaynağı. çok eski bir soğukluğu açığa vurur: dişi hayvanın ona acıdan başka bir şey vermeyen çiftleşme ediminden duyduğu korku.

görece geç bir kazanımdır haz, bilinçten pek eski değildir. hayvanların öyle efsunlaşmış gibi karşı konulmaz hareketlerle çiftleşmesini izleyen kişi, 'mutluluk solucanındır' sözünün idealist bir yalan olduğunu hemen anlar; en azından dişiler için böyledir bu, esir gibi maruz kalırlar aşka, bir şiddet eyleminin nesnesidirler. bunun silik de olsa bir anısı, kadınların, en çok da küçük burjuva kadınların bilincinde, geç endüstriyel çağa kadar sürüp gelmiştir. uygarlaşma sürecinde fiziksel acı ve korkunun dolaysız biçimi aşılmış olsa da eski yaralanmanın anısı silinemiyordur. toplum, kadının teslimiyetini bir kurban ayini olmaktan çıkarıp özgürleştirirken bir yandan da her defasında yine aynı deneyime mahkum eder onu.

eğer tümüyle duyarsız değilse hiçbir erkek, öksesine düşürmeye çalıştığı çaresiz kızın direncindeki o belli belirsiz haklılık anını görmezden gelemez: ataerkil toplumun kadına bıraktığı tek imtiyaz: reddetmenin anlık zaferini yaşadıktan sonra, ikna olup faturayı ödemekten başka çaresi yoktur. kadın, verici olarak, başından beri 'aldatılan' durumunda olduğunu biliyordur. ama kendini vermekten kaçındığında daha da kötü duruma düşecektir. wedekend'in bir oyununda, genelev sahibesinin yeni kızlardan birine verdiği öğüt de bunu anlatır: 'bu dünyada mutlu olmanın tek yolu vardır: başkalarını olabildiğince mutlu kılmaya çalışmak.' mutluluk deneyiminin koşulu, kişinin kendini sınırsızca savurmaya hazır olmasıdır ki, buna da ne kadının arkaik korkusu, ne de erkeğin kibri ve küstahlığı izin verir. mutluluğun yalnız nesnel imkanı değil, öznel hazırlığı da ancak özgürlük içinde elde edilebilir."

minima moralia, adorno, s.93

Hiç yorum yok: