Pazartesi, Mart 7

atansiyon!


üç yaşını biraz geçmiş arçil'le doktorun bekleme salonunda yanyana oturmuş, sessiz, bekliyorduk. yabancı bir anne ve çocuğu da vardı. çocuk sarsak adımlarla devetabanına doğru gidiyor, annesinin ince uzun işaret parmağı, yumruk yaptığı avuçlarından aniden fırlayıp göğe yükseliyor ve senkronize olarak da "atansiyon!" diyordu. çocuk devetabanından vazgeçip, bu sefer akvaryuma yöneliyor, arçil'le ben başımızı çevirip, anneye bakıyorduk. anne bekletmeden gösteriyi devam ettiriyor, parmak yine ani bir ereksiyonla göğü gösteriyor ve biz kıpkırmızı dudaklarından "atansiyon!" çığlığını işitiyorduk. biz başımızı çocuğa çeviriyor... bu bir kaç kez devam etti. anne bu eylem dışında iskemleden kıpırdamıyor, ne çocuğun dikkatini dağıtacak bir oyuncak çıkarıyordu çantasından ne de onu kucağına alıyordu.

arçil'le biz eve döndük ve neden sonra arçil bir yaramazlık yaptı. işaret parmağımı gösterip, "atansiyon!" dedim. arçil gülümsedi, ben gülümsedim, sonra kahkaha krizine girip yerlerde yuvarlandık.

yukarıdaki resmi görünce gülümseyerek hatırladım.

2 yorum:

justine dedi ki...

Çok tatlısınız siz ikiniz, güldüm:)

Bir üstteki yazıda da gözlerim dolmuştu. Bu, Arçil'le senin tatlı olman gerçeğini değiştirmiyor ama benim dengesizliğimi kanıtlıyor sanırım, atansiyon!

Sarıldım çok.

endiseliperi dedi ki...

sen de çok tatlısın, justine.
gözlerin niye doldu biliyorum. canım. dengesiz değilsin. öpüyorum.