Biraz büyüyünce beni alıp bir yatılı bölge okuluna götürdüler. Okula girer girmez, Allah’ın bile bildiği Kürtçeden pişman olduğunu düşünmeye başladım. Üç aylık bir dilsizlik döneminden sonra yepyeni bir dilim oldu. Meğerse Allah Kürtçeden başka diller de biliyordu ve bildiği o dillerden biri olan Türkçeyi bana bütün şefkatiyle neden kendisi öğretmedi diye çocuk aklımla isyan ettim önce ona.
Mecburi, bir savcılık iddianamesine verilen karşı savunmadan Kürtçe alfabeyi öğrendim ben de daha ilkokuldayken. Ortaokula başladığımda iki dili okuyup yazabiliyordum. Sonrasında da hep yasaklanmış dilime, inkâr edilmiş kimliğime yanarak büyüdüm. Bu durumun böyle devam etmemesi için, ‘bölücü’, ‘Kürtçü’, ‘hain’ sıfatlarına katlanarak, bugüne kadar tutunmaya çalıştım hayata!"
bir dil niye kanar, muhsin kızılkaya
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder