Cumartesi, Mart 19

"yalan söylüyor, hakim bey!" peri'nin bu çığlığı, mahkemenin neşeli sağ tarafındakiler arasında öyle bir gülüşmeye yol açtı ki, peri de güldü kendini tutamayarak. ellerini dizlerine dayamışlar, sanki inatçı bir öksürük nöbetine yakalanmış gibi sarsıla sarsıla gülüyorlardı.*



kafka'nın eserinde, bir "psikolojik tip" olarak kadın, otto weininger'in anti-feminist ideolojisiyle bütünüyle uyumludur: kadın doğru dürüst bir benliği olmayan bir varlıktır, etik bir tavır takınmaktan acizdir (etik gerekçelerle davranıyormuş gibi göründüğü zamanlarda bile, eylemlerinden alacağı keyfi hesaplıyordur); doğruluk boyutuna hiçbir zaman ulaşamayan bir varlıktır (söyledikleri düz anlamda doğru olsa bile, öznel konumu sonucunda yalan söyler). böyle bir varlık için, bir erkeği baştan çıkarmak amacıyla duygulanıyormuş gibi yaptığını söylemek yetmez, çünkü sorun bu taklit maskesinin ardında hiçbir şey... kadının tözünü oluşturan belli bir tamahkar, kirli bir keyiften başka hiçbir şey olmamasıdır.

yamuk bakmak, slavoj zizek, s.199

* dava, kafka, can yayınları, s. 55'ten mülhem.

3 yorum:

justine dedi ki...

Natalie Wood, ne hoş.
Franz Kafka, ne akıllı.
Slavoj Zizek, ne geveze.

Sizce de öyle değil mi, Peri?

(İşbu metin kadınlıktan soyutlanarak yazılmıştır. Düz de bakılsa yamuk da bakılsa böyle bu.)

endiseliperi dedi ki...

evet
evet
yahu justine, şu sosyal paylaşım sitelerinin en budalamsı olanlarında bile zizek'le dalga geçmek pek popüler. yani herkes çok zizek okumuş, çok anlamış ve nihayetinde ona el ense yapacak durumuna gelmiş gibi. n'oluyor anlamıyorum. zizek geveze mi, burda gevezelik mi yapmış, anlamsızca üfürmüş mü? ilk kez bir filozofa yakınlık duyulup, hakkında mahallenin delisi gibi olsa da konuşulması belki iyi bir şeydir. ama bu iyilik yine onunla alakalı. belki de herkesin bildiğini ben bilmiyorumdur. zizek adı geçince herkesin anlamış göründüğü mizahı belki ben anlamıyorumdur.

sayende içimde olanı demiş oldum.

öpüyorum çok. sevgiler.

justine dedi ki...

Geveze olmak kötü bir şey mi peki? Sanmıyorum, bazen sıkabilir o kadar, hele bir de aksan varsa.

Zizek, iki belgeseliyle kafamı "şey etti" benim. (Kusura bakmasın, sen de bakma canım.) Onun için böyle dedim, yoksa bir filozofu anlama derdinde değilim, kendimi anlayamıyorum daha ben.

Elif Şafak'ı sevmemek pek moda, Zizek'le dalga geçmek çok popüler,
iyi de bu insanları benden başka kim okuyor ediyor da bu kadar el üstündeler? Bütün bunların tek nedeni dalga geçmek, cool görünmek filansa valla bravo diyorum. Ben kılımı kıpırdatmazdım sadece bu çaba için.

Ben de öptüm, sevgiler.