Perşembe, Nisan 21

5 yorum:

Ayça Yaşıt dedi ki...

Sevgili Peri,

Bolu'da civcivli bir köyde, içinde kimse yaşamıyormuş gibi duran harabe bir evin merdivenlerine oturmuştum. Bu şarkıyı söylemeye başladım. İçeriden irikıyım bir bayan çıktı, ben evde kimse yok sanıyordum. Beni merdivenden kışkışlarken "Seyir defterini senden başkası yazamaz, kaytarma!" dedi gülerek.

Ağaca çıkamadığı için, bahçesindeki erikleri toplayıp tişörtüne doldurdum. Biraz tuz getirdi, birkaç erikle birlikte avucuma koydu, "Hade!" diye kovaladı beni. :)

Sevgiyle.

endiseliperi dedi ki...

heyyy:)
çok güzel... ben atze, hmmm... şekerim, bugün evimin mutfağında, o sert iskemlede oturarak dinledim bu şarkıyı. pencereden baktığım pişkin pişkin gülen güneş vs umrumda değildi. barışmak için yüzüme vurdu biraz filan, tepem attı.sana diyeyim, umrumda değil hakkaten, gelmesin bu yıl yaz, bahar geçmiş olsun zaten. bir anda gelip bas bas bağıracak güneş. istemiyorum ya. tamam! umrumda değil, ilgilenmiyorum güneşle. salakça bir şey, tamam mı. üzgündüm ve azıcık destek için biraz güneş iyi olurdu. ben bir şey istemem, azıcık güneş iyi olurdu gerçekten. dayanabilirdim. küçücük bir jest. azıcık. doğumgünümde bile yapmadığını bırakmadı. şimdi ayazın ortasında dalga geçer gibi parlıyor. alkışlıyorum, aferin, ama git ya, istemiyorum artık, geçmiş olsun, uzak dur. efendice katlandım di mi, bu buz gibi evde sana, yani doğan bu diye. böyle bazı insanlar olur haklıdırlar ama der dururlar hakkaniyetlerini, nasıl desem, haklılıklarıyla bayarlar artık, tamam mı. karaktersiz ama haklıdırlar. dır dır dır bahaneler şunlar bunlar, ama ben ne yapayımlar, gıcık gıcık, bilgiçce küresel ısınma, bok püsür, kes dersin içinden, tamam ya, çek git, haklıısn ama kısa kes demek istersin. tamam, anlıyorum seni, ama bu koşullarda anlaşmak istemiyorum seninle. anlaşman benimle değil, git kime dır dır edeceksen et, derdini anlat, ama benden uzak dur. seni istemiyorum! burdan da diyorum, doğacak güneşle aramda en ufak bir ittifak yok. başka şubemiz yok bizim, buz satıyoruz, okey!?

yemişim güneşi ya, sibirya'ya göçmezsem namerdim. töbe töbe. uzak dursun benden. o kadar.

Ayça Yaşıt dedi ki...

:))) Estiniz gürlediniz Peri hanım, sessizce otursaydınız işte o vakit "eyvah" diyecektim, "gördün mü seni koca yanan top, kaybettin Peri'yi".

Haklısınız ama el birliğiyle o kadar hokus pokus yaptık. Bu kadar naz aşık usandırır. Anlamalıydı. Şaka olsa, diyeceğim onunda bir usulü var. Şimdi birde usul usul bakmış "çok kızdın mı" diyor, öyle zıplayarak gelemiyor, süklüm püklüm.

Biliyorsunuz Peri'ciğim, hiç gözüm tutmamıştı zibidiyi. (:p) Ellerinde kıvılcımlar kapına dayanmazsa cayır cayır, bende koca memeli Kamuran'ın kuzeni değilim. Amaaaan elini sallasan samanyolu.

Komşunun saçları jöleli, eline internetli telefon yapışmış oğlu da diyor ki "Güneş hareket etmez ki, dünya güneşe yaklaşır. Dünyamız kutuplardan basık, ekvatordan şişiktir.". Hıh, ukala velet n'olcek, ne bilir o?

neo dedi ki...

al benden de o kadar! dün akşamüstü gümüşsuyu'ndan inerken, güneş tatlı tatlı ısırıyordu, bi ara döndüm baktım, "hıh" dedim, "hiç şımarma, şirin gözükmeye de çalışma! bulutla, yağmurla hele de rüzgarla yaşamayı seviyoruz artık, alıştık, kendini kolayca affettirebileceğini de sanma!"

ne güzel şarkıdır bu, hatırlattığın için teşekkürler.

sevgiler çok.

çello çalan kedi dedi ki...

şimdi tüm bu yazışmaların üzerine koca memeli kamuran çok ilgimi çekti diyeceğim olmayacak, açıktan sormayayım bari, baştan başlayalım.

Peri! güneşle arandaki bu diyolog saman alevi kıvamında bir kızgınlık gibi, esip gürleyen ama sonra yatışan ve uslu ama muzip bakan bir peri. Ben senin evrenle olan uyumsuzluğuna da tanıklık etmek isterim ve bilirim ki bu sayede Atze'nin anılar yumağından civcivli köyün kokusunu ve koca memeli kamuran'ı öğrenebilirim. evet Atze günün birinde belki bize biraz olsun Kamuran'ı hayallerimizde canlandırmamız için fırsat verirsin, ha "yazdım çello okumadın mı?" dersen o da benim ayıbım olur, derhal soluğu sayfanda alabilirim.

sevgiler