sağa sola mumları yaktım:
tiramisu yapıp dolaba kaldırdım. dinleniyor. lazanya borcamda hazır bekliyor. bir kadeh şarap koydum. arçil'in öğretmenleri ile yılbaşı konuşmasını yaptım (bu yıl en çok onlara yakınım:) kurabiyeyi tepsiye dizince ve mısır ekmeğini tepsiye yayınca fırını açacağım. sırayla pişireceğim. sonra salata ve biftek. arçil odada oyun oynuyor. tina uyuyor; odaya girip onunla konuşunca kendini haliya atıp, karnını açıyor:) hmmm... şimdilik bu haldeyiz. nerdeyse mükemmel.
26 yorum:
Gönlünce bir yıl olmasını diliyorum sevgili Peri. Yazılarından yayılan huzur hep seninle olsun...
sağolun, canım leylak dalı. ne güzle sesinizi duymak. şimdi şu dağınık mutfakta şunla bunla uğraşırken düşünüyordum; kadın ve anne olmak böyle bir şey; her durumda tencere kaynasın, her durumda hayatı olağan haliyle sürdürmek için elinden geleni yap. ve işte sen de gereken şekil neyse önce onu oluşturup sonra o şeklin içine giriyorsun. hayat devam ediyor. çok şükür. size de hep hayran kaldığım o gücünüz kuvvetinizin hep yerinde olduğu, o yaşama sevincinizi hiçbir şeyin kırmadığı, sağlıklı ve neşe dolu bir yıl dilerim.
kocaman ve içtenlikle sevgiler.
rolling stones u tercih ederim:p
mutlu yıllar:)
ay, deli olacağım, nerde bu salatalık soyacağı!? yahu bakmadığım yer kalmadı, nereye gider. salata yapacağım da havucu onunla kazımam lazım. bıçakla sevmiyorum. neyse.
tolga'cığım, görürsen bizim salatalık soyacağını... mutlu yıllar sana da. gece daha bitmedi, iyi aklıma getirdin, dinleyeyim şimdi.
atze'nin yeni yılını kutladın mı? var ya, atze öyle iyi, tatlı bir insan ki, sana diyeyim, büyük günaha girdin onu üzmekle. git çabuk kutla, yeni yıla bu günahla girme. benden söylemesi artık.
bu arada salatalık soyacağı patates kabuklarının olduğu poşetten çıktı. şaşkındı şapşal. bir çizgi film kurgusundaymış gibi maceralara yelken açacağını sanıyordu galiba. yakaladım:) rolling stones eşliğinde sofrayı kurdum, bulaşıkları yıkadım, yeri viledaladım. şimdi yemeğe oturuyoruz. artan yemekler için ve bulaşıklar için buzdolabını ve bulaşık makinasını da ayarladım. çayı demledim. şahane. hadi afiyet olsun.
salatalık soyacağıyla tirpişonu,
arçil'le nar poşetlerinin içine saklamıştık,siz evde yokken:)
ben de rolling stones dan sonra şimdi beatles'in christmas ını dinliyorum. kafam acaip iyi peri.
arçille şerefinize şampanyamı patlatacağım 1 dk sonra. şerefe:)
sevgiyle.
aa ben de nar yedim şimdi. bereket filan mı, bir anlamı vardı galiba. ben çay içip, kurabiye yiyorum valla. dikkat edin kendinize. arçil'e okudum yorumu, hiç sevmem böyle taşkınlıkları, dedi:) valla. bu çocuk ne kadar ciddi, olgun oldu, kime çektiyse;)
hadi, eğlenin ama dikkatli olun. abartmayın.
Mutlu yıllar Perimmm...
Hem de çoook çok mutlu, nice nice yıllar... :)
Seviyorum seni...
mutlu yıllar demet'ciğim
sana da çook.
şimdi sabah artık günaydın. beethoven dinleyerek kocaman bir kahvaltı masası hazırlıyorum:)
öpüyorum seni. ben de seni seviyorum.
huzurlu ve tutku dolu bir yıl diliyorum sana peri...
armağan
huzur ve tutku, ikisi pek bir arada olmaz ama, çok teşekkür ederim:) sen armağan'cığım, avukat olan, hani olimpos'ta karşılaştığımız armağan mısın acaba? öyleyse sesini duyduğuma çok sevindim. değilse de sevindim:) bend e sana aynı dilekte bulunayım ama inan bana ikisi bir arada olmaz. sen, dilediğin birini seç arasından:)
sevgiler.
çok güzel bir yıl diliyorum sana
sevgiler
senin de yeni yılın çok güzel geçer umarım, yonca. ikimiz de bugün tiramisu yiyoruz:) irish cream kahve ile yapmadım ama yine de fena olmamış, arçil çok sevdi.
sevgiler.
tamam tolga, haber verdiğin için teşekkür ederim.
İyi seneler endişeliperi. Sağlıklı ve iyi günler diliyorum...
ooo aze'ciğim, sana da mutlu yıllar!
sevgiler çok.
evet, benim...Niye bir arada olmasın Peri'ciğim...Seni okudukça ben ikisi de hissediyorum...Tutku ile bir işi yapmak, uğraşmak, okumak vb sonra da huzurlu olmak mümkün değil mi? illa da olmaz diyorsan, bu sene tercihim tutkudan yana:)
sevgiler..
armağan'cığım, nasılsın görüşmeyeli? seni gördüğüme çok sevindim inan.
bana olmazmış gibi gelir. ben armağan, zıtlıklardan müteşekkil biriyim. tutkuya da çok çabuk düşüyorum, huzura da aynı rahatlıkla gömülüyorum. ama eş zamanlı olmuyor sanırım bunlar;) tutku duyduğun bir kitapsa elindeki ateş gibi yakmaz mı elini o? onu herkesle paylaşmak istersin, ama yine istersin ki gönlünü tam anlamıyla bir tek sana açsın:) çok sevdiğim bir sayfasını koparıp yemek bile isterim kitabın. amanın!:) valla öyle. bir şeye, bir insana yakıcı bir tutku beslerken, bunu bastırıp, sabırla, sükunetle, kimseye sezdirmeden bunu kendi kendine yaşayan insanlar vardır, çok hayran kalırım bu güce. demek tutku istiyorsun 2012'den? umarım yatıştığında sana huzur bırakan derin bir tutku duyacağın şeyler olur bu yıl. ben sanırım huzura dönük bir haldeyim. hayatımda olan figürler hiç eksilmesin, öylece dursun, ama huzuru bozmayacağım, sürdüreceğim, belki artıracağım bir değişiklik olabilir. evet. aslında sahip olduklarım için şükrediyorum ve sanırım huzurluyum şimdi çok.
öpüyorum seni çok. bir gün buluşalım kadıköy'de, olur mu?
sevgiler.
Ne çok isterim seninle buluşmayı:) evet evet bir haftasonu buluşalım...bu yıl duyduğum en güzel dilek bence, yatıştığında bana huzur bırakan derin bir tutku duymak, umarım olur:)
bu arada, bu gece güzel rüyalar görürüz umarım...dün gece hiç rüya görmedim...bu sene bana ne getirecek diyip öyle yatacağım, bakalım:))
sevgiler
olur, buluşuruz mutlaka. ben de çok isterim. eh elbette tutku hayatın her zerresini farketmeni sağlayan süper bir şeydir. ancak arsenik gibi, azı güç verir, fazlası öldürür, onu diyeyim:)
armağan, yılbaşınd agörülen rüya önemli mi? ben çok tuhaf bir rüya gördüm. çok ama çok kalabalık. londra'dayım. bir okulda okuyorum orda. öyle kalabalık ki, inanamazsın. liste okunuyor ve grup grup sınıflara giriliyor sanırım. ama ben yine dalgınım. gruptan çıkıyorum sanki. ama çok da endişeliyim sınıfı bulamayacağım diye. hem orada ne işim var, nasıl gelmişim, ne okuyacağım yine hiç bilgim yok ve genel olarak rüyalarımda hep böyle olur. sanki hafızamı kaybetmişim gibi bulunduğum yeri, insanları hiç tanıyamam ve hep kaybolurum. ve bu nedenle yoğun bir suçluluk duygusu hissederim. gruptan çıkmak istiyorum, çünkü kalabalık ve bu çok sıkıcı. çok daha önceleri gördüğüm bir rüyada yine londra'da kanal yanında bir evde bir aile ile birlikteydim. ağaç altında kanepe vs çok hoş bir evdi. onları o rüyamda tanımıyordum ama tanışmıştım. bir yurtdışı seyahatinden söz ediyorlardı. sanırım isveç'e gideceklerdi. ya da hatırladığım mavi bir sözcük, o halde norveç'e gideceklerdi. bu rüyamda o rüyamdaki evi hatırlayıp oraya gitmeyi istiyorum. acaba gittiler mi? isimlerini hatırlamaya çalışıyorum, ama hiç hatırlayamıyorum. evi de hatırlamıyorum zaten. üstelik beni unutmuşlardır belki de bulsam bile onlara kendimi nasıl hatırlatırım. işte böyle bir rüya. aa biri vardı grubumda, ama şimdi hatırlamıyorum. çok seviyorum onu. bunu hatırlıyorum. neyse ki o var diyorum. acaba ne demek, yeni yıla ilişkin ne diyor acaba bu rüya?:)
sevgiler.
Bulunduğunuz ortamda yabancılık çekiyorsunuz, yanlızlık hissediyorsunuz.
Doc Dr Nusret Kaya nın Rüya analizleri diye bir kitabı var. Çok okuyan biri olarak okumuş olabileceğinizi düşünüyorum. Bir ihtimal okumadıysanız tavsiye ederim.
Aslında Nusret Kaya yı anlamak için ilk kitabından başlamak gerekiyor. Çok akıcı ve bilgilendirici kitaplar. Kitap bittiği için üzülenlerdenim.
Yeni yılınız sevdiklerinizle güzelliklerle, sağlık ve mutlulukla geçsin.
eh ama sevginin ruhu, doğduğumdan beri rüyalarım böyle. ben ne zaman hayata yabancılık çekmekten kurtulacağım. insan hep mi yabancı olur, ölüp gitme vakti geldi hala böyle.
ben severim rüya analiz kitaplarını. ilk kez sizden duyuyorum, aklımda olsun.
ben de yeni yılınızı çok kutluyorum. öneri için teşekkürler. sevgiler.
Ben bu rüyayı, senle bi Londra ziyareti yapmak gerektiği şeklinde yorumladım...Gönüllü rehberin olurum...Orda hep turistmişim gibi yaşadığımdan, sokaklarını İstanbul'dan daha iyi bilirim hem:))Gitmeden önce de bolca Londra'da geçen romanlar okuruz, ne dersin:))
armağan
süper olur, armağan! ben ingiltere'de geçen dizileri izliyorum. tüm ingiliz tarihini kapsıyor nerdeyse. ackroyd'dan da bol bol bilgim var, sen de rehberlik yaparsan, avucumuzun içi gibi biliriz londra'yı:)
sevgiler.
Yorum Gönder