endiseliperi

Günlük: Atakan'ın doğumgünü

ÇOK YAŞA ATAKUŞ!

Evimizin en küçüğü Atakuş'un doğumgününü kutladık dün akşam. (Aslında 5 Ekim günüydü, ama perşembe akşamı kimsede pek enerji olmuyor.) 10 bitti, 11'den gün almaya başladı. Benim, Atakuş'u taa 3 aylıkken kucağıma almışlığım, 4 yaşındayken hayvanat bahçesinde Arçil'le fotoğraflarını çekmişliğim var. Bize gelir giderlerdi. Hangi yemeklerin onu kusturduğunu, azıcık rüzgar görse öksürdüğünü, insanların hareketlerinden büyülenip öylece dalıp gittiğini o zamanlardan biliyorum. Bambaşka ilişkiler içindeydik ve birbirimize ilgimiz kısıtlıydı. Bora ile birlikte olmaya başladığımızda Atakuş 5 yaşındaydı. Hiç yabancılık çekmedik birbirimize.

Şimdiden belli ki, kızlara hoş davranan zarif, romantik erkeklerden olacak. Tipik bir Terazi burcu. Sizi sevmişse, yeterince iyi dinlemeniz durumunda, cümlelerinin başında, sonunda, ortasında kalp işaretlerini görebilirsiniz. Yemeğe oturduğumuzda 5-6 kez "eline sağlık, nefis olmuş"der. Eğer ona bir nedenle sesimi yükseltmişsem daha ne dediğimi anlamadan gözleri dolar ve boncuk gibi gözyaşları dökülür. Siz anında pişman olmuşsunuzdur. Gidip kucaklayıp o anı unutmak, unutturmak istersiniz çabucak.

Dün çok yemek yaptım. Hepsi güzel olmuştu. Yemekler yendikten sonra hazırlanıp Carrefour'a gittik. Bowling oynadık. Çocukların büyümesi bu açıdan iyi. Hep birlikte ortak bir şey yapabiliyoruz. Bowling oynamayı hepimiz seviyoruz. Ne kadar çok lobut devirirsek o kadar çok seviniyor ya da deviremeyince gerçekten utanıyoruz. (Bora bana minicik 2 oyuncak otomobil ile bir minibüs almış. Kitaplığa, diğer oyuncakların yanına koyduk:)

Daha sonra Bomonti Çay Bahçesi'nde, bilardo oynadık. Tıklım tıklım doluydu. Şansımıza masa boştu. Arçil çok güzel bilardo oynayabiliyor. Bilardoyu çok iyi oynayan Bora, Atakuş'a ıstaka tutmayı öğretti. (Bir şey öğretirken biraz sinirli olur Bora, ama Atakan çabucak öğrendi çok şükür:)

Oyun bitince eve döndük. Pijamalarımızı giydik ve en heyecanlı bölüm için salona döndük: Tabii ki mum üfleyip, pasta yeme bölümü. Hem de vişneli, çikolatalı! Yanında tabii ki vişne suyu:)) (Atakuş için varsa yoksa vişne.) Meraktan çatlayıp Atakuş'u ne kadar sıkıştırdıysam da bana ne dilek tuttuğunu söylemedi.

Hediyelerimizi törenle verdik. Ben lacivert bir eşofman takımı almıştım. Bora, sarı renkli nefis bir kol saati almış. (Sıkıcı hediyeler değil, çünkü artık alacak oyuncak kalmadı!) Bora yeni keşfettiği bir müzik sitesinden müzikler çaldı. Çocuklar uyumaya gitti.

Bora, bana yeni bulduğu bir kitap sitesini gösterdi. http://www.classicbookshelf.com Madame Bovary yazdık ve bir kaç dakika içinde kitap önümüze indi. Ayrıca en iyi okuma yapabileceğiniz, sayfa rengini, fontu vs seçebiliyorsunuz. Ben biraz da Bora'nın dün aldığı yemek dergisini karıştırdım. Tatlı ve pilav tarifleri vardı. Çok iyi değildi bence bu ayın yemek seçimleri.

Çocuklar, gırgırı, şamatası, töreni, kalabalığı daha bol doğumgünleri geçirmelerine rağmen, bu sefer çok eğlendiklerini söylediler. En güzel doğumgünü partisiymiş bu parti! Çok sevindik:)

(Tina'yı gördünüz mü? Diğer fotoğraflarda da farkettik ki, Tina bir sineğin peşinde dolaşıp tuhaf pozlar vermiş böyle:))

Mutlu, sağlıklı, başarılı, neşe dolu, upuzun yıllar sana Atakuş!

İyi ki doğdun!