Pazar, Mayıs 13


Hangi günlerde artar sevgimiz?

Yine Fethi Paşa'da, yine aynı masadaydık. Bora'nın annesi, babası, çocuklar, biz anneler gününü kutladık dün:) Uçan kuşların cinsi, eski İstanbul manzaraları, mübadele sırasında Pangaltı'nın içler acısı bir şekilde yağmalanışı, karneyle ekmek alınan günler, komşu Müsvet Hanım Teyze dondurma için sütü kaynatınca bütün sokağın süt kokması, Ada'dan mimoza çalınmasının yasaklanması ...


Bora'nın dediğine göre biraz benziyoruz annesiyle. Eski yıllarda Bora'yla kavga ettiğimde, ağlayarak annesine dert yanardım. O da, "daha iyi bir erkek diye bir şey yok", derdi. "Bora'nın kötü huyları başkasında düzelir, ama onun da başka bir kötü huyu vardır. Yani insanda (özellikle erkekte) iyilik ve kötülüğün miktarı eşit; sadece nitelik olarak farklılıklar oluşturmuştur ki, değmez bunun için de ayrılmaya". Ben ayrılıp gittim yine de. Döndüğümde, hiç gitmemişim gibiydi sesi telefonda. Hiç utandırmadı sağolsun. Beni sevdiğini ima eden güzel sözler söyledi dün yine. Hoş bir gündü.


Bugün annemi aradım. Her Cuma arayacağıma söz vermiştim. Ama, sesimi duyunca ölen kardeşimi hatırlayıp, her seferinde ağladığı için bir daha aramayacağım artık seni, demiştim. Çünkü üzüntüden, öfkeden hasta oluyordum sonrasında. Korktuğum gibi olmadı; bu sefer ağlamadı. İçim rahat etti.


Anneler gününü hiç üstlenemedim. Çocukken para biriktirip anneme hediye alırken de bir yabancılık, sahtelik hissederdim. Sanki kamera önündeymişiz gibi, sanki rol yapıyormuşuz gibi hep birlikte... Ben hep tutuk, kekeme oldum bu günlerde, rolümü hiç ezberleyemedim. Bugün o nedenle sanki başka annelerin günü. Nasıl desem, bizim filmimiz bu değil.

Sabah yatağa gelen Arçil'le başka bir annen, başka bir çocuğun olsun ister miydin, sorularını yönelttik karşılıklı olarak ve olumsuz yanıt vererek birbirimize, anneler gününü kutladık:)

57 yorum:

Adsız dedi ki...

Sevgili Peri,

Boranın annesiyle birbirinize ne kadar çok benziyorsunuz.Çok zarif bir kadın.Sen de öylesin.

Anneler gününü ben de sevmiyorum.Zorlama bir gün.Üstelik benim annem her hediyeyi beğenmezdi de.Ve beğenmediğini belli de ederdi.Aslan burcu.

Hoşçakal.

Uykucu

İstasyon Şefi dedi ki...

anneler gününüzü kutlarım. çocuklarınızla sağlıklı ve mutlu yarınlara kavuşmanızı dilerim.

Adsız dedi ki...

Sevgili Peri Hanım,

Bütün günlerinizi kutlasın insanlar. Anne olduğunuz için, insan olduğunuz için, sevilmeye layık olduğunuz için.

gaykedi dedi ki...

ayy bende benzettim walla, o yaşa gelince Bora zaten eminim babası gibi olacak büyük olasılık :)

dün markette annesine hediye seçmeye çalışan çocuklar görmüştüm nedense bana şımarık ve özenti gelmişlerdi, ve aklıma bizimde o yaşlarda öyle olup olmadığımız düşmüştü, demek ki bunu tek düşünen ben değilmişim pericim :)

miso dedi ki...

Sevgili Peri,

Annelik önemli bir ŞEY diyebiliyorum sadece, tanımlayamıyorum. Bazen, "işte işte, en çok ben hakediyorum," diye haykıran iç sesim, bazen de iç dünyamdaki isyanların, patlamaların hemen sonrasında, "yaa sen de böyle bir annesin işte, yürrrü" diye rezil rüsva ediyor beni. Bora'nın annesinin "daha iyi bir erkek yoktur," tanımına eridim bittim inan. Çözmüş bir kadın sanırım. (Ermiş fazla kaçacaktı)
Bir de annene sarılmak istedim, bu sefer ağlamadığı için kutlamak istedim.

marruu

ssbb dedi ki...

bu fotoğraf daha da güzel olmuş:)

Müzmin Anonim dedi ki...

Her iki hanim zarif ve guzel.

Arkaplandaki manzara da cok hos.

Fotograf da oyle.

Fakat, diger iki kisinin orada --o fotograf karesinde-- mevcut olmasi sart miydi?

:)

cenebaz dedi ki...

Anneler günü kutlu olsun Peri. Anneannem "erkekler bir top kumaş. Kimine 3 mt., kimine 5. mt.düşüyor" derdi. Yani hepsi aynı ama kimi biraz daha eziyetçi ya da kötü huyludur ya.

Elif Derviş dedi ki...

Pericim anneler günün kutlu olsun :)) Pericim dedim diye kızma bana, "ne bu samimiyet yahu" deme, içimden geldi. O kadar tatlı bir yüzün var ki söyleye söyleye nazar değdireceğim diye korkar oldum. Düğme gibi bir burun, düğme gibi dudaklar, minik yer elmaları gibi yanaklar ve hep içten gülen taze badem gibi gözler...valla şimdi söyleyeceğim şeyden sonra "bi daha bloguma uğrama lütfen" diyebilirsin sapık olduğumu düşünüp ama olsun!! : Ben erkek olsam sana aşık olurmuşum herhalde :D

Anneler günün kutlu olsun Sevgili Peri.

Adsız dedi ki...

sevgili uykucuşeker,
anneler ile ilişkinin sancılı olduğu, olması gerekenin de bu olduğu düşünülürse belki bu mevzu o kadar da incitmez bizi.

aslan burcu çok ama çok hoş bir burçtur. evet, teoride benim en iyi anlaşmam icap eden burçtur da kendisi. çok kibar bilinir kendisi, çok da düşünceli. hımm... belki siz eğer bir yengeçseniz size sert geliyordur söylemi:)

sevgilerimle.

Adsız dedi ki...

cem bey, çok teşekkür ederim güzel dilekleriniz için. endişelerden, vesveselerden kurtulmak için bu dileklere çok ihtiyacım vardı. sağolun.

sevgilerimle.

Adsız dedi ki...

metin bey,
utandırıyorsunuz beni:)çok teşekkür ederim.arkadaşlar mesajı almışlardır herhalde: burada her gün kutlama var!

mersi. ben daha fazla şımarmadan gideyim.

sevgilerimle.

Adsız dedi ki...

gaykedi, ne yapsın çocuklar da öyle suni davranmaları icap ettiğini sanıyorlar. gerçi ben, eskisi gibi olmadığını, çocukların annnelerinin karınlarında her şeyi iyice öğrenip öyle doğduklarına da inanıyorum ya. yani biraz tuhaflar:)(devam edecektim bu konuya ama çocuk konusunda dertli olduğum anlaşılmıştır bu kadarla sanırım.)


ben benzerliği biraz da huy olarak anlatacaktım ama kesmiştim yazıyı orada. evet ne derler, ikimiz de minyon yapılıyız. ben çok uzunum. ama vesikalık versek, eh... aslında pek benzemeyeiz. bora da hem fiziksel olarak hem de huy olarak babasına çok benzer. babası daha sakindir, daha kibardır.

sevgilerimle. nakhar'a selamlar.

Adsız dedi ki...

miso,
annelik konusunda bir şeyler yanlış. ne yaparsan yap, ne kadar özverili olursan ol, akşam hala eksik yapmışsın gibi bir şeyleri suçluluk duygusuyla uyuyorsun. bu durum doğru değil. anne olmak, evet çok zor. bu kadar zor olmamalı. eğer bu kadar zor olmasaydı ben çok çocuk yapmak isterdim. dün annem telefonda, senin iki çocuğun eksik, zaman geçiyor, ne zaman yapacaksın onları, dedi. keşke köyde yaşasaydık o zaman yapardım.

bora'nın annesi, ilaç prospektüsü okur gibi okur hayatı. çok prospektüs okumuş biri olduğu için bu örneği verdim. ama dediğim sanırım çok doğru. çok hoş bir hanımdır.

sevgilerimle.

Adsız dedi ki...

demek o bora sizdiniz! sandaletleriniz olmadan tanıyamıyorum sizi:) teşekkür ederim güzel sözleriniz için. geçenlerde bora, bir yer konusunda size bir şey sormamı istemişti. ben de soramam, küsüm onunla, demiştim. bu blog işine hiç bir anlam veremeyen bora'nın iyice tepesini attırmıştı bu.

ben genellikle üç iltifatla barışırım ama bu sefer böyle olsun:)

neşe hanım'a, can bey'e selamlar.

Adsız dedi ki...

sevgili müzmin bey hoşgeldiniz! elim ayağım da birbirine dolandı, çok heyecanlandım.

heh hee... o iki erkeğin bence de işi yok aramızda ama hayat illa böyle bir fotoğraf görmek istiyor.

sevgilerimle.

Adsız dedi ki...

çenebaz,
teşekkür ederim. sizin de anneler gününüz kutlu olsun.

Adsız dedi ki...

ah, elif, hiç kızar mıyım!? kızmadım tabii ki. iltifatlara hiç kızmıyorum ve allahım ne kadar kısa sürüyor diye de çok üzülüyorum:)

sanki fotoğrafta daha sevimli çıkıyorum. aynaya gidip bakıyorum, o kadar şirin değil yüzüm. eh, kulaklarım da biraz kepçe dikkat edersen.

sen hep böyle gel:)

senin de annneler günün kutlu olsun.

sevgilerimle.

Ali Kayhan dedi ki...

Ben kutlayacakken bu yazı yoktu, aşağıdaki yazının yorumlarına yazdım ben de kutlama dileklerimi.

Yorumları maille almıyorsanız kutlamadım sanmayınız sayın e-Peri. :)

neo dedi ki...

sevgili endiseli peri,

annemden uzaktayım ben, genelde telefonla kutlarim, dun de oyle oldu. sabah erkenden aradim ama evde kimse yoktu, belki daha uyanmadilar dedim ama oglene dogru aradigimda da kimse acmadi telefonu. cebi de yok. hafiften endiselenmeye basladim ama bir yarım saat sonra kardesim arayinca icim rahatladi. meger annecigim, eski mahallesindeki yaşlı komşularımızın anneler gününü kutlamaya gitmis. "e guzel de ben de annemi ariyorum sabahtan beri kutlamak icin, ogleden sonra gitseydin ya annecigim" diye hafif sitem ettim. cok sever yaslılara baksın, kücük hediyelerle onları sevindirsin.

annem anneler gununde cocukken aldıgımız ufak tefek, bazen de abuk subuk seylere cok kıymet verir, "hatırlamanız yeter"i çok içten söylerdi. buyuk mesele haline gelmezdi bizde anneler günü. ama sonra sonra arkadaslarımın farklı hikayeleri olduğunu gördüm, birisi mesela her sene annesine hediye beğendirmek için ne yapacağını şaşırıyor. gayet güzel bir şey de alsa bazen annesi onu beğenmiyor ve bunu sert bir şekilde ifade ediyor. kızcagiz da "hay allah, bu yıl da begendiremedik" diye üzülüyor. bu pek anlasılabilir gelmiyor bana. kızından beklentileri -sadece hediye degil baska alanlarda da- fazla oldugu icin boyle davranıyor sanırım.

bora'nın annesi bence de çözmüş meseleyi :)

ve sen ne kadar güzel gülmüşsün yine...

sevgiler

Adsız dedi ki...

Canım,
Anneler günün kutlu olsun...
Sen çok iyi bir annesin..
sevgilerimle

Adsız dedi ki...

Ben anneme siir yazar, resim yapar, yastiginin altina saklardim. Bazilari hala annemde, bazi siirleri ezberlemis baka baka! :o)

www.elifsavas.com/blog

Adsız dedi ki...

sevgili neolitik hanım,
annen de benim anneme benziyor. annem, sevaptır, diye yapar iyiliklerini. yoksul evlere incitmeden yemek götürür, arkadaş olunur, kahve falına bakılıp umut veren güzel şeyler söylenir. yaşlı akrabalara, yatağa düşmüşlere bakmak da eh işte en büyük sevaptır. şen şakrak, neşeli bir kadındır annem. kardeşimin ölümünden sonra değişti. hepimiz değiştik. içimizde derin bir yarık açıldı sanki ve hepimiz o yarıktan düşüyoruz birbirimizin sesini duyunca.

teşekkür ederim gülümseme yorumu için:) ben de senin bebeklik fotoğrafını gördüm:) komik, sevimli bir suratın olmalı. eh geleceğin gözlükleri de eklenmiş.

sevgilerimle.

Adsız dedi ki...

ali bey'ciğim, ne hoş, kibar birirsiniz. evet, aşağıda görmüştüm ama yanıtlamakta tembellik etmiştim. eh, sizi bir üst katta da görmek hoş oldu. nasılsınız? miso hanım nasıllar okulda, bugünlerde pek dertli görünüyor ama miso hanım'ın öfkesi, nefreti şu kadarcık bir şeymiş gibi, çabucak geçiyordur.

teşekkür ederim.

Adsız dedi ki...

ece, çok teşekkür ederim. o kadar da iyi bir anne değilim. yahu üzülerek görüyorum ki değilim. başka türlüydü planım, olmadı. umarım her şey yolunda olur yine de.(bugün derse iyi çalışmadığı için kavga ettik. sonra gidip dondurma almak düştü tabii bana)

teşekkür ederim güzel sözlerin için. yine de içimi çok rahatlatıyor bu sözler.

Adsız dedi ki...

Oooo kimler gelmiş, elif hanım da gelmiş. hoşgeldiniz.

ben arçil'e diyorum ki bana şiir yazsan olmaz mı, doğumgünümde, anneler gününde filan. yok, yazmıyor. küçükken yazmıştı bir kez. şöyle bir şeydi:

ben seni bana play station CD'si aldığın için sevmiyorum.

ben seni bana lazanya yaptığın için sevmiyorum,

ben seni beni sinemaya götürdüğün için sevmiyorum...

şiir böyle uzayıp gidiyor. istediği şeyleri, onun sevgisini kazanmam için yapmam gerekenleri birbir yazmış:S

sevgiler.

Adsız dedi ki...

Sevgili Peri,

Anneler gunu hakkinda katiliyorum sana. Tum gunler bana biraz yabanci gelir aslinda, sevgililer gunu vb. Her neyse.. Herhalde oyle gunlerle buyumedigim icin. Dogumgunu bile oyle bir gundu ben buyurken.

Annenin senin sesini duyunca aglamasina ben de icimi cektim. Anne olarak Allah boyle bir aci vermesin hic bir anneye diyorum. Kisa bir sure once beraber calistigim bir arkadas Non-Hodgkins Lymphoma dan kizini kaybetti kizcagiz 7 sene cebellesti hastalikla bu sure icinde evlendi, hic bir seyi ertelemedi. Benim 2 cocugum var, ikiside su an bezli dolanip duruyorlar. Temizliyorum, giydiriyorum, birini okula goturuyorum, digeri daha 1 yasinda bile degil. Dusunuyorum bazan boyle bir aciya dayanamazdim herhalde. Allah kimseye ama hic kimseye en buyuk dusmanima dahi gostermesin bu aciyi.

Her neyse alakasiz oldu. Lutfen lutfen ama ne kadar zor olursa olsun senin icin ara anneni. anneler gunu icin degil oyle her gun icin.

Neyse bir soru cocuklarin ikisi de senin mi yoksa Bora ile birlesip bir minik aile mi kurdunuz? Ne guzel!

Hoscakal. Ne kadar benimsemesem de diyecegim, Anneler gunun kutlu olsun. Mutlu olun.

Bobby ve Emine nin annesi

Adsız dedi ki...

Peri,

Neden annelerle çocukların ilişkisi sancılı olmalıdır dedin? Ne demek ki bu? Yani dünyadaki en sevgi dolu, en güvenilir olması gereken ilişki değil midir bu kuzum?

Benimki sancılı falan ama ben kendimi dünyada tek sanıyordum da:)Bir de neolitik hanımın yazdıkları arasında benzer birini görür gibi oldum.

Neyse,

Sevgiler..

Adsız dedi ki...

Güzel tebessümünüzü görmek iyi geldi:)Bütün günleriniz tebessümünüz kadar saf, huzur dolu geçsin pericim.Muhabbetle..

Talisman dedi ki...

Merhaba Endişeli Peri,
Öncelikle size Wong Kar Wai filmlerindeki güzelim kadınlara benzediğinizi söyleyen oldu mu? Eminim olmuştur. Bu fotoğraf harika çıkmış..Çok beğendim.
Anneler gününe gelince, ben bir hoşluk olarak seviyorum, yani annem arayınca mutlu oluyor sonra küçüklüğümü, anneme süpriz yapacağız diye ablalarımla mutlu bir telaşla plan yaptığımız günleri hatırlıyorum, gülümsüyorum.:) Sonucunda bir ince çorap filan almış olurduk, onca heyecanla ama annem ona da çok sevinirdi..
Bu arada Bora'nın annesinin yorumu güzelmiş, cidden her insan tipiyle beraber yaşamak zor bir süre sonra, çok da sevseniz yine zor..
Sevgiler..

Papatya dedi ki...

Özellikle medyanın kendince 'sınırlarını' ve ne yazık ki 'standartlarını' belirlediği(ni sandığı) böylesi günler, bence de biraz fazla abartılıyor. Bir moda haline dönüştürülüyor. İnsanlar kendilerini hediye almak zorunda(?!) hissettiriliyor. Peki almış olmak için alınan hediyeleri ne kadar içlerine sindirebiliyor, ne kadar benimseyebiliyorlar ki?! O da mechul!

Halbuki benim daha 3,5 yaşında bile olmayan kızım bile ne güzel ve ne basit bir mantıkla sormuştu bana. Ben ona Pazar günü anneler günü olduğunu söylediğimde hemen ilk söylediği şey şu olmuştu:
- Neden?

Gerçekten de böyle bir günün başkaları tarafından bize belirlenmesi mi gerekiyor, annemizi ya da babamızı ya da sevgilimizi sevdiğimizi kanıtlamak için...

sevgiler
Papatya

Adsız dedi ki...

sevgili peri , :) (simdi böyle yazanlar alınmasın ama bu biraz komik gibi geliyor bana..)

Yaklasık 1 haftadır blogunuzu takip ediyorum cogu yazıyı okudum yorumlarda dahil..ve aklıma su soru geliyor hep insanlar niçin bloglara yorum yazıyorlar alelade cümlelerle havadan sudan. etraflarında bunları konusabilecekleri hiç kimse yok mu ? simdi yukarıya bakıyorum o anneler gününü kutluyor digeri kendi için anlamsızlıgını anlatıyor v.s endişeli hanımın endişesini anlıyorum duygularını paylaşıyor insanların yazdıklarını okuması hosuna gidiyor ve daha bir sürü sebep..
Peki yorum yazanların saçmalama nedenlerini ne..internetin saçmalama hakkımızı bile sanal aleme tasıması ironik..

Adsız dedi ki...

ha birde sevgilerle olayı..kimi kandırıyorsunuz sevgi internet sitesinde paylasılır mı.. ha gayret diyorum sevgi kavramının da içini boşaltın bir o kalmıştı belki insanların elinde.iyice hayvanlaşalım demokrasi getirmek için, insanlık için barış için,Sevgi için ırak'a girelim insanları öldürelim.ermenileri öldürelikürtleri öldürelim...hepsi sevgilerle yurdumuzda sıcak yatagımızda lüks arabamızda lkalmak için....

EKMEKÇİKIZ dedi ki...

İnanılır gibi değil!

Yine bir sinirli-huysuz insan zuhur etti.

Bir haftadır zaman ayırıp okuyup, sonra da "yorum yazanların saçmalama nedenleri ne.." diye yazmış bir "anonymous". Bu soru bana garip geldi.
Bunu yazmakla, siz de bu saçmalığa ortak olmuyor musunuz şimdi?

Burada insanlar yeni bir tür arkadaşlığı deniyorlar, oluşturuyorlar.
O arkadaşlık kendi yolunu buluyor, kurallarını belirliyor.
Bir süre daha izlerseniz siz de katılabilirsiniz, belki.

Peri Kızı,
Sevgiler.
:)

Adsız dedi ki...

:) neden huysuz ve sinirli oluyorum sizin istediginiz gibi düsünmedigim için mi.. evet bende ortak oluyorum kendimi bu saçmalıga gömülmüş insan kalabalıgından ayrı tutabilmek gibi bir yetenegim yok maalesef.
haklısınız blokahalisine kızmış gibi oldum ama aslında kızgınlıgım insanogluna..hangi zamanda oldugumuza , nerede yasadıgımıza ve nereye gittigimize bakarak endiselerimi dile getiriyorum sadece..
sevgilerle -simdi böyle yazdım ya sizi gerccekten seviyorum sizin için hayatımı bile feda ederim, canım oldunuz vücüdumdakibütün sevgi sizin oluverdi : )

Adsız dedi ki...

Burada insanların yeni bir tür arkadaşlık ! denedigini anladıgım için kızıyorum..insanoglunun buna ihtiyacı olmadıgını düşünüyorum ve yanlış bir noktaya gidiyoruz hep birlikte..
Bir sabah kalkacagız ve kendimizi böcek oluvermiş görecegiz...

Adsız dedi ki...

ve son manifesto,
Sahici sevgi isteyenler birleşin!

Talisman dedi ki...

Sevgili Anonymous,
Bence sen sadece biraz ilgi istiyorsun.. Görülmek istiyorsun.. Ama bu isteğini kendinden bile saklamışsın sanırım, mahlas bile almayarak görünmezliğini korumaya çalışırken aslında amacın birilerinin seni görmeleri, sana tepki göstermeleri..
Kendi blogum olmadığı halde cevap verdiğim için hadsizlik yaptıysam bağışlana.. :)
Herkese sevgiler..

Adsız dedi ki...

sevgili talismandiyette :)
Bence biraz ilgi isteyenler mahlas alır digerleri anonim yazarak söylediklerini sonsuzluga bırakır, bumerang gibi bunların dönüsünü bekleyenler isimle hitap ederler birbirlerine ve sevgi sözcükleri fısıldasırlar birbirlerine sahicilikten uzak.
Ben ismimde dahil olarak yasamda üzerime aldıgım bütün ünvanları bir kenara bırakarak "parmaga degil gösterdigine bakınız " demeye calısıyorum.
Burası bir savaş alanı degil ki, aşagıdaki konular tartısma mahlaslı kişilerin konu dışına cıkıp kişisel hakaret masallarıyla dolu...
Ben lütfen bana cevap verin demedim bahsettigim konular keninizi yokladıgınızda hasır altına ittiginiz kısımlara denk geliyor ki tepkisiz kalamıyorsunuz diye düsünüyorum...
Sevgiler :)

Talisman dedi ki...

Anonymous,
İlahi :) Tabii ki bu söylediğim benim için geçerli. Evet, blog açtım, mahlas aldım, çünkü görülmek istiyorum, "ben buradayım" demek istiyorum, ilgi istiyorum. Ve evet tabii size cevap vermemin altında da bu yatıyor. Blog dünyasının amacı biraz bu zaten, yoksa oturur günlük yazar insanlar, diğerlerinin okuyup okumadığını umursamaz. Blog açıp da sadece kendim için yazıyorum diyen kendini kandırır bence. Benim size söylediğim sizin de farklı olmadığınız, tabii bu benim fikrim. Yanlış olabilir. Bunu ifade etmem gereksiz de olabilir. Ama etmek istedim işte.
Bir de sevgi kelimesinin içi boşaltılalı çok oluyor. Yeni tür "Sevgiler" demek, canım ciğerimsin, hayatımın yarısısın demek değil, içimde sana karşı iyi duygular besliyorum, seni gördüm, okudum ve varlığını onayladım demek. Yani evet değişiyor birşeyler, iyiye doğru değil ama kötüye doğru da değil. Sadece iletişim değişiyor. Eskiyi özleyen de haklı, yeni formlarda arkadaşlık kurmak isteyen de. Tercih meselesi.
Tekrar "Sevgiler" demeyeceğim, espri özelliğini kaybetti ama "iyi günler" diyeyim. :)
(Ve ikili konuşma için blogunu kullandığımdan dolayı Endişeli Peri' den tekrar özür dilerim.)

Elif Derviş dedi ki...

Periiiii nerdesin, özlettin kendini...

Adsız dedi ki...

Peri Hanim,

Hangi gunlerde artar sevgimiz? Ondan kolay ne var? Tabii ki Pazartesi. Neden mi?
Dinleyin de ogrenin:

Benim balkondaki esyalar arasina bir siyah kedi yavrulamis. Dun yani Pazartesi kesfettim. Henuz gozleri acilmamis bebelerin. Yakindan incelyemedim yaklastirmiyor koruyucu anne. Sayisini dahi tesbit edemedim. Anlayacaginiz yuva arayan yavrucaklara 4-5 tanesi daha eklendi. Simdilik balkonda bakiyorum. Kutunun ici oldukca konforlu sayilir ama sonrasi dusunduruyor. Yakinda resimlerini cekebilirsem koyarim.

Ya simdi mevzuu anlasildmi Peri Hanim?

Hizla artan nufusumuzdan sabit nufusnuza sevgiler

Not: Gerci yakinda soyleyecegim blogumda, kulaginizin arkasinda bulunsun bu dunya guzeli yavrucaklara ev ariyorum.

Adsız dedi ki...

merhaba,
evde bahar temizliği yapıyorum. bir kere açtım bilgisayarı sonra yine kapattım. yorgunum anonim. size cevap yazmak için aklımdan geçenler bile yordu beni.

ne diyeyim ki, bildiğiniz şeyler; burada yalnızlığımızı unutuyor, arkadaşlık kuruyor, daha mutlu hissediyoruz kendimizi. sevgi konusuna ise hiç girmeyeyim. ben seviyorum gerçekten de. ben böyle de sevebiliyorum. hatta böyle daha çok sevdiğimi bile söyleyebilirim. insan bir yerde bıkıyor her ilişkinin bedelini ödemekten, incinmekten, ölümlerden filan... bu mesafeye bayılıyorum.

siz de eğer, bir daha uğrarsanız, yorum bırakırken yalan da olsa bir isim edinirseniz çok sevinirim. anonimlerin hepsini aynı kefeye koymam gerekiyor ya da hangi anonim ne demişti, bu o olabilir mi diye uzun uzun düşünmem filan... zaten şu bahar temizliği beni nasıl yoruyor anlatamam. yazlıklar, kışlıklar... büyük bir evim olsa bir odasını giysi odası yapardım. yaz gelince kışlık dolabın kapağını kapatır, yazlık dolabın kapağını açardım, bitiverirdi işim. şimdi, tekrar yıka, ütüle,gardroba yerleştirmeye çalış... çok zor. bütün bu zorlukların içinde bir de anonim meselesi eklenince işi gücü bırakıyor, bilgisayarı kapatıyor, kendime bir bardak su alıp arka odada güneşlenen tina'nın yanına gidiyorum. n'apayım?

sevgiler


ekmekçikız'a talismandiyette

Adsız dedi ki...

ekmekçikız ve talismandiyette,
çok teşekkür ederim, benim adıma üzülüp cevap verdiğiniz için. çok, çok düşüncelisiniz.

çok duygulandım, teşekkür ederim.

Adsız dedi ki...

papatya hanım,
ne çok sevindim sizi gördüğüme inanamam.

dünya tatlısı küçük kızınız, gerçekten de en doğrusunu söylemiş. çocukken gerçeğe daha yakın oluyoruz. sizin sohbetiniz bizim evde çok geçer. bora, "n'apıyor, gelmedi mi giritliler?" diye sorar aklına estikçe. ben çok uğrarım sizin siteye. şöyle çok sağlıklı, keyifli bir akdeniz havası almak için. hayat basit, insanlar iyi, çalışkan, dürüst, gelecek endişesiz... bunları hissediyorum sizde.

hoşgeldiniz.

sevgilerimle.

Adsız dedi ki...

hüzünbaz, vecihe hanım,
ben de sizi gördüğüme çok sevindim. lütfen kendinize iyi bakın, lütfen dertlenmeyin bu kadar.

çok, çok sevgiler.

Adsız dedi ki...

bekir bey hoşgeldiniz:)ben de pazartesileri çok severim:) sizi görünce ne kadar mutlu oluyorum. yine tatlı, komik hikayeler anlatacaksınız, diye.

ah, birkaç gün sonra onlar ne sevimli, ne şeker olacaklar! ne şanslısınız. nasıl oynayacaklar birbirlerinin üstüne beceriksizce toslayarak:)) demek ki, hayvanlar bile hissediyor, iyi kalpli insanları. içimden hep teşekkür etmek geçiyor size bekir bey. iyi ki varsınız.

ben ne yazık ki size pek faydalı olamıyorum bu sevimli dostlar konusunda. keşke alabilsem, öyle çok isterim ki. Aa ne oldu biliyor musunuz? dün gece balkona bir muhabbet kuşu geldi. evet! saksıda uyumaya başladı. ben de içeri aldım. evde kafes vardı. ben bunu uzun uzun yazayım size birazdan.

siz şu kediciklerin fotoğrafını çekerseniz ben de buradan arkadaşlara duyururum, belki sevimli bir kedicikle hayatını tümden değiştirmek isteyen birileri çıkar.

hepinize, hepinize sevgilerimizi iletiyoruz.

Adsız dedi ki...

bobby ve emine'nin annesi,
ne iyi fikir çocukları böyle kısa aralıklarla yapmak. bazen düşünüyorum ben de bir çocuğum daha olsa diye. ama alakasız bir fotoğraf gibi geliyor gözümün önüne. gerçi eğer kız olacağına emin olsam yine de yapardım, sanırım.

atakan bora'nın oğlu, arçil benim.
fena değiller, bilikte bir sürü oyun oynayabiliyorlar.

annemi de arayacağım, söz.

sevgilerle. ufaklıkları öperim.

neo dedi ki...

endiseli peri,

kolay gelsin sana, cok yorma kendini.

tartismalara girmemeye calisiyorum artik, o yuzden "Anonymous"a bir seyler demeyi aklimdan gecirdim ama sonra icimden gelmedi hic. yorucu seyler bunlar, takilmamak en iyisi sanki.

papatya hanimin sayfasini da bu yorumlardan kesfetmis oldum. iyi oldu.

sevgiler

Adsız dedi ki...

ne cok yorgun var burada :)

Adsız dedi ki...

"sevgili Anonymous" mu :)
kimseyi üzmek degil niyetim ama lütfen tarafsız gözle kendinize bakınız patetik bir durum ..
arkadaslar bunun adı yabancılaşma. nedemek insan bıkıyor ilişkinin bedelini ödemekten bizler insanız cemaat (topluluk ) halinde yasarız,konusuruz,koklasırız,aglarız güleriz, ölürüz,dogarız.kaçmak - internete, kitaba v.s - insana meleklerin yüklenmedigi yükü insana veren allah'a isyan etmek gibi geliyor bana..
sadece sevgilerle kalmayınız lütfen acılarla da kalınız ve hayatta kalınız
allaha emanet olunuz vesselam...
not:mahlasım nasıl :)

Elif Derviş dedi ki...

Anlamıyorum ben...yabancılaşmaysa bu, bunca yorum yazacak kadar rahatsızsanız bu durumdan, ne diye burayı okuyor, bir de üstüne yorum yazıp duruyorsunuz?

Adsız dedi ki...

bende olayı neden kişiselleştirmekten bu kadar zevk alıyorsunuz onu anlamıyorum...söyleyen sizlerden biriyse, yabancılaşmışsa v.s bu neyi degiştirecek. söylediklerinin dogru yada yanlıs oldugunu anlamak yada anlamamak dururken, yazanı merak etmek oldukca naif bir yaklaşım...

Adsız dedi ki...

ne çok yada yazmışım yaw :) kızdım sanırım...

Adsız dedi ki...

kıskanç bir salak düşmüş buraya, ya evde kalmış yada sevgilisi yok:))
yada muayyen zamanına denk gelmiş:))
takmayın efendim etrafta çok var bu tür kız kurularından:))
bir dost

Adsız dedi ki...

Sanırım iki gündür benim ve şimdi de Ekmekçikız Hanım'ın bloğunda zuhur eden ruh hastası buradakiymiş... Yanlış tahminde bulunmuş olabilirim belki ama durum yine de değişmiyor: Ha bir ruh hastası, ha iki...

Adsız dedi ki...

sıkmayın canınızı metin bey rica ederim.