Cuma, Ocak 25

olanlar hakkında çok sıkıcı, kısa bir not


saat 15.00'teki randevuyu, telefonla açıp 14.00'e aldılar. doktorun toplantısı varmış çünkü. ben çok korktum. aslında metanetli biriyim ama çağrıyı beklerken gözümden yaş geldi korkudan. çağırdıklarında, bora'nın da benimle girip giremeyeceğini sordum, olmazmış. herneyse. uzandım, kolumun altına destek filan koydular, kollarım başımın altında. tansiyonumun düşebileceğini, eğer bayılırsam bunun normal olduğunu söyledim. iğne yapıldı, çok acımadı. sonra bir sürü bir şeyler sürdüler. doktor bir şeyle bastırdı, " göster şimdi,"dedi, gözümü açıp baktım, hemşire ekranda belli bir bölgeyi gösterdi. iğnemsi bir şeyi ayırt ettim sanki görüntüler arasında. 3 kez yapıldı bu işlem. sonra o bölgeyi temizleyip, bandaj yaptı hemşire. toplam 20 dakika kadar sürdü tüm işlemler. biraz midem bulandı. kendimi çok sıkmışım, boğazım, başım zonkladı. biraz daha uzanmış kaldım. giyinirken doktor, "tekrar söylüyorum ki, habis çıkma olasılığı % 0,5," dedi.
dışarıya çıktığımda bora heyecanlı, bekliyordu. öncesinde de korkumu yatıştırmak için çok uğraşmıştı. beni eve bırakıp, işe döndü. çocuklar çizmemi çıkardılar ve dinleneyim diye yatağa yatırdılar. film izlemek isterim diye lap top'u getirdiler. yanımda oturup, sessiz nasıl olduğuma baktılar. şimdi de odalarında alçak sesle konuşarak CD'lerini düzenliyorlar. biraz midem bulanıyor, o kadar. bunun dışında her şey yolunda.
hah, sonuç, çarşamba günü belli olacakmış büyük olasılıkla.
tekrar tekrar teşekkür ederim ilginiz ve desteğiniz için.
sevgiler.
not:
tel çerçeveli gözlük yerine, siyah, kemik çerçeveli gözlüklerim var artık. bora, tel çerçeve seviyor ama, zamanında sevip almıştım bu siyah çerçeveyi, ona cam yaptırdım. çocuklar ilk zamanlar yadırgadılar, çok ciddi görünüyormuşum yeni gözlüklerle.
saçlarımı omuzlarımda kestirdim. fena olmadı. toplayabiliyorum ve gözüme de düşmüyor saçlar.
bora'nın süveterini bitirdim. fena olmadı. en azından çok kalın ve sıcak tutacak.
böyle.

22 yorum:

dgül dedi ki...

Gecmiş olsun Peri, zorunu atlattığını düşünüyor ve başkaca geçmiş olsun dileğime gerek kalmayacağını umuyorum. Dinlenmenin keyfini çıkar, sevgilerimle...

gülçin dedi ki...

geçmiş olsun pericim, keyifle dinlen şimdi.

öpüyorum.

sevgiler

Elif Derviş dedi ki...

dışardan bakana söylemesi kolay tabii ama çoğu bitmiş azı kalmış pericim di mi? Çok geçmiş olsun tekrar.

semiramis dedi ki...

pericim...

ulku dedi ki...

Sevgili endişeli peri,
Bu da atlatılacak aşamalardan biriydi. Çok geçmiş olsun. İnanıyorum ki, doktor "hiçbir şey yok içiniz rahat olsun" diyecek. Sen de gecikmeden bu haberi bize vereceksin.
Akıllı çocuklarına bayılıyorum.
Sevgiler.

ışıl ışıl dedi ki...

S e v g i l e r ...

miso dedi ki...

Canım peri,
Çok çok geçmiş olsun. Hiç bir şeycik çıkmasın. Hem bak Bora vaaar, çocuklar vaaar, Tina-kuş-çiçekler filan vaaar. Kalpleri pe-ri pe-ri diye çarpan blogcuları hiç saymıyorum bile :)Bunlar böyle durumlarda ne kadar iyi gelirler insana, değil mi?

öpüyorum
marruu

dory dedi ki...

evet, çok metanetlisin. ayrıca metanetli olmak zorunda da değilsin.
geçmiş olsun,
sevgiler

EKMEKÇİKIZ dedi ki...

Bu da atladı, iyi habere çok az kaldı.:)
O güzel çocukları öpüyorum.
Sevgiler.

şule dedi ki...

canım peri, öpüyorum seni çok çok. geçmiş olsun.
hadi çarşamba gelsin, hep birlikte rahat edelim artık :)

Butterfly dedi ki...

çok geçmiş olsun, evet sakin sakin anlatmandan gücün anlaşılıyor, bir şey çıkmayacak inşallah, biraz naz yap ev halkına mesela, ne bileyim ahh, offf agrım sızım var diye, sonra keşke demeyesin:)) sevgiler

elektra dedi ki...

peri peri, korkmuşsundur tabii, atlatmışsın ama sıkıntıyı. raporu almaya gittiğinde bu sıkıntı olmayacak ve kuş gibi ferah çıkacaksın doktordan.sonra bir film seyredeceksin ve bize yazacaksın o güzel kelimelerinle.
sevgiler...

teyzenteyfik dedi ki...

Bu tatsizliklarin hepsi carcabuk gecsin, bitsin.

:(

Geveze Kalem dedi ki...

Sonuçların tertemiz çıkmasını dilerim.
Önceki halinizi bilmiyorum ama bu gözlükler ve kısa saç kesimiyle, sevimli, duygulu küçük hanım portresi çizmişsiniz.
Sevgiler...

deger dedi ki...

Sevgili Peri,

İnanıyorum ki en iyi şekilde bu dertde son bulacak. Sana acil şifalar,eşine ve çocuklarına sevgilerimi gönderiyorum. En kısa zamanda sonucu da blogunda belirtip bizleri merakta bırakmayacağuna eminim.
Sevgiler,

Degree.

filiz dedi ki...

inşallah hayırlı haberlerini alacağız sevgili peri....

yaban dedi ki...

iyi olacağına inanıyorum ben de.. ayrıca gözlük ve saç gibi değişimler de iyi gelmiştir, hoş görünüyorsun.
sevgiler...

Aslı Cin dedi ki...

Peri, Aslı'da duydum, geçmiş olsun.

Herşeyin iyi çıkacağını ümit ederim. Ben de geçenlerde kontrol yaptırdım, bunu herkesin yaptırması gerekiyor.

Umuyorum senin de benim de sonuçlarımız iyi çıkar.

celerone dedi ki...

Gerçekten, ama gerçekten, yanında oturup seni neşelendirmek, kurabiye filan pişirmek istedim.

Çok geçmiş olsun sevgili peri

endiseliperi dedi ki...

şimdi ben böyle yazıp duruyorum ya, hastalık, hastalık, bir ilgiyi oburca tüketiyorum sanki. utandım çok. ne desem az, teşekkür etsem çok az, gözlerim dolu dolu, çok mahcup, hepinizi kucaklarım.

sevgiler.

neo dedi ki...

pericim,

geçmiş olsun, çarşamba iyi haberler alınacağına eminim ben de.. benim blogda "paris'te iki gün" filmini önerdim, belki gormezsin orda, buradan da söylemiş olayım, matrak bir film. süveter demissin ya, ben de patik ördüm hayatımda ilk kez, örgüde eksiltme-arttırma nasıl yapılır bilmediğimden, hiç kalkışmıyordum öyle işlere, battaniye atkı, düz düz ör git işte. sonra bir gün fırtına bey üşüyüp, "patik var mı ya?" diye sorunca, dur bir deniyim dedim. birkaç sıra ördükten sonra her sıranın sonundaki altı ilmeği ikiser ikiser alınca giderek patik şekline büründü ördüğüm şey, sonunda iki parça yapıp birleştirdim ve ilkel de olsa bir patik çıktı ortaya! gerci biri digerinden daha kücük oldu ama olsun, ayağa giyiliyor mu giyiliyor, sıcak tutuyor mu tutuyor :) aşkından patik de ördün ya, diyerekten dalga konusu oldum evde ama olsun. şimdi kendime de örecegim, bir seye benzerse fotografını koyarım. (gerci benzemezse de koyayım, nolucak?)

saçların bu fotograftan cok anlasılmıyor ama gozlukler süpermis! ben gozluk takmadım hiç ama takarsam illa ki kemik çerçeve olsun isterim.

öpüyorum, kucaklıyorum seni

endiseliperi dedi ki...

aa neolitik hanımcığım, patik örmek çok ciddi bir şey. hemen yaz. ben de süveter konusunun inceliklerini yazayım bir ara diyordum ama korktum kendimden, yani bu kadar domestik olmya teşne bir halim varmış diye. ama içim pır pır, yazayım istiyorum, bir süveter nasıl örülmeli, diye. bildiğimden değil de uydurdum oldu işte:)

paris'te iki gün filmini izledim. parisli olmak bize biraz uzak da, amerikalı olmak da uzak be şekerim. yani, türk olmanın karman çorman bir hali var. eh, biraz da okur yazarsan kafan iyice karışıyor. bu çorbadan da nasıl bir ilişki modeli çıkarabilirsen artık. olduğu kadar, idare edeceksin:) ben görmedim, hemen gidip okuyayım.

tel çerçeve biraz çocuksu, terbiyeli ama yumurcak bir hava veriyordu. bu kemik çerçeve, şık olma derdinde biraz, o da sinir bozucu. tel çerçevede mecburiyetin getirdiği bir basitlik, işlevsel olma ve bu nedenle de masum bir hal vardı. gözlük, budur diyordu insan içinden. şimdikinde bir afra tafra var sanki ama bakalım.

ben de seni öperim. kucaklarım da.