bazen böyle oluyor; yapraktan düştü düşecek gibi duran ama bir türlü de düşemeyen bir damla gibi gergin hissediyorum. öylesine de erteliyorum ne yapacaksam. herkes gitti de evde yalnız kaldım, diye mi? rusça aylara, meyve adlarına çalıştım sabah. mutfağı temizlerken aklım yine bomboş, sözcüksüz kaldı. rusçasız ve türkçesiz.
rusça ödev var, bayramda ne yaptığımızı anlatacağız. pazartesi, ki sevdiğim günlerdendir. yemek yaptım bir sürü. babaanneler için daha çok. akşam gönderince tencere tencere yemekleri, sen olmasan ne yapardım, dedi. ben olmasam hayatın şeklini düşündüm; hafif bir rüzgarmışım gibi, duygusu kalan azıcık, ki unutulmaya birebir. salı, ziyaret günü, rusça sıfatlar. zor, kolay. iyi, kötü. sıcak, soğuk. sert, yumuşak. çarşamba müze. topkapı. yerebatan sarnıcı. silahlar, mücevherler, kaftanlar. şaşaa. uzun selviler. turistler, ki aptallığın yalın hali. rusça, renkler. hangi rengi seversiniz? ben yine şaşakalıyorum. maviyi sevmem, demek geliyor içimden. huysuz ve haksızlığa uğramış çocuklar gibi. kırmızı da ne çılgın. sizi çağırır durur.
perşembe, rusça, geçmiş zamanın hikayesi. giderdim. oraya ve oradan. her akşam bir isveç polisiye dizi. henning mankell'in kitabından uyarlanmış. ingilizce altyazılı. bora günlerdir nefis filmler indirip, altyazılarını döşeyip, cd'ye kaydediyor. dedektif kurt wallander ne yakışıklı. 60 yaşında. şişman, buruşuk yüzlü. bakışları, gülümseyişi ne güzel. sevdiğim birine benziyor, çıkartamıyorum. sonuncu filmde hep uyuyorum. bir gün isveç'e gidelim. ystad'a. sonra hitchcock'un kısa filmleri. çok güzel. kış için mükemmel.
cuma, yapraktan düştü düşecek bir damla gibiyim. bankaya gitmek lazımdı. gidilmeyecek. karman çorman müzik dinledim. kurt cobain gibi güzel şarkı söyleyen var mı? rusya aylar. aprel, ki ayların en zalimi. mahler'i buldum. bir kuş dokunuverdi, düştü damla. sevgilim, seni gezdireyim, ister misin, dedi. yok. geçsin cuma.