gidiyoruz!

nereye?

tatile! iyi ama nereye? akyaka'ya? akyaka nerede? şurada, haritada, gökova körfezinin olduğu yerde. günlerdir araştırma yapıyoruz, iki çocuk iki yetişkin en uygun nasıl tatil yaparız, diye. önce antalya naturland'e gidelim diye düşündük. hep çocuklar için. (yoksa biz yürüyüş yapabileceğimiz, bol oksijenli, sakin bir yer isterdik. şu kıbrıs'taki yer gibi mesela.) ekşi sözlükte hiç iyi şeyler okumadık naturland hakkında. vazgeçtik. vazgeçince şaşırdık o halde nereye gidilebilir, diye. olimpos'a gitmek istemedik yine. bora'ya biri tavsiye etmiş akyaka'yı. açtık baktık, hiç fena bir yer değil. ablam da dedi ki "biz gittik. tam sizin beğeneceğiniz bir yer, sivrisinekleri bile zehirlemiyorlar doğayı korumak için. böyle tombul, bakımlı kediler de görülmemiştir". bora internet'ten güzergahı buldu. nerelere gidilir araştırdı.

EN HIZLI YOL: 732 KM 7 SAAT İKİ DAKİKA
1 - İSTANBUL2 - GEBZE3 - KOCAELİ4 - GÖLCÜK5 - KARAMÜRSEL6 - ORHANGAZİ7 - GEMLİK8 - BURSA9 - KARACABEY10 - MUSTAFA KEMAL11 - SUSURLUK12 - BALIKESİR13 - AKHİSAR14 - SARUHANLI15 - MANİSA16 - İZMİR17 - TORBALI18 - İNCİRLİOVA19 - AYDIN20 - ÇİNE21 – YATAĞAN

EN KISA YOL: 687 KM 9 SAAT 4 DAKİKA
1 - İSTANBUL2 - GEBZE3 - KOCAELİ4 - GÖLCÜK5 - KARAMÜRSEL6 - İZNİK7 - YENİŞEHİR8 - İNEGÖL9 - DOMANİÇ10 - TAVŞANLI11 - EMET12 - HİSARCIK13 - SİMAV14 - SELENDİ15 - KULA16 - ALAŞEHİR17 - KİRAZ18 - BEYDAĞ19 - NAZİLLİ20 - BOZDOĞAN21 - YATAĞAN

sanırım kısa yoldan gideceğiz. görmediğimiz şehirler var burada.

tomsan villalarına rezervasyon yaptırdık. havuzlu evler. bora havuzdan nefret eder. çocukların denize girmesini ister. doğaya yakın olsunlar diye filan işte. ama çocuklar havuz seviyor.
aslında ben de havuzda daha rahat ediyorum. hangi dalganın gelip beni yutacağını bilemem denizde. söylemiştim; yüzmeyi bora'nın zoruyla, öğretmenlerle öğrendim. derin yerde yüzemem, balıklama dalamam, rüyamda deniz görsem korkarım. yüzmeyi seviyorum böyle de olsa. insan her şeyi öğrenebilir demek ki. belki bisiklet kiralayıp dolaşırız orada.

bora ile yakın çevrelere gitmeyi planlamıştık. ama bir sürü iş geldi. bora'nın bu konuda şansı fecidir. ne zaman tatile çıksa, reddemeyeceği işler yığılır. öyle sanıyorum ki tatil boyunca balkonda bir masada çalışacak. internet bağlantısı da var. çocuklar aşağıda havuza girecek. bora onlara bakıp homurdanacak:) bora az önce msn'de aynen şunu dedi:
"kafam şişmese, oksijen alsam, bizimkiler bir maraz çıkarmasa, yeter bana".

ipod'a yol müzikleri yüklüyorum her gün. cohen, nick cave, hatzidakis, karaböcek kardeşler, fikret kızılok, ezginin günlüğü, volkan konak, kazım koyuncu, beatles... daha bir sürü var, hatırladıklarım bunlar.

ben yolda olmayı severim. bir yere gidiyor olmayı. hiç varmayabilirim, yolda olayım yeter bana. görüntüler pencereden aksın, ben hareket halinde bir odadan dışarıya bakayım, uçucu şeyler düşüneyim, mola verelim, çay içelim. en sonunda, gittiğim yere varınca, karnım açsa pilav yemek isterim. ılık pilav. neden bilmiyorum. canım inanılmaz pilav ister.

küçük kuş'u karşı komşuya, yaşlı amcaya vereceğiz yarın. tina evde kalacak. bugün bir süre tina'yı da götürsek nasıl olur diye konuştuk. biraz halsiz, burda bırakmaya gönlümüz razı değil. ama değişikliğin iyi olmayacağına karar verdik. bora'nın annesi ile babası gelip mama verecekler, biraz da oturacaklar yalnız hissetmesin diye. böyle. böyle işte. gideceğiz ve döneceğiz. çocuklar olmadan doğu karadeniz'e gideceğiz belki daha sonra. bu tatilin çocukların isteklerine göre biçimlenmesine pek aldırmıyoruz o yüzden.

bora işyerinde sabahlıyor. yarın akşam gelecek. gelip uyuyacak hemen. sonra, gece 3.30'da yola çıkacağız.

şurada olmak istiyorum!

21 haziran aynı zamanda blogun doğum günü. 1 yıldır birlikteyiz. ne çok şey oldu bu 1 yıl içinde. ve bunları sizinle paylaşmak ne iyi geldi bana. hepinize teşekkür ederim. sizlerle tanıştığıma yürekten sevindim.

hepinize sevgilerimle.